Hekimler şiddete karşı sokakta: Ciddiyetle adım atılsın

img
HABER MERKEZİ - 17 Nisan 2012’de öldürülen doktor Ersin Arslan’ı anmak amacıyla birçok kentte eylemler düzenleyen sağlık emekçileri, bu tarihin "Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü" olarak kabul edilmesini talep etti. 
 
Sağlık emekçileri, Antep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde Göğüs Cerrahisi olarak görev yaparken, bir hasta yakını tarafından 17 Nisan 2012’de öldürülen doktor Ersin Arslan’ı yaptıkları açıklamayla andı. Birçok kentte düzenlenen eylemlerde, 17 Nisan'ın "Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü" olarak kabul edilmesini istedi. 
 
ANTEP  
 
Antep - Kilis Tabip Odası tarafından Doktor Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde düzenlenen açıklamaya Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Oda Başkanı Ramazan Sürücü, SES Şube Başkanı Ömer Kılıç, Türk Sağlık Sendikası, Antep Sağlıkçılar Meclisi, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Genel Sağlık İş Sendikası yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda sağlık emekçisi katıldı. Açıklamaya katılan sağlıkçılar yakalarına üzerinde "Seni unutmayacağız" yazılı Arslan'ın fotoğraflarının bulunduğu kokartları taktı. 
 
‘SORUMLULAR YETKİLİLERDİR’
 
Eylemde açıklama yapan Sürücü,“2005 yılında İstanbul’da Prof. Dr. Göksel Kalaycı’nın öldürülmesiyle başlayan süreçte 12 meslektaşımız hayatını kaybetti. Rakamsal olarak son 14 yılda sağlıkta şiddette yüzde bin 100’lük bir artış olmuştur. Sağlıkta şiddeti sona erdirme adına bütün taleplerimiz ve çağrılarımız duymazdan gelindi. Sağlıkta şiddetin sorumlusu, şiddeti uygulayanlar kadar, şiddetin önlenmesi için gerekeni yapmayan, talep ettiğimiz yasayı çıkarmayan yetkililerdir. Bu süreçte kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızın vebali boynunuzdadır. Ahımız yakanızdadır. Sizlere hakkımızı helal etmiyoruz” dedi. 
 
'BAKANLIĞI TTB İLE ORTAK HAREKET ETMEYE ÇAĞRI'
 
Sürücü’nün ardından konuşan TTB Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. Adıyaman ise hekimlerin sağlık hizmeti üretirken yaşamlarını kaybettiğini aktardı. Kimi zaman arkadaşlarının ölümle yüz yüze geldiğini, kimi zaman Suruç’ta olduğu gibi hastanelerin basıldığını, kimi zaman Urfa’da olduğu gibi doktorların kafasında taşların parçalandığını anlatan Adıyaman, şöyle devam etti: “Sağlıkta şiddet bitmiyor. Gün geçmiyor ki yeni ve planlanmış saldırılarla karşı karşıya kalmayalım. Tüm bu saldırılardan sonra onlarca eylem gerçekleştirdik. Ancak AKP iktidarı tüm bu katliamları ve hekimlerin sağduyusunu görmesine karşın sağlıkta şiddeti durdurma noktasında bir adım bile atmadı. Neredeyse biraz da 'hak ediyorsunuz' dercesine hekimlere iletişim dersleri vermeye çalıştılar. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik hazırladığımız yasa tasarısını görmezden geldiler. Sağlık Bakanlığı dün olduğu gibi bugünde TTB’nin sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik görüşlerini umursamazdan gelerek tüm hekimlerin katliamında kolaylaştırıcı olmuştur. Şiddete karşı Sağlık Bakanlığı’nı hekimlerin yegane örgütü TTB ile ortak hareket etmeye çağırıyoruz.”
 
‘SAĞLIK BAKANI BİZLE GÖRÜŞMÜYOR'
 
Son olarak İzmir'de yaşanan sağlıkta şiddet uygulamasına değinen Adıyaman, “Ancak biz eylem kararı aldık. Hekimler Sağlık Bakanı'nı istifaya davet etti. Davet edildikten 1 saat sonra bakanlık bizi aradı. Görüşme talep etti. Bizde kabul ettik, ancak bunun üzerine 2 kere randevuyu iptal ettiler. Sağlık Bakanı halen bizle görüşmüyor. Buradan Sağlık Bakanı'nı biran önce göreve davet ediyorum. Ya sağlık çalışanlarının sesine duyarlılık göstersin, ya da o iş bırakıp bakanlıktan vazgeçsin” ifadelerini kullandı.
 
Sağlık emekçileri saat; 17.00’da da Kırkayak Parkında beyaz önlük nöbeti tutacak.
 
URFA
 
Urfa'da da sağlık emekçileri Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. Urfa Tabip Odası Şube Sekreteri Osman Yüksekyayla, “Görmedik, Duymadık, Bilmiyoruz!” taktiğiyle hekimlerin taleplerine Sağlık Bakanı'nın kulaklarını tıkadığını ifade etti. Kentte de sağlık emekçilerine yönelik şiddetin artan bir hal aldığına dikkat çeken Yüksekyayla, "Son olarak 2 gün önce Urfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde perinataloji uzmanı olarak görev yapan Dr. Ferdi Ercan kadın doğum polikliniğinde eşiyle birlikte içeri alınmadığı için olay çıkaran bir kendini bilmezin saldırısına uğramış ve başından yaralanmıştır. Bizi sağlıkta dayanılmaz hale gelen bu şiddete karşı kendi başımızın çaresine bakmak, kendi savunma önlemlerimizi almak zorunda bırakmayın" dedi.
 
İSTANBUL 
 
Türk Tabipler Birliği (TTB) ile sağlık çalışanları, Antep Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi’nde Göğüs Cerrahisi olarak görev yaparken, bir hasta yakını tarafından 17 Nisan 2012’de öldürülen doktor Ersin Arslan’ı yaptıkları açıklamayla andı.  Medicana Bahçelievler Hastanesi önünde yapılan açıklamaya Dr. Raşit Tükel, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) önceki dönem Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu ile sağlık çalışanları katıldı. Açıklamada, “Peşini bırakmıyoruz; sağlıkta şiddeti önleme yasası çıkarılsın” ve “17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü İlan Edilsin” pankartları açıldı.
 
‘SAĞLIKTA ŞİDDET SORUNU VAR’
 
Burada kısa bir konuşma yapan İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, ölümcül bir şiddete dönüşmüş olan sağlık çalışanlarına ve hekimlere dönük şiddeti durdurmanın zamanının gelip geçtiğini belirtti. “Meslektaşlarımız ölüyor” diyerek konuşmasını sürdüren Çerkezoğlu, bunun kanıksanacak ve olağan karşılanacak bir durum olmadığını anlatmanın zorluğundan bahsetti. Bu durumun engellenebilecek bir durum olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, “Neredeyse 3-5 ayda bir arkadaşımızı kaybediyoruz. Bu ülkede sağlıkta şiddet sorunu var. Türk Tabileri olarak tüm ayrıntılarıyla hazırladığımız sağlıkta şiddeti önleme yasa tasarımız var. Bu konuda Sağlık ve Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili bütün kurumların samimiyetle ve ciddiyetle adım atmasını bekliyoruz” diye belirtti. 
 
‘AKP ADIM ATMADI’
 
Daha sonra basın metnini okuyan Dr. Osman Öztürk, arkadaşlarının sağlık hizmeti üretirken yaşamlarını kaybettiklerini hatırlattı. Çeşitli tarihlerde hayatını kaybeden sağlık emekçilerin bilgisini paylaşan Öztürk, “Bu tarihler arasında yüzlerce arkadaşımız çalıştığı kurumlarda ölümle yüz yüze geldiler. Kimi zaman Suruç’ta olduğu gibi hastaneler basıldı, kimi zaman Urfa’da tanıklık ettiğimiz gibi hekimlerin kafalarında kaldırım taşları parçalandı. İzmir’de olduğu gibi Aile Sağlık Merkezleri basılıp hekimlerin kafaları kırıldı” dedi.  Sağlıkta şiddetin bitmediğinin altını çizen Öztürk, “Gün geçmiyor ki yeni ve planlanmış saldırılarla karşı karşıya kalmayalım. Daha dün hekimler Adana’da bir Aile Sağlık Merkezi’nde korkunç bir saldırıyla yüz yüze kaldı. Tüm bu saldırılardan sonra kimi zaman iş bıraktık, kimi zaman hastanelerimizin, sağlık kurumlarının bahçelerine çıktık uyarı eylemleri yaptık.  Ancak AKP iktidarı tüm bu katliamları ve hekimlerin sağduyusunu görmesine karşın sağlıkta şiddeti durdurma noktasında bir adım bile atmadı” diye konuştu. 
 
‘SAĞLIK BAKANLIĞI SORUMLULUK ALSIN’
 
“Neredeyse biraz da hak ediyorsunuz dercesine hekimlere iletişim dersleri vermeye çalıştılar” diyen Öztürk, şunları söyledi: “Performans ve özelleştirme uygulamalarının sağlıkta şiddeti arttırdığına yönelik görüşlerimizi dikkate almadılar. Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik hazırladığımız yasa tasarını görmezden geldiler. 17 Nisan ‘Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü’ olsun dedik onu bile ellerinin tersiyle ittiler. Türk Tabipler Birliği Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümünde tüm hekimlerin can güvenliğini sağlamak için sürdürdüğü mücadeleyi biran olsun bile gündeminden düşürmeyecek ve başarıyı yakalayana kadar mücadelesinden geri adım atmayacaktır. Bugün tekrar Sağlık Bakanlığı’nı hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğini sağlamak konusundaki sorumluluğunu yerine getirmeye davet ediyoruz. 17 Nisan’ın Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü olarak kabul edilmesinin ve sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yasa talebimizin yaşama geçirilmesinin önemli bir adım olacağının tüm kamuoyu önünde Sağlık Bakanlığı’ndan talep ediyoruz.”
 
DİYARBAKIR 
 
Diyarbakır’da da sağlık örgütleri, sağlık alanında artan şiddet dolayısıyla Sağlık Bakanlığı'nı, hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğini sağlamak konusundaki sorumluluğunu yerine getirmeye davet etti. Diyarbakır Tabip Odası (DTO), Diyarbakır Aile Hekimleri Derneği (DAHD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi, Sosyal Hizmetler Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Diyarbakır Aile Hekimleri Derneği üyeleri de Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi önünde basın açıklamasında bulundu.
 
“Sağlıkta şiddete hayır” yazılı pankartın açıldığı açıklamada konuşan Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Şerif Demir, hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğinin sağlanmasını istedi.
 
'SAĞLIKTA ŞİDDET BİTMİYOR’
 
Ülkede yaşanan sağlıkta şiddet nedeniyle birçok meslektaşlarının sağlık hizmeti üretirken yaşamlarını yitirdiğine dikkat çeken Demir, farklı tarihlerde saldırıya uğrayan ve yaşamını yitiren sağlık çalışanlarını isimlerini okudu. Çalışma koşullarının ağırlığından ve idari baskılar yüzünden Dr. Melike Erdem'in 30 Kasım 2012 tarihinde Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşamına son verdiğini hatırlatan Demir, değişik tarihlerde yüzlerce sağlık çalışanının çalıştığı kurumlarda ölümle yüz yüze geldiğini söyledi. 
 
'İKTİDAR BİR ADIM BİLE ATMADI'
 
İktidarın sağlıkta şiddeti durdurma noktasında bir adım bile atmadığına işaret eden Demir, performans ve özelleştirme uygulamalarının sağlıkta şiddeti arttırdığına yönelik görüşlerinin dikkate alınmadığı kaydedildi. 
 
ADANA 
 
Adana Tabip Odası, Antep'te Dr. Ersin Arslan’ın 2012 yılında görevi başındayken öldürülmesinin yıl dönümünde "Beyaz bayrak" eylemi yaptı. Seyhan Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, yakalarına siyah kurdele takarak sağlıkta şiddeti protesto etti.  Adana Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, Sağlık Bakanlığı’nın dün olduğu gibi bugün de Türk Tabipleri Birliği’nin, sendikaların, meslek odalarının ve STÖ’lerin sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik görüşlerini umursamadığını vurgulayarak bu durumun da sağlıkta şiddetin önünü açtığını söyledi.