Zorlu Konak gökdelen projesine STÖ'lerden tepki

img

İZMİR – İzmir’de, Zorlu Holding tarafından yapılmak istenen gökdelen projesine karşı çıkan sivil toplum örgütleri, kentin kimliğine, kültürüne ve doğasına yönelik böylesi bir saldırıya göz yummayacaklarını belirtti.

 
İzmir Konak-Pasaport’taki Passtel AVM ve eski tütün depolarının bulunduğu 3 bin 532 metrekarelik alana inşa edilecek, 146 metre yüksekliğinde, 42 kattan oluşacak Zorlu Konak gökdelen projesine yönelik tepkiler bugün de sürdü. Ege Kent Konseyleri Birliği ve Konak, Buca ve Karabağlar Kent Konseyleri ile İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP, İZÇEP ve İzmir Yaşam Alanları bileşenleri, inşaat alanında bir araya gelerek ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu okudu. 
 
Mumcu, “Kentleri kent yapan kimliği, doğası, tarihi ve kültürleridir. Bu kültürü, bu doğayı, bu tarihi gelecek kuşaklara bozmadan aktarabilmek, sürdürülebilir kılmak hepimizin sorumluluğundadır” diyerek, sermayenin son yıllarda gözünü İzmir’e diktiğini söyledi. 
 
‘RANT DEVŞİRMEK EKOLOJİ TALAN EDİLİYOR’
 
İktidarın İzmir’e, bir yandan çarpık yapılaşma, öte yandan da maden talanları ile hükmetmeye çalıştığını belirten Mumcu, “İnşaat ve madencilik sektöründen başka sürdürülebilir bir ekonomi anlayışına itibar etmeden, sanayi geliştirmeden, ekolojiyi öldürerek, sadece rant düşüncesi ile yaşam alanlarımızı, daraltıyor, yok ediyor” dedi.
 
“İzmir İstanbul olmasın” diyen Mumcu, İzmir’in son yıllarda artan nüfusla birlikte oluşan, çarpık yapılaşmasına engel olunması gerektiğini ifade etti. Kentte su havzalarının giderek tükendiğini vurgulayan Mumcu, buna çözüm olarak alternatiflerin geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Deprem, sel gibi doğal felaketlerin etkisini azaltacak planlamaların yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirten Mumcu, kentin ortasında, tarihi dokuyu bozacak bir yapıya da karşı olduklarını söyledi. 
 
‘PROJE GAYRİ MEŞRUDUR’
 
Gökdelen projesinin 2009 yılından bu yana Şehir Plancıları ve Mimarlar Odası’nın açtığı davalarla yürütmesi durdurulduğunu hatırlatan Mumcu, projenin 2018’de alındığı söylenen ruhsatın da imar planı hükümlerine aykırı olduğunu vurguladı.
 
Projenin gayrimeşru olduğunu söyleyen Mumcu, “Kentin kimliğine, kültürüne, doğasına, kimliğine aykırı olan bu proje bir kent suçudur. Tekel gibi kentin yakın tarihine damgasını vurmuş, kent belleği için çok değerli olan ve koruma altına alınması gereken bir yapıya, böylesi bir saldırıya göz yummamız, bunu kabul etmemiz olası değildir” dedi. 
 
Projenin usule aykırı yapı ruhsatına sahip olmasına rağmen inşaat çalışmalarına devam eden Zorlu Holding’e kentin özneleri olarak izin vermeyeceklerini ifade eden Mumcu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in inşaatın durdurulması için başlattıkları hukuki çalışmaları desteklediklerini belirterek, “Bizler rant politikalarının yönettiği bir kentte değil; yaşamı önceleyen, kimliğine, kültürüne, tarihine, doğasına sahip çıkan, onu koruyan, yaşatan bir kent istiyoruz” şeklinde konuştu.