'Dicle nehri asıl statüsüne kavuşturulmalı’

img
DİYARBAKIR - Dicle Barajı’nda kapağın kopmasının ihmallerden kaynaklandığını belirten TMMOB Diyarbakır İKK, Dicle Nehri’nin asıl statüsüne kavuşturulmasını istedi. 
 
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Dicle Baraj kapağının kopmasına ilişkin Maden Mühendisleri Odası (MMO) Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. 
 
İKK bileşeni odaların temsilcilerinin katıldığı toplantıda konuşan Diyarbakır Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Mühendisleri Başkanı Abdulsamet Ucaman, Dicle Barajı’nın bakım ihmalleri dolayısıyla mevcut haznesinden bir kapağının koptuğunu vurgulayarak, “Dicle Nehrine saniyede 1600 metreküp su, nehrin yatağına boşalmıştır. Bu durum; sel felaketine sebep olmuş, bunun sonucu ciddi zarar ve ziyanlar meydana gelmiştir. Özellikle; Dörümlü köyünde ve civar köylerde tarımsal toprakların sel ile birlikte yıkanıp gittiği, kum ve sedimantasyonun araziyi kapladığı gözlemlenmektedir. Taşkınla birlikte tüm alüvyal tarımsal toprağın da yıkayıp suyun akışkanlığı ve hızı dolaysıyla tarımsal toprağın taşıdığı, bitkiden tutun toprağına kadar ne varsa tümünün tahrip edildiği görülmektedir. Yine deredeki tüm sedimantasyonun etrafta bulunan tarımsal araziler üzerine çökerek tarımsal toprağı tahrip etmiştir ve nehir kenarında bulunan yapıların bu su kütlesi ile tahrip olduğu görülmektedir” diye konuştu.
 
‘YAPILAN TAŞ TAHKİMATLARI TAŞKINI ÖNLEMEMİŞTİ’
 
Yaklaşık 7 ay önce Dicle Nehri Silvan köprüsünde sözde taşkına karşı 100 yıllık fezeyan ölçümlerine dayandırılarak yapılan taş tahkimatının sular altında kaldığının görüldüğünü hatırlatan Ucaman, “Taşkını önlemeyi yapamadığı gibi, suyun belirli bir kanal içinde sıkıştırarak basınç ve hızını daha da fazlalaştırarak tahribatın boyutunu fazlalaştırmış bulunmaktadır” dedi. O günlerde yapılan tahkimatların taşkın tahkimatları olmadığına dikkat çeken Ucuman, “Aslında görsellikten ve nehrin doğal yatağını tahribattan başka bir işe yaramayacağını söylemiştik. Ancak buna rağmen kamuoyunun tüm bu endişelerini hiçe sayarak sorumsuzca yapılan ve dediğim dedik anlayışı ile hareket eden hatta valilik dahil tüm kamu kurumları buna çanak tutarak bu günkü yaşadığımız menfur hadiseye sebep olduğunu görmekteyiz” diye konuştu.  
 
‘GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMADI’
 
Tüm bu yaşananların tek sebebinin nehrin asıl statüsüne kavuşturulmamasından kaynaklı olduğunu vurgulayan Ucuman, “Böylesi devasa 3 barajın hemen şehrin yanı başında ikame edilmesi ve bunun önlemlerinin zamanında alınmaması, kabul edilemez bir durumdur. Şatularab’a kadar körfeze dökülen bu nehir de, nehir hattının paralelindeki yerleşkeler de tehlike altındadır. Ne zaman ne şekilde böylesi bir olayın yaşanacağını bilememekteyiz ve bu ihmallerin ne olduğunu bilmeme endişesi içerisindeyiz. Bu konuda hükümetin tutumu sadece inceleme mi olacak? Flora ve fauna tahribatları, nehir etrafında olan yerleşkeler ve tarımsal zararlar tüm bunların hesabını kim verecek, merak ediyoruz” diye sordu. 
 
‘NEHİR ASIL STATÜSÜNE KAVUŞTURULMALIDIR’
 
Ucuman, Dicle Barajı ile Bismil ilçesi arasındaki kesim ile Dicle Nehri’nin ana kolları olan Batman, Garzan, Botan çaylarının “nehir kapsamı” dışına çıkarıldığını hatırlatarak, bununla kıyıların korunmasız hale ve gelişigüzel yerleşim açık hale getirildiğini söyledi. Ucaman, bu tanımlamanın ivedili olarak düzeltilmesini isteyerek, nehrin bu kısımlarının “nehir statüsü”ne alınmasını istedi.