Şener: 2019 yılı bütçesi iflas bütçesidir

img

ANKARA – Meclis komisyonlarında görüşülmeye devam eden 2019 yılı bütçesini “iflas” olarak yorumlayan AKP’nin ilk Ekonomi Bakanı Abdüllatif Şener, yatırımların azaldığını vergilerin ise arttırıldığına dikkat çekerek, öngörülen 867 milyar TL gelirin tahsil edilemeyeceğini söyledi. 

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda da devam eden 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Görüşmesini değerlendiren Komisyon Üyesi, CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, “Bu hükümetin iflas bütçesidir” dedi. 
 
'HÜKÜMETİN İFLAS BÜTÇESİDİR'
 
"Bu bütçe hükümetin bir iflas bütçesidir” diyen Şener, yatırımların azaldığına dikkat çekti. Şener, “Yatırımları azaltan iktidar, vergileri arttırıyor. Aynı zamanda temsil ödeneklerini de arttıran bir bütçe olarak gözüküyor. Bütçenin bu yapısıyla, önümüzdeki yılın zor bir yıl olduğu anlaşılıyor. Bütçeyle beraber tartışılan, görüşülen 3 yıllık perspektiflere baktığımızda, 2018- 2020 yılları yüksek enflasyon öngörüleri var” diye belirtti. 
 
'KİŞİ BAŞI GELİR DÜŞTÜ’ 
 
Bütçenin, 2020 yılı dahil olmak üzere işsizliğin yüksek seyredeceğini öngören Şener, “Milli gelirin düştüğünü görüyoruz. Kişi başına düşen milli gelir, 12 yıl öncekinden daha düşük. Hükümet, 2007 yılında daha düşük bir milli geliri hedefleyen sürece girmiştir. 2007 yılında 9 bin 656 dolar olan kişi başına düşen milli gelir, 2018 yılında 9 bin 385 dolara düşmüştür, aradaki fark 300 dolardır” dedi.
 
Şener, yeni hesaplama yöntemiyle, milli gelirde eskiye oranla sadece kağıt üzerinde yüzde 25 artırıldığını söyledi. 
 
‘EKONOMİYİ DÖVİZE BAĞLADILAR’
 
Özellikle 2014 yılından sonra, AKP’nin ekonomiyi kötü yönettiğini ve tüm alanlarda ülkeyi felakete sürüklediğini vurgulayan Şener, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Adalet duygusunu ortadan kaldıran, muhalifleri baskı altında tutan siyaset anlayışı, ekonominin performansını bozmuş hem dış politikada hem de iç politikada yanlışı sürdürmüştür. Bu çerçevede baktığımızda da net bir şekilde söyleyebiliriz; daha önce yaşanan ekonomik krizlerden ders almamış ve ekonomiyi tam aksine krize yöneltecek bir takım uygulamalar geliştirmiştir. Örneğin; 2008 ve 2009 yılındaki tecrübeye rağmen daha sonraki süreçte ekonomiyi dövize bağlamıştır. Mesela 2001 krizinde hiç döviz kredisi yokken bankalardaki kredilerin yüzde 35'inin döviz kredileri olduğu bir Türkiye'yi inşa etmiştir. 2009 yılında bir düzenleme yapmışlardır. Bu düzenlemeye göre, daha önce döviz geliri olmayanların döviz kredisi kullanmaları yasakken döviz kredileri geliri olmayanların da döviz kredisi kullanmasına imkan sağlanmıştır. Bu düzenlemeler ve diğer yaptıkları işler sonrasında piyasada korkunç bir döviz borçlanması ortaya çıkmıştır. Halbuki 2008-2009 yılları arasında hem dünyada hem de Türkiye'de ekonomik gelişmeler bir açılımı değil, kontrol altında tutacak politikaları gerektiriyor. Bunu yapmamışlardır ve krize açık hale getirmişlerdir. Ranta dayalı ekonomi kurmuş olmalarından dolayı Türkiye derin bir krizin içerisindedir."  
 
'GELİRLER TAHSİL EDİLEMEYECEKTİR'
 
Şener, önümüzdeki döneme ilişkin "Kamu harcamalarında sıkıntılar yaşanacaktır. Bütçe gelirleri, harcamalar, ödenek sınırlarını gösterse bile özellikle bütçe gelirleri tahminden ibarettir” diye belirtti. Şener, 2019 yılı bütçesinde yer alan 867 milyar 296 milyon TL gelirin tahsil edilemeyeceğini savundu. 
 
'SAYIŞTAY RAPORLARI YETERLİ DEĞİL'
 
Şener, birçok usulsüzlük ve yolsuzluğun yer aldığı Sayıştay raporları için de, “Evet, bazı eleştiriler var. Bunu gören muhalefet, aydınlar, gazeteciler biraz umutlanıyor. Ama ben Sayıştay raporlarının dahi yeterli olduğu kanaatinde değilim. Çünkü Sayıştay üyelerinin tamamını iktidar belirliyor” diye kaydetti. 
 
MA / Diren Yurtsever