Kaz Dağları’ndaki nöbet 2’nci ayında

img
ÇANAKKALE – Kaz Dağları’nda altın madeni projesine karşı başlatılan “Su ve Vicdan Nöbeti” 60’ıncı gününde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne bölgedeki ekosistemin yok edildiğine dair şikayet dilekçesi yazdı. 
 
Kanadalı Alamos Gold ve yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik tarafından Kaz Dağları’nda kurulmak istenen altın madenine karşı yaşam savunucularının Kirazlı’da bulunan Balaban Mevkiinde başlatmış olduğu “Su ve Vicdan Nöbeti” 60’ıncı gününe girdi. Bugünkü nöbeti kent merkezinden ve İstanbul’un farklı ilçelerinden gelen onlarca yurttaş ziyaret etti. Nöbetin sürdüğü alana “Birleşe birleşe kazanacağız” ve “Altıncı şirket Kirazlı’yı terket” pankartları asıldı.
 
YÜRÜYEREK TEPKİ GÖSTERDİLER
 
Kent merkezinden ve İstanbul’un farklı yerlerinden nöbet alanını ziyarete gelen yurttaşlar ve nöbet gönüllüleri görüş alışverişinde bulundu. Daha sonra Balaban’dan Çan Otoyolu kenarında bulunan 2 kilometrelik mesafe boyunca yaklaşık 200 bin ağacın kesildiği şantiye alanına kadar yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş sırasında sık sık, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ve “Havana, suyuna toprağına sahip çık” sloganları atıldı. Nöbet gönüllüleri şantiye kapısında yaratılan ekolojik tahribata ilişkin bilgilendirme çalışması yaptı.
 
ŞİKAYETTE BULUNULDU
 
Şantiye kapısında bir süre daha bekleyen nöbet gönüllüleri ve ziyaretçiler, tekrar Balaban mevkiine dönerek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na şikayet dilekçesi yazdılar. 
 
Dilekçede şöyle denildi: “Çanakkale Kirazlı’da kurulmak istenen Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Kapasite Artış ve Zenginleştirme Projesinin sahibi olan Doğu Biga Madencilik Şirketi’ne ait, 82 bin 225 no’lu 4’üncü sınıf işletme ruhsatının süresi 13 Ekim’de dolacaktır. Proje kapsamında bugüne kadar proje alanı tel çitlerle çevrilmiş ağaç kesimleri yapılmış, üst bitkisel toprak sıyrılmış iç yollar inşa edilmeye başlanılmıştır.
 
‘ORMAN YOK EDİLMİŞTİR'
 
Bilim insanlarınca yapılan tespitlere göre, Kirazlı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna aykırı olarak ruhsat alanı dışında ve ayrıca ruhsat alanının içinde de taahhüt edilenden fazla ağaç kesimi yapılmıştır. Basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerden de görüleceği üzere bir orman ekosistemi yok edilmiştir. Çanakkale ve yöresinin 1’inci derece deprem bölgesinde olması ve projenin fay hatlarına çok yakın olması ve kaza riski de dikkate alındığında projenin kabul edilemez olduğu aşikardır.”
 
Nöbet alandaki yurttaşların tümünün katılımıyla gerçekleştirilen panel ve forumlarla devam ediyor.