Taş ocaklarının yarattığı tahribata karşı çıktılar

img

MARDİN – Mardin Savur'da sayıları 13'e çıkarılmak istenen taş ve mermer ocakları tepkilere yol açtı. Tas ocaklarının bulunduğu bölgeye giden ekolojist, siyasetçi ve köylüler, doğa ile birlikte kültürel tahribata neden olacak projelere karşı çıktı.

 
Mardin'in Savur ilçesinde faaliyette olan 6 adet taş ocağı sayısının 13'e çıkarılmak istenmesi konusundaki girişimler tepkileri beraberinde getirdi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi, Mardin Ekoloji Birliği İnisiyatifi, HDP'li Savur Belediyesi ve İçören (Teffe) köylüleri, taş ocaklarının faaliyet gösterdiği bölgeye gitti. 
 
Aralarında HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik'in de bulunduğu grup, inceleme yapmak için gittikleri bölgede maden sahası girişinde jandarmalar tarafından durduruldu. Handarma ekipleri, araçları didik didik arayıp, kimlik kontrolü yaptıktan sonra ancak geçişlere izin verdi. Fakat eyleme katılmak için araçları ile gelen köylülere ise sayı sınırlaması getirildi. 
 
Köylülerden sadece 10'unun eyleme dahil olmasına izin veren jandarma, diğer köylüleri bölgeden uzaklaştırdı. Kontrolden geçen heyet ise bölgede incelemelerde bulundu. 
 
Sonrasında maden sahibi ile yapılan görüşmede, sürdürdükleri faaliyetlerinden vazgeçilmesi istendi. Ancak maden sahibi yasal izinleri aldığını belirterek, çalışmanın devam edeceğini yanıtı verdi.
Heyet, akabinde kendilerini takip eden basın mensuplarına açıklamada bulundu. Açıklamayı ekoloji aktivisti Derya Akyol yaptı. 
 
'MARDİN'DE 100 DOLAYINDA MADEN VAR
 
Mardin kent geneline yayılmış olan taş ocaklarına dikkat çekmek istediklerini belirten Akyol, "Taş ocaklarının halk sağlığı, işçilerin sağlığı ve ekosisteme olan tahribatı çoğu zaman telafi edilemeyecek seviyede risk içermektedir. Bugün Mardin kent genelinde bulunan ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü kayıtları 2015 yılı verilerine göre 74 adet ruhsatlı taş ocağının 23’ünün faaliyetleri doğaya, kültürel varlıklara ve kimi zamansa kanun ve yönetmelik dışına çıkıldığı için durdurulmuştur. Ayrıca işletme izin ruhsatlı veya kaçak olmak üzere Mardin genelinde 100 dolayında maden sahası bulunmakta olup ve tüm ilçelere yayılmış durumdadır" diye belirtti.
 
'İZİNLER TANIDIK VASITASI İLE DEĞİL BİLİMSEL OLMALI'
 
Taş ocaklarının izin süreçlerinde, Mardin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün saha gözlemlerini detaylandırarak yapmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Akyol,  "İzinler tanıdıklar vasıtasıyla değil, bilimsel raporlara göre verilmelidir. Ancak gerek ülkemizde gerekse Mardin’de işletme izin ruhsatlı olan maden sahalarının ÇED raporu olsa dahi taahhüt edilen rehabilitasyon yani doğaya yeniden kazandırma projesi kanun ve yönetmeliklerde belirtilen kriterlere göre alan terk edilirken eski haline getirilmemektedir" dedi.
 
YETKİLİ KURUMLARA ÇAĞRI
 
Taş ocaklarının doğaya, kültüre ve sağlığa zarar verdiğinin altını çizen Akyol, "Dolayısıyla Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Şanlıurfa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ve Mardin Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü’ndeki resmi yetkilileri ruhsat verilmeden önce hakkaniyetle gözlem yapmaya, özellikle yerel halktan Tarihi Güzellikler ve Kültürel Varlıklar konusunda görüşlerini almaya, sit alanı ilan edilmesi gereken yerleri tespit etmeye, arkeolojik çalışmalara destek vermeye davet ediyoruz. Bu anlamda atılacak adımları izlemeye ve takipçisi olmaya devam edeceğiz" diye vurguladı. 
 
Söz alan köylüler de, bölgede taş ocaklarını istemediklerini ifade etti. HDP'li Tuma Çelik ise konunun takipçisi olacaklarını belirterek, yetkilileri göreve çağırdı.