Ürünleri para etmeyen çiftçi: Geçen sene ineği sattık, bu sene neyi satacağız?

img
İZMİR – Menderes’te salatalık ve biber yetiştiriciliği yapan çiftçiler, düşük fiyatlarla sattıkları ürünleri ile tezgahta yüksek fiyatlarla karşılaşıyor. Fiyatların komisyoncular tarafından belirlenmesinden yakınan çiftçiler, “Geçen sene kirayı ödemek için inekleri sattık, bu sene neyi satacağız” diye sordu. 
 
İzmir’in Menderes ilçesine bağlı kırsal Değirmendere mahallesinde seralarda salatalık ve biber yetiştiren çiftçiler, üretim zorlukları içinde düşük ücretlerle ürünlerini satıyor. Fiyatları komisyoncuların belirlediği bölgede, salatalığı bir liradan, biberi ise 1,80 liradan elden çıkaran çiftçiler, manav ve market reyonlarında sattıkları ürünlerin 3 katı fiyatına sattıklarıyla karşılaşıyor. Üretim maliyetlerinin yüksek olduğu bölgede düşük ücretlerle ürünlerini satan çiftçiler, mazot, gübre, sera, işçilik gideri, arazi kirası ve komisyon gideri kıskacında 1 ila 1,80 lira arasında gerçekleşen satışlarla ancak maliyetlerini karşılıyor. Satış fiyatlarından yakınan çiftçiler, çözümü ise kooperatifleşmede görüyor. 
 
‘FİYATI KOMİSYONCULAR BELİRLİYOR’
 
Çiftçi Abdurrahman Eril (38), ürünlerin seradan çıkış fiyatı ile tezgahlar arasındaki fiyatı arasında dağlar kadar fark olduğuna dikkat çekti. Emeğinin karşılığını alamadığını dile getiren Eril, yetiştirdikleri ürünü sebze-meyve haline götürdükten sonra günlük fiyatların belirlendiğini ifade etti. Bazen satın aldıkları fidenin parasını dahi çıkaramadıklarını kaydeden Eril, “Bu işin çözümü kooperatiftir. İllaki burada bir kooperatif olacak ki buradaki bütün çiftçiler kazansın. Burası serbest piyasadır. Komisyoncular kafasına göre fiyat veriyor” şeklinde konuştu.
 
Soğan ve patates fiyatlarının yüksek olmasına değinen Eril, “Tezgahlarda fiyatlar yüksek ama onu eken çiftçiler de bizim gibi mağduriyet yaşıyorlar. 14 dönüm tarlam var. Henüz kar edemedik. İşçiliğimizi çıkarabildik ancak. Aslında her şeyin dengesiyle oynanıyor. Bizim bütün salatalıklar kabak karışımıdır, gerçek salatalık değil. Tohumlar ithaldir, tarım hastalıkları onlarla geliyor. Devlet çiftçisini öldürüyor. Çiftçinin kazanmasını istemiyor. Bir çuval 25 kilogram gübreyi 250 TL’den alıyoruz. O kadar pahalı ki. 16 seneden beri iktidardalar. Şimdiye kadar hiçbir faydasını görmedik. Bundan sonra da hiçbir beklentimiz yok” dedi.           
 
‘GEÇEN SENE İNEĞİ SATTIK, BU SENE NEYİ SATACAĞIZ’
 
Çiftçi Zeynep Ecer (50) de, kiraladığı 7 dönümlük arazide biber yetiştiriciliği yapıyor. Ecer, biberin bu yıl hastalığa yakalandığını ifade etti. İlaç ve gübrenin hastalığa fayda etmediğini dile getiren Ecer, buna rağmen ürünlerin para etmediğini söyledi. Bütün kazançlarını maliyetlere harcadıklarını kaydeden Ecer, “Ürünler elimizde kalınca kirasını da ödeyemedik. İneklerimizi sattık ancak öyle karşılayabildik. Bu sene de hastalık oldu. Geçen sene kirayı ödemek için inekleri sattık. Bu sene neyi satacağımızı bilmiyoruz. İktidar çiftçiye yardım etmiyor. Şimdiye kadar ne verdi ne de verecek. Bir beklentimiz yok. Çiftçiler kooperatif kurmadan fiyatları kendileri belirleyemez” dedi.
 
MA / Hacı Söylemez - Ruken Demir