Tohumda oyunlar bitmedi!

img
İSTANBUL - Emine Erdoğan'ın, "Sandıklarınızı açın, kaybolmaya yüz tutmuş ata tohumlarını çıkarın" sözleri, tohum üzerinde oynanan oyunların devam ettiğinin göstergesi. Amaç, tohum takas şenlikleri gibi etkinlikler ile tohumların ortaya çıkarılması ve gen şirketlerinin eline geçmesini sağlamak.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, geçtiğimiz 25 Nisan’da GAPTAEM Talat Demirören Araştırma İstasyonu’nda düzenlenen "3'üncü Yerel Tohum Buluşmaları Şanlıurfa" etkinliğine katıldı.
 
Emine Erdoğan, etkinlikte yaptığı konuşmada "Son yıllarda tohum üretiminde, veriminde, kalite ve ihracatında önemli gelişmeler kaydedildi. 2002’de 145 bin ton olan sertifikalı tohumluk üretimi, 15 yılda 7 kat artarak 1 milyon 50 bin tona ulaştı” ifadelerini kullandı.
 
Tarım Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ise, "Son on yılda sertifikalı tohum, fidan ve fide kullananlara ve üreticilerimize toplam 1.7 milyar lira destekleme ödemesi yaptık. Bugün artık Türkiye, tohum, fide, fidan ve süs bitkisi üreten ve ihraç eden bir ülkedir. 79 ülkeye tohumluk ihracatı yapıyoruz" dedi.
 
ATA TOHUMLARINI SANDIKTAN ÇIKARIN!
 
Emine Erdoğan’ın konuşmasın özüne bakıldığında üzerinde durduğu konusunun aslında tohumların patentlenmesi olduğu son derece açık. Öyle ki "Şu anda 79 ülkeye tohum ihracatı yapan bir ülkeyiz. İnşallah 2023 hedefimiz, 2 milyon ton üretim ve 500 milyon dolarlık ihracattır. Tohumculuk sektöründe iyi örgütlenirsek, uluslararası tohumculukta da söz sahibi oluruz. Her alanda kendi milli yol haritasını çizen Türkiye, inşallah bu alanda da hedeflerine ulaşacaktır” sözleri, AKP'nin tohum politikalarını özünü oluşturur nitelikte.
 
Zaten bu sözlerinin devamında sarf ettiği cümleler şöyle oldu: "Kadın çiftçilerimiz hem evde, hem tarlada, hem de çocuklarının bakımında başımızın tacıdır. Haydi sandıklarınızı açın, kaybolmaya yüz tutmuş ata tohumlarını çıkarın. Dünyanın bu en kadim coğrafyasında nesilden nesile aktarılan ata tohumunu yeniden toprağa döndürebilirsek ne mutlu bize. Ata tohum, değişen doğal şartlara daha kolay uyum sağlar. Organik tarım için daha elverişlidir. Sebzemizin, meyvemizin tadıdır. Unuttuğumuz lezzetlerin gizli hazinesidir.”
 
Bu sözler halen ortaya çıkarılmamış olan birçok tohumun varlığına işaret ederken, amaçlanan ise ortaya çıkarılacak tohumların patentlenmesi ve gen şirketlerinin eline geçmesine sağlamak.
 
TOHUM TAKAS ŞENLİKLERİ!
 
Türkiye'nin birçok bölgesinde tohum takas şenlikleri yapılmakta. Bu şenliklere katılanlar iyi bir sosyal faaliyet yürüttüklerini düşünürken, Emine Erdoğan'ın işaret ettiği biçimiyle ortaya çıkmamış tohumların patentlenmesi ile gen şirketlerinin eline teslim edilmesi sürecinin yedekliğine düşme tehlikesi ortaya çıkıyor. Önümüzdeki günlerde de Dersim Ovacık'ta benzer bir tohum takas şenliği gerçekleşecek. Şenliğin Ovacık Belediyesi, Seferihisar Belediyesi, Ovacık 94 Mahallesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve İzmir Yerel Topluluğu tarafından düzenlendiği duyuruldu.
 
2006 yılında TBMM’den geçerek kanunlaşan 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile yerel çeşitler veya köy popülasyonları olarak tanımlanan 'genetik materyalin' ticareti yasaklandı. Bu yasaklamanın amacı patentsiz tohumun toprakla buluşmasını önleyen ve üretim süreçlerinde şirketlerin patentlediği tohumlar üzerinden büyümeleri hedefliyor. Şirketler göre tohumun sadece kendi ıslah programlarında kullanmak üzere yaşamaları gerekir. Onlara göre, yerel tohumların yeri tarlalar değil, gen merkezleridir. Ancak bu şenliklerde ortaya çıkabilecek olan ve şirketler için 'değerli' tohumların bu şirketlerin eline geçmesini önleyecek bir mekanizmadan söz etmek mümkün değil.
 
MA / Yusuf Gürsucu