Tarım iş kolundaki ölümler ‘örgütlenmeyle durdurulur’

img

MERSİN – Tarım iş kolunda artış kaydeden iş cinayetlerine dikkat çeken Tüm Köy Sen Uzmanı Sedat Başkavak, yaşanılanların kader olmadığını, çözümün işçilerin örgütlenmesinden geçtiğini hatırlattı. 

 
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre, 2018 yılında bin 923 işçi yaşamını yitirirken, 2019 yılının Ocak ayında ise 155 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini kaydetti. 2017 yılına oranla iş cinayetlerinde yüzde 24 oranında artış yaşlanırken iş kollarına göre de en fazla 457 işçi ölümüyle tarım iş kolu birinci sırada geliyor. Tarım kentlerinden Mersin’de de son iki haftada 6 işçi yaşamını yitirirken, 9’u ağır 38 işçi de yaralandı. Tarım işçilerinin karşı karşıya kaldığı güvenliksiz çalışma koşullarına dikkat çeken Tüm Üretici Köylüler Sendikası (Tüm Köy Sen) Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak ve Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri (Tarım Orkam Sen) Mersin Şube Başkanı Yılmaz Kilim değerlendirdi.
 
‘DEVLET GÖZETİM GÖREVİNİ YAPSIN’
 
İşçi ölümlerinin kader olmadığını, ihmal, umursamazlık ve görmezlikten gelinmenin sonucu olduğunu hatırlatan Başkavak, son iki haftada yaşanan ölümlerin iş güvenliğinin sağlanmamasından kaynaklandığını söyledi. İşçinin iş güvenliğinin işverenin sorumluğunda, devletin ise gözetiminde olduğunu sözlerine ekleyen Başkavak, tarım işçilerinin halen ulaşım esnasında yaşamını yitiriyorsa İçişleri Bakanlığı’nın ve devletin gözetim görevini yapmadığını gösterdiğini dile getirdi. İşçilerin hala kamyon kasalarında taşındığını ve tamamen bakımsız, kalitesiz ve kötü şartlarda çalıştıklarını anlatan Başkavak, işçilerin, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’ne uygun ve insanca koşullarda taşıma yapılması gerektiğini vurguladı.
 
KAMYONDAN ÇEVRİLME OTOBÜSLERLE TAŞINIYOR 
 
Tarım işçilerinin kamyon çevrilme minibüs ve otobüslerle taşındığına dikkat çeken Başkavak, “Kimi yerlerde birkaç koltuk sökülerek oluşturulan boşluğa malzeme konulurken, kimi araçların ise bırakalım içinin koltuklarının düzeni, sağlamlığı ve temizliğini yürüyen aksam ve araç bakımı bile yapılmadığı koşullarda taşıma yapılmaktadır. Bir hafta önce Erdemli yakınlarında tarım işçilerini taşıyan minibüs şoförünün kaza sonrası ‘araç sağa çekiyordu, yandaki araca vurmayım diye direksiyonu çevirdim’ sözleri bile tarım işçileri taşımada kullanılan araçların durumu hakkında bize bilgi vermektedir. Hükümetler tarım işçilerinin çalışma, barınma, yaşam koşullarını görmezden gelince ulaşım konularını da görmezden geliyorlar” diye belirtti.
 
‘AKP İŞÇİYE PATRONUN BAKTIĞI GİBİ BAKIYOR’
 
İşçilerin halen dere boylarında ya da yerleşim yerlerinde uzak yerde her türlü imkanda uzakta bir şekilde barındığını ifade eden Başkavak, işçilerin düşük ücretlerle ve sabahtan akşama kadar zor ve kötü koşullarda çalışıp, barındığını dile getirdi. Başkavak, iş cinayetlerinin özellikle AKP hükümeti döneminde artmasının nedeni politikalarından kaynaklı olduğunu ifade etti. İstanbul 3’üncü Havaalanı inşaatında yaşananları anımsatan Başkavak, “3’üncü Havalanı’nda işçiler yemeklerden, ulaşıma, çalışma koşullarından iş güvenliği önlemlerine kadar hepsinin düzeltilmesi için iş durdurdular. Böylesi bir durumda işçilerin taleplerini dinleyip çözmesi gereken AKP, talepleri  görmezden gelirken baskı ve şiddeti politika haline getirdi. Soma’da 301 işçinin ölümü sonrası hükümetin tutumu, mahkeme kararları işçi cinayetleri konusunda AKP hükümetlerinin işçiye kör bakışı ve patron yanlısı politikalarını açıkça göstermektedir” diye konuştu. 
 
‘ÖRGÜTLENME SU GİBİ ELZEMDİR’
 
İşçi ölümlerinin son bulması için örgütlenmenin su gibi elzem olduğunu belirten Başkavak, şunları dile getirdi: “Tarım işçileri bir kendi sendikalarında örgütlenmeli ki yaşadıkları sorunların çözümü için ortak talepler etrafında bir araya gelebilsinler. Bunu yapamadıklarında tek tek şurada ya da burada yaşadıkları sorunlar ve cinayetler karşısında kader diyerek sineye çekmek zorunda kalıyorlar. Oysaki örgütlü bir güç haline geldiklerinde ulaşımdan, barınmaya, ücretten çalışma saatine kadar pek çok sorunda birlikte hareket ederek çözüm üretebilir ve talep ettiklerini alabilirler. Böylece insanca ulaşım, çalışma ve barınma koşulları için hukuki düzenlemelerin yapılması istenir. Bunlar yerine getirilmediğinde de toplu tavır gelişir.” 
 
‘AKP TARIMDAN UZAK’
 
Mevsimlik tarım işçilerine ilişkin ciddi bir çalışmanın bugüne kadar yapılmadığını ve bundan kaynaklı sorunların büyüdüğünü vurgulayan Tarım Orkam-Sen Şube Başkanı Yılmaz Kilim de şunları söyledi: “Güvencesiz ve sağlıksız çalışma koşulları en çok çocukları etkiliyor. Çalışma bölgelerine ulaşım sırasında her yıl yüzlerce can kaybı yaşanıyor. En düşük ücretleri kabul etmek zorunda bırakılıyorlar. İcraatlarıyla tarım sektöründe toplumcu politikalardan uzak olan AKP hükümeti, işçi sağlığı ve güvenliği konusunda da geçtiğimiz 16 yılda sermaye lehine politikalar üretmiştir. Bu anlamda AKP hükümetinin bu konuya çözüm üreteceğine dair inancımız da bulunmuyor.”
 
MA / Ergin Çağlar