Çevrecilerin gözü Danıştay'ın Akkuyu için vereceği kararda

img

MERSİN - Akkuyu Nükleer Santrali’nin temeli yapılan itirazlara rağmen atılırken, çevrecilerin gözü kulağı "ÇED olumlu" kararının iptali için başvurulan Danıştay 14. Dairesi'nin vereceği kararda. Mersin Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Alpay Antmen, "Danıştay'dan adil bir karar bekliyoruz" dedi. 

Mersin'in Gülnar ilçesi, Büyükeceli beldesinde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Enerji Santrali'nin temeli, dün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Fatih Dönmez ve Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu (Rosatom) Başkanı Aleksey Lihaçev'in katılımıyla düzenlenen törenle atıldı. Temel atma töreninde konuşan Bakan Yardımcısı Fatih Dönmez, Akkuyu'nun inşası için nihai lisansın Mart ayında verileceğini belirtti. Birinci reaktörün inşası için yoğun bir çaba sarf ettiklerini de kaydeden Dönmez, 2023 yılında ilk reaktörü devreye koymayı umduklarını ifade etti.
 
Santral inşasına ilişkin Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanması üzerine kararın iptali için açılan dava süreci ise devam ediyor. Başvurulan Danıştay 14. Dairesi'nde, 22 Kasım'da görülen davada bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor paylaşılıp, uzmanlar dinlenmişti. Yargı süreci henüz sonuçlanmamasına rağmen, santral inşaatına tüm hızıyla devam edilirken, çevrecilerin gözü ise Danıştay'ın vereceği nihai kararda.
 
BİLİRKİŞİ RAPORU’NA ELEŞTİRİ
 
Danıştay’da görülen davayı değerlendiren Mersin Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Dönem Sözcüsü Alpay Antmen, ÇED raporuna dair bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor için “Genel itibariyle sanki netice kısmına kadar başka birileri yazmış, neticeyi ise 'ÇED olumlu' raporu onaylansın diye başka birileri kaleme almış gibi görünüyordu" dedi. Raporunun gelişme kısmında pek çok eksiklik tespitinin yapıldığı ve santral inşa edilecek bölgeye "ÇED olumlu" kararının verilmemesi konusunda bazı hususlara yer verildiğini dile getiren Antmen, ancak raporun netice kısmında tüm bunların düzeltilebileceğinin belirtildiğini söyledi. 
 
‘ÇED RAPORU’NUNDA DA MEVZUAT UYGUN BULUNMUYOR’ 
 
Antmen, buna rağmen görülen duruşmada dinlenen uzmanların Akkuyu'da neden nükleer santral yapılmaması gerektiğini, ÇED raporu ve bilirkişi raporundaki eksikliklere işaret ederek anlattığını kaydetti. Antmen, "Türkiye'deki çevre yönetmeliklerine göre deniz suyu sıcaklığının 35 dereceyi geçmemesi gerekir. Akdeniz’in suyu sıcak Temmuz ve Ağustos aylarında 32 derecelere varıyor ve nükleer santral yapılırsa deniz suyunu alacak ve soğutma suyu olarak kullanacak denize 6 ile 7 derece yükselterek denize deşarj edecek. Bu da 37 dereceye tekabül ediyor. Sadece bu bile santralin yapılmaması için uygun. Kendi yönetmeliğimizde 35 santigrat dereceyi geçmeyecek diyoruz ama deniz suyu 37 santigrat derece olacak. Bu ÇED olumlu raporunda da bilirkişi raporunda da yazıyor. Yani ÇED olumlu raporu dahi mevzuata uygun olmadığını söylüyor" dedi.
 
'ATIKLAR RADYOAKTİF MADDELER SAÇACAK'
 
Antmen, Akkuyu'da yapılacak bir nükleer santralden çıkan atıkların 100 yıl saklanması gibi büyük bir sorunla karşı karşıya bulunduklarına da işaret etti.
Santralin yapılması halinde çıkacak atıkların 1,5 ila 2 yıl boyunca Akkuyu'da yapılacak depolarda tutulacağını, sonrasında İstanbul Boğazı'ndan Rusya'ya götürülecek bu atıkların içindeki uranyum ve toryum gibi nükleer maddeler alınarak, depolanmak üzere yeniden buraya geri gönderileceğini söyleyen Antmen, şöyle devam etti: “Çünkü Rusya ile yapılan antlaşmada bu atıkların Rusya'ya götürüleceğine dair bir hüküm yok. Kesinlikle o atıkların Akkuyu'da kalması gerekiyor. Bir kaza anında zaten kimseye hayat şansı bırakmayacak; ama kaza olmasa dahi çevreye radyoaktif maddeler saçacak. Bu da kanser riskini arttıracak. Ayrıca santral ile birlikte buraya çimento fabrikaları ve termik santrallerde gelince ne turizm kalacak ne de tarım ve hayvancılık kalacak."  
 
'HERŞEYE RAĞMEN ADİL BİR KARAR BEKLİYORUZ'
 
Türkiye genelinde yargının geldiği noktaya bakıldığında yargının tarafsız ve bağımsız olduğuna dair ciddi şüpheler oluştuğunu da değinen Antmen, buna rağmen halen yargının adil bir karar vereceğine, yargıçların bağımsız ve tarafsız olacaklarına inanmak istediklerini ifade etti. Antmen, yine Danıştay sürecinden önce 'Siz isteseniz de istemeseniz de bunu yapacağız' diyen Cumhurbaşkanının bu sözlerinin yargıya müdahale olmadığına inanmak istediklerini de ekledi.
 
Antmen, Danıştay'da adil bir karar çıkmaması halinde hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceklerini vurguladı.
 
MA / Berivan Altan