İZMİR - CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Cumhurbaşkanlığı'na bağlanmasına tepki göstererek, kararı sendikal özgürlüklere yapılan en ağır darbe olarak yorumladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Cumhurbaşkanlığı'na bağlanmasına ilişkin CHP İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Açıklamaya, CHP İzmir milletvekillilerinin yanı sıra kimi sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı.
'EMEKÇİLERİN KADERİ SARAYIN LUTFUNA BAĞLANDI'
Beko, asgari ücret konusundaki yetkinin Meclise ve işçi sendikaları konfederasyonlarına verilmesi, asgari ücretin de yoksulluk sınırının üzerine çekilmesi gerektiğini belirtti.
“Zamanında ‘iki sendikaya birden üye olabilirsiniz' diyenler, böylelikle sendikal örgütlenmenin önünü açtığını iddia edenler, şimdi tek bir sendika temsilcisinin bile fikrini almadan, milyonlarca işçinin, emekçi ailesinin sofrasına girecek ekmeği keyfilikle belirleyecek noktaya geldi” diyen Beko, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun Cumhurbaşkanlığı'na bağlanmasının işçilerin kazanılmış haklarının gasp edilmesi, sendikal özgürlüklere en ağır darbelerden olduğunu söyledi.
Beko, kararnamenin emekçinin, emekçi ailelerinin ve ücretle geçinenlerin kaderinin saray sakinlerinin lütfuna bırakılması anlamına geldiğini de vurguladı.
Asgari ücretteki gelir vergisi uygulamasının kaldırılması, altı ayda bir zam yapılması ve 1 Ocak 2019'da 2 bin 200 TL asgari ücret verilmesi gerektiğini ifade eden Beko, bu konuda mücadele etmeye devam edeceklerini kaydetti.
MECLİS DEVRE DIŞI KALDI
Söz konusu düzenlemenin milletin meclisini devre dışı bırakmak anlamına geldiğine dikkat çeken Beko, şunları söyledi: “Kararname ile haklara dair düzenleme yapmak bir hukuksuzluktur. Hakların açık gaspıdır. Yasamanın yetkisinde olması gereken hukuk yaratma gücü çerçevesinde, olması gereken TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nun bu alanda yetkilendirilmesidir. Aksi, hukukun arkasından dolanmaktır. Mutfaklar yangın yerine dönmüştür. Ceplerdeki delik büyümektedir. Enflasyon durdurulamamaktadır. Emekçilerin zar zor doydukları ücretleri her geçen gün erimektedir. Yeni düzende kimse yoksulluğu tartışamaz hale getirilmek ve emekçiler açlığa mahkûm edilmek istenmektedir. Açlıkla terbiye edilmek istenen emekçiler bu düzeni kabul etmeyecektir."