Tarihi ibadethaneler RES tehdidi altında

img

HATAY - Hatay'da St. Simon Manastırı ve Arap Alevileri için önemli bir inanç merkezi olan Al Arabi ziyaretgahı RES’lerin tehdidi altında. 

Hatay'ın Aknehir beldesi sınırları içerisinde 479 metre yüksekliğindeki bir tepeye kurulmuş olan St. Simon Manastırı, Rüzgar Enerji Santrallerinin (RES) tehdidi altında. Her geçen gün kapasitesi arttırılan RES'lere karşı mücadele eden bazı çevre gönüllüleri 30 Aralık 2016'da Samandağ ilçesine yapılması planlanan "Ziyaret Rüzgar Gülü Enerji Santrali Kapasite Artış" projesine Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı verilmesi üzerine Hatay İdare Mahkemesi'ne itiraz başvurusunda bulundu. Yaklaşık 1 yıl önce yapılan itiraz başvurusu üzerine mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi heyeti, 17 Kasım tarihinde bölgede keşif yaptı. 
 
Bölgede yapılmak istenen RES’lere karşı mücadele eden Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği Üyesi Mevlüd Oruç, RES'lerin Aknehir, Yeşilyazı, Değirmenbaşı, Uzunbağ ve Yeşilköy mahallerini içine alan beş mahallede kurulduğunu söyledi.
 
'İNSANLAR SESLERDEN UYUYAMIYOR'
 
RES’ler nedeniyle sürekli olarak uçak sesine benzer seslerin yükseldiğini aktaran Oruç, rüzgarlı olan günlerde bu sessin arttığını belirterek, “O gün rüzgar hangi mahalleye doğru eserse o mahalleli sesten uyuyamaz. Dört tarafı yerleşim yeri olan bir yere RES'lerin kurulması ve giderek kapasitesinin artırılması insan yaşamını ve doğayı tahrip ediyor" diye konuştu. 
 
'KUŞ KATLİAMI YAPILIYOR'
 
RES’lerin yol açtığı rüzgâr akımının arılara zarar verdiğini ve bu akımın rüzgâr ile gelen polenlerin önüne geçerek bitkilerdeki tozlaşmayı zorlaştırdığını dile getiren Oruç, "Bölgemiz endemik bitki konusunda çok zengin. Bölgedeki endemik bitki türleri yok olma tehdidiyle karşı karşıya bırakılmaktadır" dedi. Hâlihazırda kurulmuş olan ve kurulması planlanan RES’lerin kuşların ana göç yolu üzerinde bulunduğunu ve kuşların da bundan ciddi anlamda etkilediğini vurgulayan Oruç, "RES'ler kuş katliamı yapıyor" diye ifade etti.
 
'VURULMUŞ BİR HANÇER'
 
Alan içerisinde bulunan Arap Alevileri için önemli bir inanç merkezi olan Al Arabi ziyaretgahı ve St. Simon Manastırı’nın da etkilendiğini söyleyen Oruç, "RES şirketi, 1'inci Derece Sit alanı ve Kesin Korunma Altında olan St. Simon Manastırının içini, bitişiğini ve çok yakın çevresini balyoz, kompresör, kepçe ile kırıp, çukur açmış, beton dökmüş, çatı, kulübe, türbin ve ucubeler dikmiştir. RES şirketinin bölgeye girmesi ile birlikte geçmişi yaklaşık bin 500 yıl öncesine dayanan kültürel ve tarihi miras olan St. Simon Manastırı tahrip olmuştur. Türbinler St. Simon Manastırına ve ülkemiz turizmine vurulmuş bir hançerdir" dedi. 
 
'FAALİYETLER DURDURULSUN'
 
Oruç, inceleme yapan bilirkişi heyetinin açıklayacağı raporu beklediklerini söyledi. Raporlarının titizlikle hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Oruç, "İnsan sağlığını, doğal çevreyi ve kültürel zenginlikleri dikkate almayan, mevzuata uymayan ÇED raporlarının ve RES ruhsatlarının iptalini ve bölgedeki RES faaliyetlerinin durdurulmasını talep ediyoruz" diye ifade etti.
 
MA / Hamdullah Kesen