‘Krizin faturasının emekçilere ödettirilmesine izin vermeyeceğiz’

img
MERSİN - KESK Mersin Şubeler Platformu, “Krizin faturasının emekçilere ödettirilmesine izin vermeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu, son günlerde enflasyon ve döviz kurlarındaki artışın yol açtığı ekonomik krize ilişkin Eğitim Sen Mersin Şubesi binasında basın toplantısı düzenledi. KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, yaşanan ekonomik krizin nedeninin AKP hükümetinin uyguladığı neoliberal ve ranta dayalı ekonomik politikaların bir sonucu olduğunun altını çizdi. Yandaş medyanın kriz karşısında sağır ve körleri oynadığını dile getiren Muşlu, uzun zamandır krizin pazar yerlerini yangın yerine düşürdüğünü vurguladı. 
 
‘NEDEN AYNI GEMİDEYİZ DEMELERİNİN SEBEBİNİ BİLİYORUZ’
 
Yeni Ekonomi Bakanının 10 Ağustos 2018 yılında açıkladığı “Yeni Ekonomi Modeli”nin ekonomik krize yönelik hiçbir çözüm üretmediğini aksine bu modelin yalan üzerine kurulu bir model olduğunu da sözlerine ekleyen Muşlu, “AKP iktidarının yıllardır ‘enflasyon farkı’ adı altında ‘sabit ücretlileri’ yandaş sendikaların işbirlikçiliğiyle yoksullaştırdığı bilinmektedir. Yaşanan krizin etkisiyle daha yüksek veya hiper enflasyon durumunda bu yoksullaştırma eğiliminin hızlanacağı bilinmelidir. 16 yıldır kendi gemilerine ‘gemiciklerine’ sefa sürenlerin şimdi ‘aynı gemideyiz’ demelerinin nedenini biliyoruz. Krizin faturasını emekçilere ödetmek isteyen söylem ve girişimlere emekçilerin karnı toktur. İktidarın şu an içerisine girdiği krizi yönetebilmek için daha çok otoriteleşme tutumu krizi derinleştirmekten öte bir sonuç vermez” dedi. 
 
Muşlu, “Kemer sıkma amacıyla ‘acı reçete’ peşinde olan iktidar cenahını uyarıyoruz. Çözüm ve reçete arayışında iseniz emekçilerin temel taleplerini dikkate alın. Tüm emek ve demokrasi güçlerini krizi yaratanların krizin faturasını emekçilere, ezilenlere çıkartma girişimlerine ve saldırılarına karşı hızla harekete geçmeye ve birlikte mücadeleye yürütmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı 
 
Muşlu son olarak KESK olarak taleplerini sıraladı;
 
"* İç ve dış politikada çatışma ve savaş söylem/pratiği terk edilmeli ve barış politikası savunulmalıdır.
 
* Kamu kurumlarında evrensel hukuk hükümleri, anayasa ve yasalarla koruma altında olan haklara yönelik saldırılar derhal durdurulmalıdır. 
 
* Kamu hizmetlerinde, atama ve terfilerde, disiplin hükümlerinin uygulanmasında olağan hukuka geri dönülmelidir. 
 
* 2018 ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmede, ücret hükümleri önceki enflasyon gerçekleşmesi, yeni enflasyon hedefi ve son döviz krizi nedeniyle geçersizleştiğinden güncel ve reel değerlere göre yeniden düzenlenmelidir. 
 
* Döviz kuru etkisi nedeniyle benzin ve mazotta ÖTV üzerinden uygulanan zamların yansıtılmaması uygulaması özellikle ilaç fiyatlarındaki belirsizliğin gittikçe artan düzeyde halk sağlını tehdit eder düzeye geldiği gözetilerek sağlık gibi alanlarda da uygulanmalıdır. 
 
* Kamu kurum ve kuruluşlarında liyakatsiz, yandaş ve israfa yol açan yönetim anlayışı derhal terk edilmeli ve kanun dışı harcamalar idarecilere rücu edilmelidir.
 
* Varlık fonu, Kredi Garanti fonu, Savunma Sanayi Fonu gibi kamuoyu denetimi dışına kaçırılmış uygulamalar sonlandırılmalı ve derhal kamuoyu denetimine açılarak kamusal hizmet ve üretim amacıyla kullanılmalıdır. 
 
* Saray rejimine yönelik devasa bütçe, örtülü ödenek ve kanun dışı mali kaynak kullanımı derhal durdurulmalıdır. 
 
* Kamudaki ‘taşıt ve bina kiralama’ işlemleri azaltılmalı, var olanlar kamuoyu denetimine açılmalıdır. 
 
* İşsizlik sigortası fonu sadece işsizlere verilmelidir. İşsizliğin artışı engellenmelidir. 
 
* Rantçı sermayeyi destekleyen ‘yatırım ve istihdamı arttırmayan’ teşvik sistemi lağvedilmelidir. İstihdam ve üretim artışı sağlayacak adımlar atılmalıdır.
 
* Vergi sistemindeki adaletsiz bölüşüme son verilmeli ve dolaylı vergilerin payı azaltılmalıdır. Rant, faiz ve sermaye gelirleri vergilendirilmelidir."