Fıstık bahçeleri çocuk işçi kaynıyor 2018-08-09 10:22:01   URFA - Fıstık hasadının başladığı Urfa’da, çocuklar günde 13 saat karşılığında 40- 50 TL’ye çalıştırılıyor. Bağlarda çalıştırılan çocuklar, “Bu yaşama mecbur bırakıldık ve yaşıyoruz" diyerek çaresizliklerini dile getirdi.    Tarım sektöründe en fazla çocuk işçi çalıştırılan kentlerin başında gelen Urfa’da fıstık bahçeleri çocuk kaynıyor. 40 dereceyi aşan sıcaklığın altında ağır işlerde çalıştırılan çocuk işçilerden A.Y. (16), okul harçlığını çıkarmak ve ailesine katkıda bulunmak için fıstık toplamaya geldiğini söylüyor. Aynı zamanda büyük işçilere su taşımakla görevli Y., günde 40 TL yevmiye aldığını belirtti. Yaptığı işin çok zor olduğunu, en çok sıcak karşısında zorlandığını anlatan Y., diğer kardeşlerinin de ara sıra tarlada işçilik yaptığını dile getirdi. Okulunu bitirene kadar bu işlerde çalışmaya mecbur olduğunu ifade eden Y., “Sıcağın altında çalışmak başlı başına zor. Sabahın ilk ışıklarında diğer işçiler ile yola koyuluyorum. Buda uykusuz kalmama neden oluyor. Sabah tarlada kısa bir çalışmanın ardından diğer işçilere kahvaltının hazırlanmasında  yardım ediyorum. Ardından bulaşıkları yıkıyoruz. Sonra işçilere su taşıyorum. Yerlere düşen fıstıkları tek tek topluyorum. Bazen ağaçlara çıkıp diğer işçiler gibi fıstık topluyorum” diye konuştu.   ‘DERS ÇALIŞMAYA ZAMAN BULAMIYORUM’   Fıstık bahçelerinin çocuklar için daha da zor olduğuna dikkat çeken Y., şunları dile getirdi: “Normalde fıstık salkım halinde olur ancak bu sene ağaçlarda çıkan fıstıklar salkım şeklinde değil tane şeklinde. Onları toplamak çok daha zor." İşten arda kalan zamanını derslerine ayırmaya çalıştığını ancak çoğu zaman yorgunluktan halsiz düştüğünü ve uyuduğunu belirten Y., “Ders çalışma zamanınım pek olmuyor. Okul, iş ve ev arasında mekik dokuyorum" dedi.    17 YAŞINDA 5 YILDIR ÇALIŞYOR   Günde 13 saat fıstık bahçesinde çalışan 17 yaşındaki M.K. de, ailesinin ekonomik durumunun kötü olmasından kaynaklı okulu bırakıp garsonluk yaparak çalışma yaşamına girdiğini söylüyor. Yaklaşık 5 yıldır çalıştığını vurgulayan K., ilk olarak turizm kentlerinde restoranlarda komilik yapmaya başladığını bir süre ailesinden uzak yaşadıktan sonra Halfeti merkezde oturan ailesinin yanı yerleşip burada garsonluk ve çeşitli işlerde çalıştığını dile getirdi.   ‘BAZEN 15-16 SAAT ÇALIŞTIĞIM OLUYORDU’   Lokantalar ve restoranlarda çok düşük ücretle çalıştırıldıklarını belirten K., “Lokantada bazen 15- 16 saat çalıştığım oluyordu ama daha çok 12 saat çalışıyordum. Lokantalarda her müşteri benim patronum gibiydi. Her türlü haksızlık yapılıyor buna sesimi çıkaramıyordum. Bir gün bir müşteri ile tartıştığım için işime son verildi ve bir süre işsiz kaldım. Hasat sezonunun başlaması ile fıstık bahçelerinde çalışmaya başladım" diye konuştu.    ‘AYAKTA DURACAK HALİMİZ KALMIYOR’   Garsonluğun fıstık bahçelerinden daha kolay olduğunu ifade eden K., zorlukları ise şöyle anlattı: "Sabahın ilk ışıkları ile bahçelere geliyoruz. Sabah kahvaltısından sonra işe koyuluyoruz. Öğleye kadar ara vermeden çalışıyoruz. Öğlen yemek molası veriyoruz. Yaklaşık 2 saat dinlendikten sonra tekrar işe başlıyoruz. Akşam karanlık çökene kadar aralıksız çalışıyoruz. Akşam karanlık çökmeye başladığında işimiz son buluyor. Akşam eve gidince ayakta duracak halimiz olmuyor, hemen eve gidip çoğu zaman duş almadan uyuya kalıyorum.”   ‘ÇOCUKLAR ÇALIŞMAMALI’   Çocuk işçiliğin ağır sonuçlarının farkında olan K., şunları dile getirdi: “Dışarıda benim gibi çalışan binlerce çocuğun olduğunu biliyorum. Ancak çocuklar bu ağır çalışma koşullarında çalışmamalı. Ben okulumu bırakıp çalışmak zorunda kaldım. Benim gibi binlerce çocuk bu durumda. Ne diyebilirim ki. Okula gidin desem ben bırakmak zorunda kaldım o yüzden bu yaşamı yaşamaya mecbur bırakıldık ve yaşıyoruz.”   MA / Erdoğan Alayumat