İLO Türkiye Direktörü: Toplumsal Sözleşme'ye olan inanç giderek zayıflıyor 2019-05-11 17:30:04 İSTANBUL – Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) Türkiye Direktörü Numan Özcan, büyüme ve gelişmeden pay alamayanların toplumsal sözleşmeye olan inancının giderek zayıflaması nedeniyle artık “insan odaklı” politikaların hayata geçirilmesini sağlamak gerektiğini ifade etti.   Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (İLO) 100'üncü yılı dolayısıyla İstanbul’da "Çalışma Hakları ve Çalışmanın Geleceği" başlıklı bir konferans gerçekleştirildi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından düzenlenen konferans Cağaloğlu’nda bulunan İstanbul Tabip Odası konferans salonunda yapıldı.    Konuşmacı olarak DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İLO Türkiye Direktörü Numan Özcan ve Friedrich Ebert Stiftung (FES) Türkiye Temsilcisi Felix Schmidt’in yer aldığı konferansı çok sayıda sendika temsilcisi takip etti. Konferansın açılış konuşmasını DİSK Genel Sekreteri Cafer Konca yaptı. İLO'nun 100'üncü yılını kutlayan Konca, bir çok ülkede antidemokratik uygulamalarla karşı karşıya olduklarını ifade etti.    Bu nedenle düzenledikleri bu toplantının olduykça önemli olduğunu vurgulayan Konca, “Ülkemizde OHAL ile bir sürü işçiyi mahkeme kararı olmadan işinden eden, iş cinayetlerinin olduğu bir süreçte barış imzacısı akademisyenlerinin görevden alındığı, 'Savaş bir halk sağlığı sorunudur' dediği için tabipleri görevden alıp, cezalar veren anlayışı kınıyorum. Ve her geçen gün KHK ile belediyeleri gasp edip, onlarca belediye çalışanı emekçiyi işinden eden anlayışı esefle kınıyorum.  Ben bu toplantıda adil, eşit, savaşın olmadığı barışın olduğu adil bir yaşam diliyorum” ifadelerini kullandı.   ÇERKEZOĞLU: BENZER SÜREÇ  12 EYLÜL SONRASINDA YAŞANMIŞTI   Ardından konuşmacılardan ilk olarak DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu söz aldı. Çerkezoğlu, Türkiye’de bugün işçi ve emekçiler, eğitimciler başta olmak üzere çok sayıda kişinin  çalışma hakkının elinden alındığını ifade etti. Bu tablonun, İLO’nun 111 sayılı sözleşmesinin açıkça ihlal edilmesi anlamına geldiğini söyleyen Çerkezoğlu, “Türkiye geçmişte buna benzer bir süreci 12 Eylül sonrasında yaşamıştı. 1402’likler konusu.. Aslında o dönem DİSK’in kapalı olduğu yıllardı, yapılan başvurular ve çalışmalarla İLO’nun gündemine alınmıştı. Bu konuda İLO Türkiye’ye özel yer açtı. Bugün de aslında Kanun Hükmünde Kararnameler ile çalışma hakkının bu kadar yaygın ihlal edildiği bu süreç, İLO açısından yine bir gündemdir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.   Çerkezoğlu, salonu işaret ederek bugün aralarında bu tür ayrımcılıklara maruz kalmış ve mağdur olmuş eğitimcilerin olduğunu da belirtti.   ‘İHLAL EDİLEN TÜRKİYE ANAYASASI'DIR’    Türkiye’nin İLO ile yaptığı sözleşmelere riayet etmemesi üzerinde de duran DİSK Başkanı, şunları söyledi: “Oysa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. Maddesi açık. Maddeye göre imzalanmış olan tüm uluslararası sözleşmeler iç hukukta da bağlayıcıdır. Aynı zamanda hem yargı, yasama ve yürütme açısından da bağlayıcıdır. Onaylanmış İLO sözleşmlerinin uygulanmaması ve ihlal edilmesi aslında sadece İLO sözleşmelerinin ihlal edilmesi anlamına gelmez, ihlal edilen aynı zamanda bu ülkenin Anayasası'dır.”    Yine iş yerlerinde cinsiyet temelli baskının ortadan kaldırılmasını gerektiğini vurgulayan Çerkezoğlu, "Bu çalışmaların yapılması bizim için önemlidir. İş yerlerinde baskı, taciz eşit olmayan ücretlerde çalışma sorunlarının çözülmesi gerekir” dedi.   ÖZCAN: TOPLUM SÖZLEŞMESİNE OLAN İNANÇ AZALIYOR    İLO Türkiye Direktörü Numan Özcan ise, kurum olarak konuşmasında çalışma hayatının geleceğine ilişkin bir rapor hazırladıkları bilgisini paylaştı.   Bu raporun çıkış noktalarından birinin toplumsal sözleşme olduğunu dile getiren Özcan, “Biz emekçiler olarak emeğimizi ortaya koyarız, bunun karşılığında gelişmelerden, ilerlemelerden, büyümeden pay almayı bekleriz. İnsanların bu toplumsal sözleşmeye olan inancı giderek azalıyor. Bir erozyona uğruyor. Artık insanlar büyümeden, gelişmekten pay alamadıklarını düşünüyor. Bu da hem demokrasilere hem de kurumlara olan saygıyı ve güveni çok ciddi bir şekilde erozyona uğratıyor” diye belirtti.    Özcan, artan belirsizlikler ve güvensizliklerin toplumların daha çok içe kapanmasına ve popülist politikalara yol açtığını da kaydetti.   İLO olarak yapmaya çalıştıkları şeyin ise, insanların endişelerine cevap verme niteliğinde olduğunu dile getiren Özcan, “Burada ortaya konulan faktör de artık insanları ekonomik ve toplumsal politikaların merkezine koymak. Yani sadece büyüme odaklı politikalar, ekonomi odaklı politikalar değil, insan odaklı politikaların hayata geçirilmesini sağlamak gerekiyor” diye konuştu.   Konferans, FES Türkiye Temsilcisi Felix Schmidt’in konuşması sonrası bağlı sendika temcilsileri ve katılımcıların katkıları ile sona erdi.