‘Set çalışanlarının can güvenliği yok sayılmaktadır’

img

İSTANBUL- BİROY, SİNEMA TV SENDİKASI, ÇASOD, SİNE-SEN, İSİG Meclisi, KAD VE Oyuncular Sendikası, geçtiğimiz günlerde iş kazasında yaşamını yitiren meslektaşları Hasan Karatay içim bir araya gelerek, “Set çalışanların can güvenliği yok sayılmaktadır” diye belirtti. 

Sinema Oyuncuları Meslek Birliği (BİROY), Sinema, Reklam, Dizi ve TV Programı Çalışanları Sendikası (SİNEMA TV SENDİKASI), Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (ÇASOD), Sinema Emekçileri Sendikası (SİNE-SEN) İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Kamera Asistanları Derneği (KAD) ve Sahne, Perde, Ekran, Mikrofon Oyuncuları Sendikası (OYUNCULAR SENDİKASI), geçtiğimiz günlerde OG Medya'nın yapımcılığını üstlendiği “Atiye (The Gift)” isimli Netflix internet dizisinin setinde boya yaptığı sırada merdivenlerden düşerek yaşamını yitiren meslektaşları Hasan Karatay için Şişli’de bulunan SİNEMA TV SENDİKASI’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantı salonuna “Önde kamera arkada dayanışma”, “Şimdi başrol dayanışmanın” ve “Artık başrol dayanışmanın” afişleri asıldı. 
 
‘İLK MÜDAHALE EKİP ARKADAŞLARI YAPMIŞTIR’
 
SİNEMA TV SENDİKASI yönetim kurulu üyesi Tuba Ataç, basın metnini okudu. Meslektaşlarının 5 Nisan’da ağır yaralandığını ve 9 Nisan’da yaşama veda ettiği bilgisini veren Ataç, “Acı olay Dolapdere'de bulunan bir sanat galerisinde, ertesi gün başlayacak olan setin hazırlık aşamasında gerçekleşmiştir. Hasan Karatay, 5 Nisan günü saat 18.00 civarında sanat ekibi tarafından duvarları boyamak üzere sete çağırılmış, yapımcı şirket tarafından SGK girişi yapılmadan çalıştırılmıştır. Kaza anında, sette iş güvenliği uzmanı ve sağlık personeli olmadığı için ilk müdahale ekip arkadaşları tarafından yapılmış, daha sonra 112 acil servis aranmıştır” dedi.
 
Karatay’ın Şişli Etfal Hastanesi'ne götürüldüğünü ve iki kez beyin tomografisi çekildiğini aktaran Ataç, “Daha sonra heyet kararıyla İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne nakil edilip beyin cerrahisi bölümü tarafından acil ameliyata alınmıştır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin Ön Adli Rapor Formunda olay özeti ‘inşaatta yüksekten düşme ifadesiyle 112 tarafından getirilen hasta’ olarak kayıt edilmiş ve ‘iş kazası’ olduğu belirtilmiştir. Uzun süren yaşam mücadelesi sonucu, 9 Nisan'da önce beyin ölümü gerçekleşmiş, aynı gün 17.00 civarında ise hayatını kaybetmiştir” diye belirtti. 
 
‘DETAYLI AÇIKLAMA BEKLİYORUZ’
 
OG Medya yetkililerine ilettikleri toplantı talebini yineleyen Ataç, şöyle devam etti: “Söz konusu projenin yapımcılığını üstlenen OG Medya ve Netflix Türkiye'den, yaşanan acı olaya ilişkin kamuoyuna derhal detaylı bir açıklama yapmasını talep ediyoruz. Ayrıca sette, kazadan sonra dahi ‘tam zamanlı’ iş güvenliği uzmanı istihdam edilmediğine dair iddialara da OG Medya acilen cevap vermelidir.” Üst işveren Netflix Türkiye'nin İKSV ile İstanbul Film Festivali kapsamında ortaklaşa gerçekleştirdiği "Hakan: Muhafız” gala ve parti organizasyonlarını herhangi bir açıklama yapmaksızın gerçekleştirmiş olmalarını ve setin hemen ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi devam etmesini, duyarsızlık ve ölen kişinin yakınlarına saygısızlık olarak gördüklerini ve kınadıklarını sözlerine ekleyen Ataç, “İçinde dizide görev alan bazı oyuncu arkadaşlarımızın da bulunduğu kişilerin, kamuoyuna yansıyan bu acı olayın 'kader' veya 'kendi hatası' şeklinde yansıtması bizleri derinden üzmüştür. Bu açıklamalar yapımcının kazadaki sorumluluğunu, iş arkadaşımızın güvencesiz ve sigortasız çalıştırıldığı gerçeğini gizleyemez” diye konuştu. 
 
‘OLUMSUZ ÇALIŞMA KOŞULLARI DÜZELTİLMELİ’
 
Setlerin, İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyerleri Tehlike Sınıfları Tebliği'ne göre, "tehlikeli” iş yerleri olduğuna dikkat çeken Ataç, şunları söyledi: “Ciddi tehlikeler ve riskler barındıran, binlerce ‘iş kazası’ yaşanan setlerde, yapım şirketlerinin büyük sorumluluğu vardır. Gerek yasal mevzuata aykırı ve insanlık dışı çalışma saatleri, gerekse alınmayan güvenlik önlemleri sebebiyle tüm set çalışanların can güvenliği yok sayılmaktadır. Bu vahim olayın gerçekleşmesiyle bir kez daha anlıyoruz ki sektörde çok ciddi denetim ve yaptırım eksiği vardır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, setlerde ‘İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği’ önlemlerini almayan yapım şirketlerine ciddi ve caydırıcı yaptırımlar uygulamalıdır.
 
Set öncesi ve sırasında çalışma ortamında bulunan işçilerin yani bizlerin, yapımcı tarafından sigortalandığımız, işçi sağlığı ve güvenliği koşulların sağlandığı bir çalışma ortamı istiyoruz! Sektörün bu olumsuz çalışma şartları derhal değişmelidir.”
 
ÖRGÜTLEMENİN ÖNEMİNE DEĞİNDİ
 
Sine-Sen Genel Başkanı Zafer Ayden, “Böylesi bir dönemde iş cinayetleriyle basının karşısına çıkmaya utanıyoruz. Sinema emekçilerim kamera arkası ve önü ile kötü koşullarıyla yıllarca mücadele ediyoruz” diyerek örgütlenmenin önemine dikkat çekti.  
 
BİROY Başkan Yardımcısı Aslı Şahin de, “Varsın üç kuruş az kazanalım ve insan hayatını değerli kılalım. Üç kuruş kazanalım diye insanların hayatlarını harcamayalım” dedi.  
 
İSİG Meclisi adına konuşan Murat Çakır da, siyasi iktidarın sorumluluğuna değinerek, “2019 yılındayız sinema sektörü ve sigortasız çalışan bir arkadaşımız var. Seçimler için bu 15 gündür yapılan çaba bu konuda verilmiş olsaydı bugün daha farklı olacağını söylüyoruz” diye konuştu. 
 
Açıklamayı düzenleyen sendika temsilcileri kısa konuşmalar yaptıktan sonra toplantı soru cevap bölümüyle sona erdi.