1 Mayıs’ı değerlendiren emek ve meslek örgütleri: Yeni bir süreç yaşayacağız

img

İSTANBUL – Milyonlarca işçi ve emekçinin kendi talepleriyle katıldığı 1 Mayıs mitinglerini değerlendiren emek ve meslek örgütü temsilcileri, alanlarda ortak mücadelenin dayatıldığını ve “Daha fazla iş ve güç birliği içine girecek bir süreç yaşayacağız” dedi. 

 
İstanbul Bakırköy Pazar Alanı’nda dün yüz binlerce kişinin katıldığı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü mitingini emek ve meslek örgütleri değerlendirdi. 1 Mayıs tertip komitesi içinde yer alan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, (KESK) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yöneticileri, 1 Mayıs alanlarında demokrasi ve barış talebinin öne çıktığını dile getirdi. 
 
‘DEMOKRASİYE DÖN TALEBİ VARDI’
 
Tüm Türkiye’de kutlanan 1 Mayıs’a çok geniş katılımların olduğuna dikkat çeken TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Halk uygulanan ekonomik politikalara, demokrasinin bu denli daraltılmasına bütün kurumların daraltılarak tek adama bağlanmasına karşı tepkisini seçimlerde zaten göstermişti. İkinci tepkisini de, yine omuz omuza kol kola bütün kesimler, esnafı, işçisi, genci, kadını, yaşlısı her kes kendi talepleriyle 1 Mayıs alanlarında gösterdi. Orada talepleri ortaklaştı. 1 Mayıs alanlarında Türkiye’nin demokrasiye dönmesi ve barış talebi vardı. Yine cezaevlerinde açlık grevlerinde olanlar unutulmadı. Dolayısıyla Türkiye’nin sorunları neyse, alanlarda ortak hale geldi. Diğer yandan coşku vardı. Çok sevinçliyiz. Bu bir kutlamadan ibaret değil, taleplerimizi söyledik ve haykırdık. Ama bu taleplerin gerçekleşmesi için, alın terine yapılan bu haksızlıkların giderilmesi için, iş cinayetlerinin önlenmesi için 1 Mayıs’tan itibaren bu çabamız ve mücadelemiz devam edecektir. Bu ülkede hep beraber güzel günlere ulaşmak için daha fazla çalışan ve daha fazla iş ve güç birliği içine girecek bir süreç yaşayacağız” diye belirtti.   
 
‘ÖNCELİKLE BARIŞI İSTEMELİYİZ’
 
Bir ülkede barış yoksa ekmek de, huzur da gelecekte yoktur diyen Koramaz, onun için öncelikle barışın istenilmesi gerektiğini söyledi. Artık memleketin huzura kavuşması gerektiğini vurgulayan Koramaz, şöyle devam etti: “’Beyaz Tülbentliler’ olsun, anneler olsun, cezaevindeki tutsakların mücadele arkadaşları olsun, hepsinin taleplerini sahipleniyoruz. Fakat parlamentonun duyması gerekiyor. Türkiye kötü günlere doğru gidiyor. Çünkü cezaevlerinde açlık grevinde olan insanların tehlikeli boyuta ulaştı. 8 insan yaşamını yitirdi. 15 kişi ölüm orucunda. Derhal görüşmeler sağlanmalı, bunlar karşısında yasa ve kanunların uygulanmalıdır. İnsanlar yasalardan kaynaklı haklarını istiyorlar. Fazladan başka bir şey istemiyorlar. Derhal gündeme alınması ve görüşmelerin normalleştirilmesi gerekiyor. Aksi halde çok büyük acılar yaşayacağız ve bu acılar Türkiye’nin barışına, geleceğine ve huzuruna dinamit koymuş olacaktır. Yasaların uygulanması için onları iktidarı görev yapmaya ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.”  
 
‘MİLYONLAR TALEPLERİNİ HAYKIRDI’
 
Uzun zamandır işçilerin, kamu emekçilerinin üzerinde bir baskının uygulandığını belirten KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, baskılara karşı Türkiye’nin her yerinde yoğun bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Emek meslek örgütleri, demokrasi ve barış güçleri, siyasal partiler, sol-sosyalist muhalif örgütlerle birlikte bu otoriter baskı politikalarına karşı ortak mücadele yürüttüklerini ifade eden Bozgeyik, “2019’un 1 Mayıs’ında milyonlarca emekçi demokrasi, barış, cezaevlerindeki tecrit uygulamalarının son bulması, işten çıkarmalarım son bulması, KHK’li arkadaşlarımızın işlerine iade edilmesi, kamuda da kalıcı kadrolu çalışma haklarını alınması, güvenlik soruşturması, mülakat uygulaması gibi haksız hukuksuz uygulamalara da son verilmesi talepleri sokakta taleplerini haykırdı. İstanbul başta olmak üzere İzmir’de, Diyarbakır’da, Van’da, Adana’da, Mersin’de, yani emek yoğunluklu kentlerde yoğun bir kitlesel katılımla bu süreci karşıladık” diye konuştu. 
 
‘BARIŞ İSTEYEN HERKES ALANDAYDI’
 
1 Mayıs’ın tek adam rejimine, KHK’lere, kayyumlara, yanlış politikalar sonucu oluşan ekonomik krizin emekçi kesimlere, yoksul halk kitlelerine yüklenmesine karşı bir itiraz olduğunu dile getiren DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Güngör ise, her kesimden kişilerin 1 Mayıs alanına geldiklerini ifade etti. 1 Mayıs alanında oluşan birlik ve beraberliği mücadeleye çevrilmesi gerektiğini ifade eden Güngör, şunları söyledi: “Bu baskıcı, piyasacı, gerici, ırkçı düzenin karşısında yeni bir düzeni inşa etmeliyiz. Bu ülkede herkes eşit ve özgür yaşamak istiyor. Hapishanelerdeki insanlık dışı koşulların düzeltilmesi gerekiyor. Demokrasi istiyor insanlar. Tüm haklarını, özgürlüklerini yaşamak istiyorlar. Her şeyden önce barış istiyor. Barış içerisinde yaşamak isteyen herkes oradaydı.”