Orman yangınları batıda rant doğuda 'güvenlik' amaçlı

img

MUĞLA – Ülkede yaşanan orman yangınlarına ilişkin konuşan ekolojist Nihat Koyuncu, yangınların batı illerinde rant uğruna, doğuda ise "güvenlik" gerekçesiyle çıkarıldığını söyledi.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte artan orman yangınları sonucu binlerce hektarlık alan küle dönüşürken, binlerce canlı da yok oldu. Ekolojist Nihat Koyuncu, yaşanan orman yangınlarının arkasındaki siyasi ve ekonomik nedenlere dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Orman yangınlarının önlenmesi konusunda hükümetin mevcut politikalarından vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Koyuncu, Bodrum’dan Dersim’e kadar farklı gerekçelerle ama aynı yöntemlerle çıkarılan yangınların devam ettiğini ifade etti.
 
'YÜZDE 80’Nİ RANT AMAÇLIDIR’
 
Ülkenin batısında rant uğruna çıkarılan yangıların, doğuda ise “güvenlik” bahanesiyle çıkarıldığını ifade eden Koyuncu, yaşanan orman yangınlarının büyük bir bölümünün tarım, imar, turizm, madencilik, enerji, su ve en önemlisi de bu güvenlik politikaları sonucu ortaya çıktığını vurguladı. İktidarının artık ormanları sahipsiz bırakma politikasından vazgeçmesi gerektiğini belirten Koyuncu, “Çünkü ormanlar ne doğunun ne de batının, dünyada yaşayan tüm canlılarındır” diye konuştu.
 
Çıkan orman yangınlarının farklı nedenleri olduğunu dile getiren Koyuncu, yangınlardan çok azının doğal nedenlerle çıktığını söyledi. Bu nedenle özellikle yerleşim yerlerinde bulunan yeşil alanlarının daima risk altında olduğuna dikkat çeken Koyunucu, “Eğer bir orman yerleşim yerlerine yakınsa ve hala orman vasfını koruyorsa otomatik olarak risk alanı taşıyor ve orada ranta açık bir yer var. Örneğin; Bodrum Yalıkavak’ta bulunan Küdür Adası’nda defalarca yangın çıktı. Çok ağaçlık değil, makilik bir alandır. Ama çok özelikleri olan bir alan. Sit alanı ve doğal sit alanı yerlerinin yanı sıra fok balıklarının yuvalanma alanları var. Mera vasfı var. Oraya göz diken bazı insanlar olduğu biliniyor. Burada çıkan yangınlar tesadüf olduğunu söylemek mümkün mü?  Birileri bir şekilde oradaki o makilik alanı yakıp, sonrada nasıl olsa burada makilik özelliği de kalmamış deyip ranta çevirme peşinde. Bu yüzden son yıllarda çıkan orman yangınlarının yüzde 80’ni rant için çıkarılan yangınlardır” diye belirtti.    
 
 ‘YEREL YÖNETİMLER ÇEVRE BİLİNCİNİ OLUŞTURMALI’
 
Koyuncu, batı illerinde çıkan orman yangınlarının nedeninlerinin başında ise rant ve ihmallerin geldiğini vurguladı. İnsanların bilinçsiz piknik yapmaları, boş şişe ve mangal için yaktıkları ateşin iyice söndürmemelerinin bu ihmaller arasında olduğunu söyleyen Koyuncu, bunun önüne geçmek için yerel yönetimlerin insanlara çevre bilincini aşılanması gerektiğini kaydetti. Koyuncu, “Bu yürütücülerin görevidir. Kimse doğuştan çevre bilinci edinmez. Zaman içerisinde bunlar öğrenilir. Bir an gelecek bir bakacağız ki toprak ayağımızın altından kayıp gidiyor. Memleket yok olup gidiyor. Ama iktidar beka derdine düşmüş, asıl beka toprağın gitmesidir, doğanın tahrip edilmesidir. Bundan daha büyük bir beka sorunu olur mu? Bu yangınların önüne geçmek için başta yerel yönetimler önce çevreye bu bilinci aşılamaları gerekir” diye belirtti. 
 
‘DEVLET DOĞU’DAKİ YANGINLARA GÖZ YUMUYOR’
 
Koyuncu, orman yangınlarının ülkenin batısı ve doğrusunda farklı amaçlar doğrultusunda çıkarıldığını da ifade etti.
 
Koyuncu, bu farkı şu sözlerle dile getirdi: “Doğu’da yaşan orman yangınına devlet bilerek göz yumuyor. Dersim, Ovacık’taydım, oralara bir gezi düzenledik. Oradaki halkın anlattığı şey, ‘kolay kolay burada orman yangını çıkmaz’ demeleriydi. Orada neden orman yangını çıkar? Orada yıllardır yaşanan savaştan dolayı, atılan mermi ve havanlardan dolayı maalesef her yıl orman yangınları çıkıyor. Devlet bunu özelikle söndürülmesini istemiyor. Çünkü orman yangınları gerillanın barınma alanları olduğunu düşünüyor ve o yangınlara göz yumuluyor, ‘yansın gitsin’ diyor. Bu da binlerce canlının yaşamını yitirmesi ve binlerce hektarlık alanların küle dönmesiyle sonuçlanıyor." 
 
' BARAJLAR 30 SENE SONRA  ÇÖL OLACAKTIR'
 
Bölgeye yönelik yapılması planlanan Hidroelektrik Santral (HES) projelerinin de yine “güvenlik amaçlı” olduğunu söyleyen Koyuncu,  “Bölgenin her yerine HES yapılıyor. Binlerce kilometreyi alanlara ayırmışlar. Ha bire baraj yapıyorlar. Bir barajın ömrü en fazla  50 senedir. Ömrünü tamamlayacak hatta bazı yerlerde 50 sene bile sürmeyecek. O güzel doğayı harap ederek, baraj kurmanın altında başka bir neden var. Bunların bütün derdi başka. Lojistik olarak yolları kapatarak insansızlaştırmaktır. Yani ‘terörle mücadele’ dedikleri şeyi daha geniş coğrafyaya yaymak istiyorlar. Başarılı olurlar mı hayır sadece doğaya zarar verirler başka hiçbir şey olmayacak. 50 ile 30 sene sonra HES’ler devre dışı olacak oralar çöl olacak” diye konuştu.
 
MA / Esra Solin Dal