Ekoloji Birliği: AİHM’nin Hasankeyf kararı art niyetlidir

img
DİYARBAKIR – Ekoloji Birliği, AİHM’nin Hasankeyf davasını reddetmesini kaygı verici ve art niyetli bulduğunu açıkladı. 
 
Ekoloji Birliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Hasankeyf davasında verdiği karara ilişkin yazılı açıklama yaptı. AİHM kararında, bireylerin kültürel mirasa erişim hakkı konusunda, üye ülkelerin, kültürel mirasın korunmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) hükümlerine dâhil edilmesine ilişkin görüş birliğine varmadığının belirtildiği hatırlatılan açıklamada, AİHM’nin buna dayanarak başvuruyu reddettiği kaydedildi. Açıklamada, “Uluslararası evrensel hukukun merkezi olarak görülen AİHM’in bu kararı, tarihsel - kültürel ve ekolojik anlamda çok büyük bir öneme sahip Hasankeyf’in, kapitalist rantçılığa kurban edilmesi sürecindeki son darbedir. AİHM’in bu kararı, ekolojiyi ve insanlığın ortak kültürel mirasını korumak yerine, devletlerin ve şirketlerin ‘kalkınma ve enerji ihtiyacı’ taleplerinin daha çok önemsendiğini ortaya koyuyor. Bu kararın, davanın başvurusundan 13 yıl sonra, yani baraj inşaatının son aşamasında verilmesi, sergilenen tavrı daha da netleştiriyor” denildi. 
 
10’UN ÜZERİNDE DAVA AÇILDI
 
Türkiye mahkemelerinde açılan davalarda başından beri “kalkınma ve enerji ihtiyacı” taleplerini gözeten bir yaklaşım sergilendiği vurgulanan açıklamada, ilki 1999’da olmak üzere, “kültürel miras tahribatının uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu” gerekçesiyle, Ilısu Baraj Projesi iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan 10’un üzerinde davada; Ilısu Baraj Projesi’nin tarih, kültür ve çevre mevzuatına uygun görüldüğü belirtildi. 
 
KARAR ART NİYETLİ
 
AİHM’nin bu kararı birçok yerde, devletlerin ve şirketlerin tarihsel ve kültürel mekânlara yönelimini cesaretlendireceği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi: “Eğer Hasankeyf’in korunması yönünde bir karar verilseydi, başta Türkiye olmak üzere tüm devletlerin tarihsel - kültürel ve doğal mekânlara yaklaşımını koruyucu yönde değiştirecek bir etki sağlanabilirdi. Tarihsel ve kültürel mekânlara erişilebilirliğin temel bir insan hakkı olarak değerlendirilmesine karşın, insan haklarının korunmasında kendisini merkez sayan AİHM gibi bir kurumun verdiği bu karar üzücü olmakla beraber, gerçekte neyin belirleyici olabileceği konusunda da kaygı vericidir. Bizler Türkiye genelinde mücadele yürüten 60’a yakın kurumun ve örgütün birliği olan Ekoloji Birliği olarak AİHM ‘in bu kararını kaygı verici ve art niyetli buluyoruz. Bu doğrultuda tarihsiz, kültürsüz ve doğasız yaşanamayacağı bilinciyle, başta Hasankeyf olmak üzere tarih, kültür ve doğa katliamına karşı mücadeleye devam edeceğimizi duyuruyoruz.”