'Krizin faturasını yaratanlar ödesin' diyerek maaş bordrolarını yaktılar

img

İSTANBUL - KESK İstanbul Şubeler Platformu, “Krizin faturasını yaratanlar ödesin” diyerek maaş bordrolarını İstanbul Defterdarlığı önünde yaktıktan sonra taleplerini sıraladı.

Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, “Krizin bedelini krizi yaratanlar ödesin” eylemleri kapsamında Cağaloğlu’nda bulunan İstanbul Defterdarlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Rakamlar sahte yoksulluk gerçek” pankartının açıldığı eylemde sık sık “AKP zammını al başına çal”, “Zafer direnen emekçinin olacak” ve “Sefalete teslim olmayacağız” sloganları atıldı.

‘HAYAT PAHALILIĞI REKOR KIRDI’

Burada basın açıklamasını KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mesut Mike okudu. Mike, çarşıda, pazarda fiyatlar sürekli artarken, resmi enflasyon rakamlarının sürekli düşmesinin mümkün olmadığını belirtti. Buna rağmen Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Türkiye’de hayat pahalılığının, döviz kurunun, faizlerin rekor üstüne rekor kırdığı bir ortamda enflasyonun düştüğünü iddia ettiğini hatırlatan Mike, “Emekçilerin temel tüketim ve ihtiyaç maddelerinde yaşanan gerçek enflasyon en az yüzde 50 civarında olmasına rağmen ne yapıp edip resmi enflasyonu yüzde 20,3’te tutmayı başarmıştır. Bu TÜİK’in ilk başarısı değildir. Aynı TÜİK daha önce enflasyon hesaplama sepetine yazın soba borusu ve patinaj zincirini, kışın mayoyu ve bikiniyi ekleme başarısı göstermiştir. Pinpon topu, ördek eti, deve eti gibi ürünlerin enflasyon sepetine eklenmesini  ‘ağırlıklarını çok düşük tutuyoruz’  diyerek savunabilmiştir. Yine enflasyon hesabında dar gelirlilerin, emekçi kesimlerin en yüksek oranda harcama yaptığı gıda ürünlerinin ağırlığını 2011 den bugüne 4.57 puan aşağı çekme başarısı da TÜİK’e aittir” diye konuştu.

‘ENFLASYON DÜŞTÜ SÖYLEMLERİ İNANDIRICI DEĞİL’

Beş, altı ay öncesine kadar “IMF’ye borç verecek hale geldik” diye övünenlerin IMF’nin reçetesine sarıldığına dikkat çeken Mike, “IMF’nin çalışanlara hedeflenen enflasyona göre ücret verilmesi, enflasyon hedeflenenden yüksek çıktığında ise mevcut fark verilmesi uygulamasından vazgeçilmesi tavsiyesine harfiyen uyulmuştur. Enflasyon farkının hesaplanmasında Yeni Yeni Ekonomi Programı (YEP) enflasyon hedefinin temel alınacağına dair bir algı oluşturularak fiili durum yaratılmıştır. Böylece hazırlanan ortamda iktidara enflasyonu düşürmek değil, belirlenmiş hedefe uygun olarak düşük gösterecek yöntemleri bulmak kalmıştır” diye belirtti. Mike, buradan bir kez daha bugün “hedefleri tutturduk, hatta YEP ile hedeflenen enflasyonun atına indik” söylemlerinin inandırıcı hiçbir yanının olmadığını söyledi.

‘TEMEL TÜKETİM ÜRÜNLERİNE ZAM YAPILMASIN’

KESK’e bağlı sendika üyeleri olarak insanca yaşama yetecek bir ücret ve güvenli bir çalışma için mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Mike, taleplerini şöyle sıraladı:

" *Yaşanan gerçek enflasyon bir yana, Yeni Ekonomi Programı’nın 2019 yılı enflasyon hedefi olan %15.9 karşısında bile   %4 + %5 artış oranı ile hükmünü çoktan yitiren 2017 tarihli toplu sözleşme derhal yenilemelidir.

* Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış yapılmalıdır.

* Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar tamamen geri alınmalı, temel tüketim ürünlerine hiçbir şekilde zam yapılmamalıdır.

* Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine ve vergi dilimi soygununa son verilmelidir.

* Toplumsal yararı, vergide ve gelir dağılımında adaleti sağlayan, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı, emekten yana,  katılımcı, şeffaf, hesap verebilir demokratik bir bütçe hayata geçirilmelidir.

* OHAL KHK’leri ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm kamu emekçileri işine iade edilmelidir.

* Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam tipine ve esnek çalışma, performans gibi güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmelidir.

* Kariyer ve liyakati yok edip torpilin kapısını sonuna kadar açan mülakat, sözlü sınav ve güvenlik araştırması-arşiv kaydına son verilmeli, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmalıdır.

* Tüm kamu emekçilerini kapsayan, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilmelidir."

Yapılan açıklamanın ardından KESK'liler, Defterdarlık önünde maaş bordrolarını yakarak eylemlerini sonlandırdı.