Salihli Çevre Derneği: Ekolojik sistemi yağmalamaktan vazgeçin

img
MANİSA - Salihli Çevre Derneği, koronavirüs nedeniyle yerel ve merkezi yöneticilere seslenerek, "Ekolojik bütünlüğü yok edecek politikalardan derhal vazgeçilsin" çağrısında bulundu. 
 
Dünya genelinde koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklı yaşamını yitirenlerin sayısı 30 bin 891'e ulaştı. Salihli Çevre Derneği, koronavirüs nedeniyle yerel ve merkezi yöneticilere seslenerek, ekolojik bütünlüğü yok edecek politikalardan derhal vazgeçilmesini istedi. Yazılı olarak yapılan açıklamada, “Tüm dünyayı bir buhran halinde saran salgınla birlikte insanlığa dair kavramların, politikaların, gelecek kurgusunun tartışılması ve yeniden oluşturulması ihtiyacı da kaçınılmaz bir gerçeklik olarak açığa çıkmıştır” denildi.
 
Açıklama da, virüsün ilk olarak Çin'in Wuhan kentindeki, deniz ürünleri ve canlı hayvan pazarında satılan bir karıncayiyen türünden kaynaklandığı belirtilerek, virüsün ortaya çıkışının, hayvan değil, vahşi yaşamla gittikçe yakın temasa yol açacak şekilde çeşitli ekosistemleri yağmalayan insanın olduğuna dikkat çekildi. 
 
EKOLOJİK TAHRİBAT BÜYÜYOR
 
Tropikal ormanların, endüstriyel tarım uygulamaları, madencilik, enerji adına yok edilmeye başlanmasıyla birlikte; bugüne kadar “modern” yaşama temas etmemiş virüslerin, yaşam alanları yok edilen hayvan türleri ile birlikte insan yaşamına dahil olduğu  belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Yarattığımız küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bir yandan ihtimal dahilinde olmayan türlerin/virüslerin karşılaşmasına, bir yandan da diğer tüm canlı varlıkla birlikte zayıflamış bağışıklık sistemimizin gelecekte çeşitlenerek artacağı bilinen bu tip salgınlara maruz kalacağı da bilinmelidir. Ekolojik tahribat büyüdükçe, insanlığın gelecek ihtimali küçülüyor. Salgın dolayısıyla yerel yönetimler de dahil olmak üzere tüm iktidar sahiplerini kamusal sorumlulukları çerçevesinde, ekolojik bütünlüğü yok eden projelerden vazgeçilmeye çağıyoruz."
 
Salihli Çevre Derneği, bu kapsamda şu talepleri sundu:
 
"* Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını tehdit eden enerji, maden, inşaat, sanayii projelerinden ivedilikle vazgeçmeye,
 
* Bu olağanüstü durum ve sokağa çıkmama hali fırsat bilinerek, KHK’lar ile yeni tahribatlara yol açmaktan, sendikal hakların ve mülkiyet hakkının kısıtlanmasından vazgeçmeye çağırıyoruz.
 
* Kamu kaynaklarının, halk sağlığını, sağlıklı gıdaya ve içilebilir suya erişim hakkını önceleyen faaliyetlere aktarılmasını,
 
* Bu süreçte evsel su ve elektrik giderlerinin ücretsiz karşılanmasını, ücretsiz gıda ve temizlik maddesi dağıtımı ile nakdi destekleme yapılmasını,
 
* Yoğun risk altındaki Sağlık çalışanları ile zorunlu hizmet alanlarında çalışanlar için sağlık güvenliği tedbirlerinin arttırılmasını,
 
* Zorunlu mal ve hizmet alanı dışındaki iş kollarında çalışmaların durdurularak, ücret ödemelerinin koşulsuz şartsız İşsizlik Fonundan karşılanmasını,
 
* İş sözleşmesinin feshi anlamına gelen ücretsiz izine çıkarmanın, arabuluculuk kurumuna başvuruların durdurulmuş olması dolayısıyla kesin olarak yasaklanmasını,
 
* Sokakların ve meydanların dezenfeksiyonunda diğer canlıların yaşam hakkının da dikkate alınmasını ve şehirlerde yaşamak zorunda kalan canlıların yaşamsal varlığını sürdürmesinin sağlanmasını talep ediyoruz."