Van’da ihraç edilen kamu emekçileri tarafından kurulan Van’ın Emeği Kooperatifi tarafından Eğitim Sen Van Şubesi Toplantı Salonunda kooperatifleşme üzerine panel düzenledi. Panele Dersim’in Ovacık ilçe Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu, ihraç edilen SES Van Şube Sekreteri Mesude Demir, Kawar Tarım Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Gürgin Karabey ve Van’ın Emeği Kooperatifi yöneticilerinden Ersin Yılmaz panelist olarak katıldı. Panelin moderatörlüğünü de Dr. Burak Dağ yaptı.

 

‘DAHA FAZLA DAYANIŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR’

 

Van’ın Emeği Kooperatifi yöneticilerinden Ersin Yılmaz, Van’da açtıkların pastanede, ihraç edilen kamu emekçilerinin yaptıkları ev ürünlerini sattıklarını belirterek, “Hala mesleğinin başında olan hemşire, doktor ve öğretmen olan arkadaşlarımız saat 17.00-23.00 arasında pastaneye gelip gönüllü bir şekilde mutfak işleri ve garsonluk yapıyorlar. Bu noktada dayanışmamızı daha da büyütmemiz gerekir. Kooperatif olarak bir imalathane açma girişiminde bulunduk ve en kısa zamanda da açmayı hedefliyoruz. Bunun için de bir üyelik süreci başlattık. Arkadaşlarımızdan dayanışma bekliyoruz. Diğer kentlerde açılan kooperatifleri de gezdik ve onlarla da fikir alış verişinde bulunduk. Kooperatifle çalışmamız sürecek. Fakat bu noktada en önemli şey bir olmamız, birlik olmamız ve dayanışma içerisinde olmamızdır.

 

‘HAVZANIN EKONOMİSİNE KATKI SUNMAK İÇİN KOOPERATİF KURDUK’

 

Kawar Tarım Kooperatifi Yönetim Kurulu Gürgin Karabey ise, birkaç köyün bir araya gelerek küçük bir havzada oluşturduğu bir kooperatiflerinin olduğunu belirterek, “Kooperatifte 3 kadınla işe başladık. Şimdi ise sayımız giderek artmaktadır. Kooperatif olarak bal, nohut, fasulye gibi ürünler üretiyoruz. Bu ürünlerimizi de satıyoruz. Ben gönüllü olarak çalışıyorum. Bu kooperatifi kurmamızın temel amacı havza halkını ekonomik açıdan biraz rahatlatmaktır” ifadelerini kullandı.

 

‘ŞİMDİ EMEĞİMİN KARŞILIĞI ALIYORUM’

 

Panelist SES Van Şube Sekreteri Mesude Demir ise, mücadelelerini sürdürdüklerini belirterek, “Sistem biz kadınları ihraç ederek eve kapatmak istedi. Ancak biz her alanda ve her yerde kendi ayaklarımız üzerinde durmayı başarıyoruz. Sömürülmeden emeğimizin karşılığını almak için mücadele ediyoruz. Kooperatif içerisinde emeğimin karşılığını sömürülmeden alabiliyorum. Ama sistem içerisinde çalışırken emeğimin karşılığını alamıyordum ve sömürülüyordum. Şimdi kooperatif içerisinde özgür irademle çalışıyorum. Biz üretiyoruz ama bu biz kadınların görevi değildir. Erkeklerin de kooperatif içerisinde bazı şeyleri üretmesi gerekiyor. Biz bunun için de mücadele ediyoruz. Bizi büyütecek olan arkadaşlarımızın dayanışmasıdır” dedi.

 

‘ÜRETİMİ ÖRGÜTLÜ HALE GETİREBİLSEYDİK KAPİTALİZM KARŞISINDA DİRENÇ GÖSTEREBİLİRDİK’

 

Fatih Mehmet Maçoğlu, kooperatifleşme sürecinde 24 kadınla çalışan ile başladıklarını ve bugün ise kooperatif bünyesinde çalışan kadın sayısının 400’ü aştığını belirterek, “Esas olan bir yerden başlamaktır. Dünyada bu konularla ilgili Marx ve Engels’ten tutun milyonlarca kitap yazılmış ve bize sunulmuştur. Hepimizin beslendiği çeşme budur. Aslında beslendiğimiz bu çeşmeden sokakta, dağlarda, ovalarda ya da köylerde okullarda ya da fabrikalarda üretimi tamamen örgütlü hale getirme alanları yaratmış olsaydık, kapitalizmin bize dayattığı bu vahşi dünyanın karşısında çok güçlü bir direnç gösterebilirdik. Dünyada kapitalistler ekonomiyi elinde tutarak kendisine biat ettirilmeyi hedefler. Bizi böl parçala şeklinde yönetmeye çalışır.

 

Bunlara karşı üretime başladığınızda örgütlü bir şekilde başlayın ki sömürülmeyin. Biz dedelerimizden babalarımızda doğal tarım alanları yaratarak bunun üzerinden doğal üretim yapmayı geliştirmek. Bunun adına organik tarım demiyoruz. Çünkü organik tarım kapitalistlerin ortaya attığı bir şeydir. Organik tarım belgesi almak için 3 yıl bekliyorsun. Bunun da dışında resmi kurumlara bir sürü para veriyorsunuz. Bizim ürettiklerimizi de 3 liradan alırlar 20 liradan satarlar. Bunun için özellikle üretim üzerinde örgütlemenin yolu kooperatifler kurmaktır” dedi.