KESK Eş Başkanı Bozgeyik: Krizin faturası emekçilere kesilemez

img

BATMAN – Asgari ücret görüşmelerinin sürdüğü dönemde yoksullaşmaya, işsizliğe ve güvencesizliğe karşı 4 büyük merkezde miting düzenleyecek olan KESK’in Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, yaşanan ekonomik krizin faturasının emekçilerine çıkarılmasına izin vermeyeceklerini söyledi.

Ekonomide yaşanan kriz nedeniyle en temel ihtiyaç maddelerine hemen her gün yeni zamanlar gelirken, milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri dün başladı. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2019'da geçerli olacak asgari ücreti belirleyecek. Önceki yılardan farklı olarak bu yıl ilk kez asgari ücretle geçinen bir işçinin de yer aldığı komisyonun ay sonuna kadar çalışmalarını tamamlaması bekleniyor. Yapılan ilk görüşmede, Hükümet üyesinin “devlet hassasiyeti” göstermelerini beklediği işçi ve emekçi sendikalarından Türk-İş ve DİSK’in talebi asgari ücretin en az 2 bin TL olması.
 
23’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) göre ise, asgari ücret sadece işçileri ilgilendiren bir konu değil.
 
Asgari ücretin, diğer tüm toplumsal kesimlerin alacağı ücret ve refah durumunu belirlediği görüşündeki KESK’in Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, ülkede yaşanan ekonomik krizin işçi ve emekçilere yansıması, sendikal mücadele üzerindeki baskılar ve mevcut tabloyu değiştirmek üzere planladıkları bölge mitinglerine dair Mezopotamya Ajansı'na (MA) konuştu.
 
Kamu emekçilerinin, 23 yıllık KESK tarihinin yanı sıra yıllarca mücadele ederek elde ettikleri haklarının bugün ellerinden alınmaya çalışıldığını belirten Bozgeyik, emekçilerin özlük haklarında ilerideki dönemlerde çok daha büyük kayıplar yaşayabileceği uyarısında bulundu.
 
‘10 MİLYON ASGARİ ÜCRETLİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA’
 
Emekçilerin şu sıralar temel gündemi olan ekonomik kriz üzerinde duran Bozgeyik, yaşanan krizin doğal olarak emeği ile geçinen tüm herkesi yakından ilgilendirdiğini belirtti. Krizden kaynaklı işten atmaların yaşandığını, OHAL ve ilan edilen Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kamu emekçilerinin ihraç edilerek işlerini kaybettiğini hatırlatan Bozgeyik, “Kriz nedeniyle bugün yaklaşık 10 milyon asgari ücretle çalışan işçi, açlık sınırının altında çalışır duruma geldi" dedi.
 
Bozgeyik, bu konuda geçtiğimiz yıl hükümet ile yetkili sendika olan Memur-Sen arasında imzalanan toplu iş sözleşmesini de hatırlattı. 
 
Bozgeyik, "Yandaş sendika ile hükümet arasında zam görüşmelerinde düşük bir zammın yanı sıra bugün kamu emekçilerinin reel kayıpları kriz nedeniyle daha da artmıştır. Bugün 6 bin 500 TL'ye yaklaşan yoksulluk endeksi ile karşı karşıya kaldığımızı düşündüğümüzde, ortalama bir kamu emekçisi 3 bin 500 TL maaş alıyor. Neredeyse açlık sınırının altında kamu emekçilerinin çalışması gündeme gelmiş durumdadır" ifadelerini kullandı. 
 
‘GERÇEK DURUM VAHİM’
 
Yaşanan ekonomik krize emekçilerin sebep olmadığını, faturasının da emekçilere çıkarılamayacağını söyleyen Bozgeyik, "Krizi emekçiler çıkarmadı. Krizi bugün iktidarda olanlar çıkardı. O zaman fatura da onlara çıkarılmalıdır. Biz emekçiler, işçiler tüm muhalefet ve demokrasi güçleri ile birlikte mücadele ederek alanlara çıkacak ve krizin faturasının emekçilere kesilemeyeceğini haykıracağız” dedi. 
 
Bozgeyik, işçi ve emekçilerin ne durumda olduğunu ise şu sözlerle dile getirdi: “Bugün pazara çıktığınızda tüketim maddelerine yoğun bir zam yapıldığını biliyoruz. Gerçek enflasyon rakamlarının yüzde 25'lerde olduğunu biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde açıklanan enflasyon rakamlarında, sanki enflasyon düşüyormuş algısı yaratılıyor. Oysa gerçek durum vahimdir. Bugün dolar düşünce krizi durdurduk algısı yapılıyor. Oysaki doların yeniden yukarı çıkması dahi krizin boyutlarını ortaya seriyor. Havuz medyası algı yaratarak krizin olmadığını iddia ederken, bugün milyonlar kriz ile uzun zamandır yaşam mücadelesi veriyor. İşçi sendikalarının bu anlamıyla talep ettiği asgari ücret 2 bin 800 TL doğru ve yerindedir. Asgari ücretin belirlenmesi ile kamu emekçilerinin de buna göre bir düzenleme yapılarak ücretleri yeniden belirlenmelidir. Çünkü işçiler ve kamu emekçileri, yoksullukla yaşam mücadelesi veriyor." 
 
BÖLGE MİTİNGLERİ
 
KESK Eş Başkanı, bu duruma karşı verdikleri mücadele kapsamında önümüzdeki günlerde düzenleyecekleri bölge mitingleri üzerinde de durdu. "Yoksullaşmaya, işsizliğe, güvencesizliğe karşı birlikte mücadeleye" sloganıyla konfederasyon tarafından 9 Aralık'ta Samsun’da, 15 Aralık'ta Adana’da, 16 Aralık'ta Diyarbakır’da, 22 Aralık'ta ise İstanbul'da bölge mitingleri yapılacak.
 
“Düzenleyeceğimiz bölge mitingleri ile, emekçilerin seslerini duyurarak krizin faturasının emekçilere çıkarılamayacağını haykıracağız" diyen Bozgeyik, miting çalışmaları kapsamında temaslarda bulunduğu Batman ve Siirt'te karşılaştığı, OHAL kaldırılmasına rağmen valilere tanınan olağanüstü yetkilere dikkat çekti.
 
Batıda yaşanan hal ile bölgede yaşanan halin birbirinden tamamen farklı olduğunun altını çizen Bozgeyik, “Bölge açısından baktığımızda gözle görülür bir baskı politikası var. Kamu emekçilerinden işçilere kadar toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasaklanıyor. Sendikal faaliyetleri nedeniyle üyelerimiz veya diğer sendika üyeleri gözaltına alınıyor. Barış ve demokrasi mücadelesi verenler deyim yerinde ise nefes alamıyor” diye belirtti.
 
Ancak tüm bunlara rağmen inatla sendikal mücadele, demokrasi ve barış mücadelesi verilmeye devam edildiğini kaydeden Bozgeyik, başta kamu emekçileri olmak üzere tüm emekçileri ve tüm demokrasi güçlerini düzenleyecekleri bölge mitinglerine davet etti.
 
MA / Metin Yoksu