BATMAN – 600 kilometre pedal çevirdikten sonra Raman Dağı'nda mahsur kalan gezgin Arif Özhan, sular altında bırakılacak Hasankeyf'e dair “İnsanlık için büyük kayıp" dedi.
İstanbul'dan Kayseri'ye yaptığı uçak yolculuğunun ardından Malatya'ya otobüsle, ardından da Tatvan'a trenle geçen gezgin Arif Özhan, Tatvan'dan patika yollardan Hasankeyf'e bisikletle gelmek isterken Raman Dağı'nda mahsur kaldı. 600 kilometrelik yolculuğunun ardından Özhan, mahsur kaldığı Raman Dağı'nda AFAD ekiplerince kurtarıldı. Ayağında oluşan yaralar nedeni ile pedal çeviremez duruma gelen Özhan, dağ yolunda kaybolması ile birlikte susuz kalınca böbrek yetmezliği rahatsızlığı baş gösterdi. Özhan, kurtarıldı ancak bisikleti dağda kaldı. Hastaneden taburcu edilmesinden sonra yaklaşık bir hafta Hasankeyf'te kalan ve seyahatinin Mardin, Midyat ayağını erteleyen Özhan, yaşadıklarını ve tanıklıklarını Mezopotamya Ajansı'na anlattı.
'SU ALTINDA KALMADAN GÖRMEK İSTEDİM'
Trenle geldiği Tatvan'ın ardından bisikletle yaklaşık 600 kilometre pedal çevirdiğini anlatan Özhan, "Yollarda çok insan ile karşılaştım. Genel olarak ana yollardan geldim. Kimi zaman jandarma ve askerler ile karşılaştım kimi zamanda zırhlı silahlı araçları gördüm. Ana yolların dışında ise köy yolları ve dağ yollarını tercih ettim. Güzel bir coğrafya, hayatımda ilk defa geldiğim yerlerdi. Ve imkanım olursa yeniden görmek istiyorum. Hasankeyf'e ve Midyat'a gelme nedenim ise buradaki taş yapıları merak ettiğim için. Özellikle de 12 bin yıllık Hasankeyf'i yıkılmadan, su altında kalmadan görmeyi çok istedim" dedi.
'İNSANLAR ÇEKİNİYORDU'
Bitlis'teki yapıları Sovyet döneminin evlerine benzeten Özhan, köylerden geçerken çok etkilendiğini ve koçerleri gördüğünde fotoğraf makinesine uzanmaktan kendini alamadığını söyledi. Gittiği birçok köyde misafirperverlik gördüğünü anlatan Özhan, "Geçtiğim köylerde misafirce karşılanmama rağmen insanlar çekiniyorlardı. Bunun nedenini anlayamadım ama yabancı olmamın ve bölgede yaşananların bundan etkisini olduğunu düşünüyorum. Büyükler çekinirken, çocuklar ise bisikletimin ardından koşuyorlardı" diye belirtti.
'BİSİKLETİMİ ALMADILAR'
Geçtiği kimi yerlerde İHA ve SİHA'ların uçtuğunu öğrendiği zaman şaşkınlık yaşayan Özhan, şöyle devam etti: "Raman Dağı'nda mahsur kaldığımda 112'ye telefon açtım, ardından aileme de haber verdim. İlk yardım ekipleri AFAD'a, Jandarma ve korucular da eşlik etti. Raman Dağı'nda geldiğim nokta sarp ve kayalık bir bölge idi. Ekipler beni kurtardı ama bisikletimi orada bıraktılar. Almalarını rica ettiğimde ise sarp ve kayalık bölge olduğu için gidemeyeceklerini söylediler."
'İNSANLIK İÇİN BÜYÜK KAYIP'
Kurtarıldıktan sonra Hasankeyf'e getirilen Özhan, "12 bin yıllık bu coğrafyayı çok merak ediyordum. Burada birkaç gün kaldım. İnsanları çok misafirperver. Kimi zaman Dicle'nin kenarında çadır kurdum, kimi zaman da burada bir kafenin bahçesinde yattım. Sağlık sorunlarım nedeni ile yolculuğuma ara vereceğim. Midyat'ta gidemeyeceğim. Hasankeyf'in yaşadığı tahribatı biliyordum ama bu denli büyük olduğunu tahmin etmedim. Ömrü 50-60 yıl olan bir baraj için insanlık mirası olan böyle şahane bir yer nasıl olur da sular altında bırakılabilir. İnsanlık için büyük kayıp" diye belirtti.
‘GÜVENLİK BÖLGESİ ORAYA GİDEMEYİZ’
Raman Dağı’na tırmanarak bisikletini belli bir noktaya kadar getiren, ancak bir sonraki tırmanışında bisikletin yerini bulamayan Özhan, yetkililerden resmi bir talepte bulunamazken, jandarmanın sözlü olarak kendisine, "güvenlik bölgesi oraya gidemeyiz” açıklamasında bulunduğunu belirtti. Bisikleti dağda kalan Özhan, sağlık sorunları nedeni ile seyahatine ara vererek İstanbul'a döndü.
MA / Metin Yoksu