Galatasaray'dan 'HES'leri durdurun' çağrısı

img
İSTANBUL - Artvin Çevre Platformu (ARÇEP) üyeleri, yaptıkları açıklama ile Ordu ve Rize’de yaşanan sel felaketlerine dikkat çekip, yeni felaketlerin yaşanmaması için Artvin ve diğer kentlerde yapılmak istenen HES projelerinin durdurulmasını istedi.
 
Ordu ve Rize’yi vuran sel felaketlerinin ardından Artvin Çevre Platformu (ARÇEP) üyeleri,  yeniş felaketlere yol açacak Artvin ve diğer kentlerden yapılmak istenen HES’lere dikkat çekmek için Galatasaray Meydanı’nda basın açıklamasında bulundu. “Doğa’nın talanına, madenci yalanına, Artvin’in düşmanına dur de” yazılı pankart açan Platform üyeleri, yine “Rant zenginlere, yıkım yoksullara”, “Ordu-Rize. Sıra nerede” yazılı dövizler taşıdı.
 
‘BÖLGE ARAP ŞEYHLERİNE, DOLAR BARONLARINA PEŞKEŞ ÇEKİLDİ’
 
Basın açıklamasında bulunan ARÇEP üyesi Gürsel Kaya, paragöz bir anlayış ile Karadeniz’in toprağının, suyunun, yeşilinin Sahil Yolu Projesi ile karartılmaya çalışıldığını söyledi. 
 
Ordu ve Rize’de yaşanan sel felaketlerinin doğanın talan edilmesi sonucu oluştuğunu söyleyen Kaya, “Bu projelerle bölgemize büyük zararlar gören Artvinliler olarak, Ordulu ve Rizeli kardeşlerimiz ile dayanışıyor ve siyasal iktidarı uyarmak istiyoruz. Doğanın çağlar boyu oluşturduğu, kendi içerindeki uyumu ve dengeyi yok sayarak sermayeye peşkeş çektiler. Bölge adeta Arap şeyhlerine, Avrupalı ve Amerikalı dolar baronlarınca yayla yayla, dere dere, köy köy işgal edildi. Bu insanlık dışı kıyıma karşı çıkan yaşam savunucuları, yıllardan bu yana en ağır yöntemlerle susturulmaya çalışıldı” dedi.
 
‘YIKIM PROJELERİNDEN VAZGEÇİN'
 
AKP iktidarının doğayı talan eden projelerde hukuku hiçe saydığını söyleyen Kaya, Arhavi, Şavşat ve Cerrattepe için verilen hukuk savaşının görmezden geldiğini belirtti. 
 
Ordu’da yaşanan manzaranın insanlık dışı uygulamaların bir sonucu olduğunu kaydeden Kaya, “Yeşil Yol Projesi’nde, HES’lerde, maden işletmelerinde, taş ocaklarında ısrar eden yanlış politikalar yaşananlara neden olmuştur. Bu ilk değil, ne yazık ki bölgemiz daha da büyük felaketlere gebedir” diyerek, kulaklarının sağır olduğunu bile bile hükümeti bir kez daha bu politikalarından vazgeçmeye çağırdı.
 
Açıklama, yine Karadeniz halkına doğalarının talan edilmesine karşı örgütlenmeleri çağrısında bulunulmasıyla son buldu.