URFA - Balıklıgöl Platosu içinde yer alan tarihi Sipahi Pazarı esnafı her yılın bir önceki yılı arattığını, ekonomik krizden kaynaklı siftah yapmadan eve döndüklerini söyleyerek, "Bu pazarda bize ekmek yok" dedi.
Urfa'nın tarihi Balıklıgöl Platosu içerisinde yer alan, halı ve kilimciler çarşısı olarak bilinen Sipahi Pazarı, son 10 yılın en büyük krizini yaşıyor. Çarşı içinde bulunan 40 dükkanda sergilenen el işi halı, el işi kilim, hakiki deri yelek, şark köşesi, yolluk, seccade, kürk ve keçe gibi ürünlerin satıldığı pazarın esnafı, siftah yapmadan eve döndüklerini anlattı.
'PARA HARCAMAKTAN KORKUYORLAR'
Pazar esnafından Halil Çeçen (63) çocukluğunda Sipahi Pazarı'nda babası ve dedesi ile birlikte el işi kilim sattıklarını ve Urfa'nın yerli halkının bu kilimlere son derece ilgili olduklarını, ancak yıllar geçtikçe insanların alım gücünün kalmadığını söyledi. Dede ve babasından kalan mesleği devam ettirmek adına dükkanı işletmeye başladığını ifade eden Çeçen, "Çocukluğum bu çarşıda geçti. O zamanlar hareketliydi çarşı. Zengin fakir ayırt edemezdin. Şimdi zengin çok zengin, fakir çok fakir. Dışardan gelecek olan turiste ihtiyaç duymazdık. Urfalılar alış-veriş yapardı bu pazardan. Onların bıraktığı para ile geçimimizi sağlardık. Şimdi şartlar eskisi gibi değil. Kriz var. İnsanlar korkudan ceplerindeki parayı harcamıyor. El emeği yerine gidip fabrikada üretilmiş ucuz ürünü" diye konuştu.
'SON 10 YILIN EN BÜYÜK KRİZİ YAŞANIYOR'
Son 10 yılın en büyük krizini bu yıl yaşadıklarını ifade eden Çeçen, her dükkanın kirasının 4 bin 400 olduğunu, bu yıl kiralara yapılan yüzde 10'luk bir artış ile artık kiralarını da ödeyemez duruma geldiklerini söyledi.
Kanuni Sultan Süleyman döneminden orijinalliğini yitirmeden günümüze gelen çarşıyı görmek için dahi ne yerli ne de yabancı turistin gelmediğini aktaran Çeçen, "Müşteri yüzüne hasret kaldık" diyerek içinde bulundukları ekonomik krizi özetledi.
20 yıldır Sipahi Pazarı'nda dükkan işleten İsmail Bülbül'de, 400 yıldır her sabah saat 10.00'da toplu dualarla dükkanlarını açtıklarını hatırlatarak, "Bu hanın en yaşlısı dua okur. Öyle dükkan açarız. Bunun nedeni bereketimiz bol, işlerimiz hayırlı olsun, ağızımızın tadı olsun diye. Ancak ne bereket var, ne ağzımızın tadı. İş yok ki bereket olsun. Kazanç olmayınca son yıllarda her yıl bir önceki yılı aratır oldu. Daha önceki yıllarda yaptığımız birikimleri harcıyoruz. Oda tükenince ne yapacağız bilmiyoruz" dedi.
Son olarak geçmiş yıllarda başta İstanbul olmak üzere birçok kente toptan kilim sattıklarını belirten Bülbül, "Ekonomi kötü. Toptan satış da olmuyor. Elimden başka iş gelse yapardım. Çünkü artık bu pazarda bize ekmek yok" şeklinde konuştu.