Kemeraltı Çarşısı'nda kriz: Geleceği parlak görmüyoruz

img

İZMİR- Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın esnafı iş yapamamaktan, yurttaş ise alışveriş yapamamaktan dert yanıyor. Krize dikkat çeken yurttaşlar, daha önce kiloyla aldıklarını şimdi taneyle aldıklarını dile getirdi. 

 
İzmir’in Konak İlçesinde turistlerin uğrak mekanı olan Kemeraltı Çarşısı’nda sezon beklentileri karşılamadı. Ramazan ayı ve yaklaşan bayrama rağmen alışverişte istenen canlılık yakalanmıyor. Ekonomik krize dikkat çeken yurttaşlar, daha önce kiloyla aldıklarını şimdi taneyle aldıklarını dile getirdi. 
 
‘BÖYLE KRİZ GÖRMEDİM’
 
Emekli maaşıyla geçinmeye çalıştıklarını belirten Nagihan Deniz, “Ekonomik krizin dibini gördük. Ben 60 yaşındayım, bugüne kadar böyle bir şey yaşamadım. Çok hükümet gördüm ama bunun kadar duyarsız, etkisiz ve sadece kendi yandaşlarını düşünen bir hükümet daha görmedim. O yüzden de Türkiye’nin geleceğini çok parlak görmüyorum” dedi. 
 
‘ENFLASYONU CEBİMLE ÖLÇÜYORUM'
 
Çarşıda uzun yıllardır esnaf olduğunu beyan eden Nihat Kaçmaz da, dışarıdan bakıldığına kuru bir kalabalığın göze çarptığını ancak çoğunun cebinde para olmadığı için alışveriş yapamadığını söyledi.  Eskiden Ramazan ayının başından bayrama kadar dükkanların dolup taştığını belirten Kaçmaz, “Şimdi dükkanlar  boş, millete nakit para yok çünkü piyasada nakit para dönmüyor. Zam üstüne zam millet bu zamlardan bıktı artık. Örneğin ben şeker çikolata satıyorum baya bir zam geldi. Geçen yıl 35 liraya  sattığım oktavya çikolatası bu yıl 45 TL. Enflasyonu çok düşük gösteriyorlar fakat ben enflasyonu cebimle ölçüyorum. Büyük çareler bulunmalı. Esnafla ilgilenen yok” diye belirtti.
 
‘KARNIMIZ ZOR DOYUYOR’ 
 
Çarşıda çiçek satan Murat Yalçın (50), yaşam pahalılığından dolayı insanların çiçeğe para vermek istemediğini dile getirdi. Seçimden sonra gelen zamların kendisini etkilediğini aktaran Yalçın, “Her şey çok pahalı. Yüz kişiden bir kişi çiçek alıyor. Zor durumdayız. Sabah gidip bir şey alıyorsun bir lira, akşam gidip alıyorsun üç lira oluyor. Bazen 5 demet çiçek dahi satamıyorum. İnanın kiramızı ödeyemiyoruz, karnımız zor doyuyor” diye konuştu.
 
‘KIT KANAT GEÇİNİYORUZ’ 
 
Ramazan alışverişine çıkan Kıymet Türkoğlu da, mutfaktaki krizi şu sözlerle dile getirdi: “Berbat bir durum, kıt kanat geçiniyoruz. Fiyatların her gün değişmesinden çok şikayetçiyiz. Yani biz seçtik, getirdik başa. Ama ekonomik kriz bizi gerçekten zorluyor. Mutfağa yansıması çok oldu. Ramazan geldi ama etli yemek yiyemedik, etli yemek hayal oldu. Her şey pahallı, kahvaltılık için bile iki kere düşünüyoruz.”
 
‘EK İŞ YAPMAK ZORUNDAYIM’
 
Emekli olduktan sonra dağlardan topladığı kekikleri satarak geçimini sağlayan Erdoğan Özyeğen de, krizden dolayı ek iş yapmak zorunda kaldığını dile getirdi. Özyeğen, “Üreticiden alıyor 7 liraya öbürüne satıyor 4 liraya, 3 lira zararına oy almak için ne lüzum var. Ekonomiyi böyle batırıyorlar. Bir Cumhurbaşkanı çıkıp halkın içinde böyle gezip insanları kandırmaz. Biz senelerce oy kullandık hiçbir Cumhurbaşkanı böyle yapmadı. Bu bir partinin Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı değil. Öyle bir düzen olur mu? 17 yıldır bu ülkeyi yönetiyor bir diyeceğim yok ama adaletli olsun”  diye belirtti. 
 
ÖĞRENCİLER: İŞSİZ KALACAĞIZ
 
İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümünü okuyan üniversite öğrencisi Nur Aydın da, bölümünü severek tercih ettiğini ancak krizin ardından işsizlik korkusu yaşadığını ifade etti. Aynı bölümde okuduğunu belirten Tülay Gülova da, "Okul yol masrafları bizi çok zorluyor. Yaptığımız tüm alışverişlerde gözle görülür bir pahalık olduğunu söyleyebilirim” diyerek zor koşullarına dikkat çekti. 
 
‘HER ŞEYDEN KISIYORUZ’ 
 
Birkaç yıl önceye kadar her şeyin daha ucuz olduğunu vurgulayan Hatice Aydoğdu ise, geçim sıkıntısını şu sözlerle dile getirdi: “Eskinden pazara 70 lirayla çıkardım, çok derdim. Şimdi 100 TL yetmiyor. Her yönden idareli gidiyoruz. Yağdan, şekerden kısıyoruz. Giyimimizden kısıyoruz. Hemen her şeyden kısıyoruz. Hükümetin biran önce önlem alması gerekiyor. Çocuklarım çalışıyor, her gece eve geldiklerinde işsiz kalma korkusu yaşıyorlar. Hep seçim ve mitinglerle bu iş yürümüyor.” 
 
MA / Esra Solin dal – Sevda Aydın