KESK ‘Güvenceli iş’ talebiyle bakanlık önünde olacak

img

ANKARA – “Güvencesizliğe son, güvenceli iş güvenceli haktır” talebiyle yarın Çalışma Bakanlığı önünde olacaklarını belirten KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, “Bu eylem ve etkinliğimizle bir kez daha hükümeti haksız, hukuksuz uygulamalarından, anayasaya aykırı yapmış olduğu tüm işlemlerden geri adım atmaya çağıracağız” dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “Güvencesizliğe son, güvenceli iş güvenceli haktır” talebiyle yarın Çalışma Bakanlığı önünde olacak. Yaklaşık bir ay süren çalışma kapsamında hazırlanan raporlar, bakanlık önünde yapılan açıklamanın ardından bir heyetle bakanlığa sunulacak. KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, kamu emekçilerinin sorunlarını ve 24 Mayıs’taki programa dair değerlendirme de bulundu.
 
Bozgeyik, 2015 yılında çıkarılan “İç güvenlik” paketi ardından gelişen 15 Temmuz Darbe Girişimi ve ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) sonrası çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kamu çalışanlarının ve işçilerin çalışma yaşamına yönelik saldırı politikalarıyla karşı karşıya kaldıklarını hatırlattı. Son 3 yılda emekçiler olarak birçok hak ihlaliyle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Bozgeyik, “Özellikle işten çıkarmalar, sözleşmeli çalışma, güvencesiz çalışma gibi birçok uygulamayla kamu emekçileri karşı karşıya. Yine kamuya ilk alımlarda mülakat arşiv araştırması gibi birçok anti demokratik uygulama nedeniyle kamuya atamalarda da yoğun baskı ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
 
‘BİAT ETMEYENLERE SALDIRI OLDU’
 
AKP hükümetinin kendine muhalif olan kendisi gibi düşünmeyen, uyguladığı ekonomik sosyal politikalara itiraz eden kesimlerin çalışma hakkına yönelik yoğun bir saldırı süreci başlattığını ifade eden Bozgeyik, “Kendisine biat etmeyen kesimleri kamuda istihdam edilmesinin önüne engel koyacak birçok yasal düzenleme yaptığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle de konfederasyonumuz uzun süreden beri hem çalışma hakkına, ülkemizdeki toplumsal muhalif kesimlere, kamu çalışanlarına, işçilere yönelik bu baskı politikalarının ortadan kaldırılması için mücadele yürütüyor. OHAL sürecinde yaklaşık 130 bin kişi kamudan ihraç edildi. Birçok akademisyen düşüncelerini açıkladığı için yargılandı, üniversitelerden uzaklaştı” diye konuştu. 
 
‘KRİZİN FATURASI EMEKÇİLERE ÖDETİLMEK İSTENİYOR’
 
Tüm bu baskıların yanı sıra ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin yansımalarının da tüm kesimlere olduğu gibi kamu emekçilerine de yansıdığını belirten Bozgeyik, döviz kurlarındaki artan yükselme, enflasyon rakamlarında artan oranlarla yoksullaşan bir süreçte olduklarını vurguladı. Bozgeyik, kamu emekçilerinin maaşında ciddi kayıplar olduğunu ve ülkedeki krizin faturasının da emekçilerden karşılanmak istendiğini dile getirdi.  
 
‘KAMUDA LİYAKAT ORTADAN KALKTI’
 
Güvenlik soruşturmaları ve mülakatla birlikte kamuda liyakatin tamamen ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Bozgeyik, “İşe alımlarda ötekileştirici, bireylerin etnik kimlikleri, inançları, siyasi, felsefi görüşleri alımlarda engel oluşturuyor. Biz KESK olarak etnik inanç ayrımı gözetmek sizin liyakata dayalı istihdam yapılmasını istemekteyiz. İktidar bu baskı politikasıyla kamuda kendisi gibi düşünen, biat eden, uygulamış olduğu antidemokratik uygulamalara ekonomik sosyal politikaları itiraz etmeyen kişilerin istihdamını hedeflemektedir” diye belirtti. 
 
‘TALEPLER RAPOR HALİNDE SUNULACAK’
 
Yarın Çalışma Bakanlığı önünde yapacakları açıklama sonrasında yapacakları görüşmede son 3 yılda yaşananları raporlar halinde bakanlığa sunacaklarını aktaran Bozgeyik, şöyle devam etti: “İhraçlar, antidemokratik uygulamalar, kamuda mülakat güvenlik soruşturması, işe işe alınmayan kamu emekçilerinin sayısını bir raporunu ve bu uygulamaların son bulması yönünde taleplerimizi ileteceğiz. Bu kriz sürecinde de yaşadığımız ekonomik kayıpların giderilmesi noktasında da taleplerimiz var.” 
 
‘İKTİDAR GERİ ADIM ATMALI’
 
Bu raporları hazırlarken hem siyasi partilerle hem de emek meslek örgütleriyle görüştüklerini sözlerine ekleyen Bozgeyik, kamu emekçilerinin bunların yanı sıra sözleşmeli çalışma ve güvenlik soruşturmalarıyla da karşı karşıya olduklarını söyledi. Mülakat ve güvenlik soruşturması gibi antidemokratik uygulamaların kabul edilemez olduğunu belirten Bozgeyik, şunları dile getirdi: “Uluslararası sözleşmelere de aykırı olan bu uygulamalardan vazgeçilmesini isteyeceğiz. Bu kriz ve güvencesizlik sadece kamu emekçilerinin sorunu değil toplumun tüm kesimlerini ilgilendiriyor. O yüzden de ortak birlikte bir mücadele yaratılması noktasında da uzun süredir yoğun bir çaba içerisindeyiz doğal olarak da bu eylem ve etkinliğimiz bir kez daha hükümeti bu haksız, hukuksuz uygulamalarından, anayasaya aykırı yapmış olduğu tüm işlemlerde geri adım atmaya çağıracağız.”
 
Yarın yapılacak açıklamaya dair de konuşan Bozgeyik, sözlerini şöyle tamamladı: “Ankara’da merkezi bir mitingden ziyade çalışma hakkına yönelik hazırladığımız dosyayı basın açıklaması ardından ilgili bakanlığa sunacağız. Açıklamamıza illerden şube yöneticilerimiz, güvenlik soruşturmasından kaynaklı atanamayan kamu emekçisi adayları, OHAL sürecinde işten atılan arkadaşlarımızın da yer aldığı bir heyet olacak.”
 
MA / Berivan Altan