'Gökova körfezi Saray'a kurban ediliyor'

img
İZMİR – Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde bulunan doğal SİT alanı Okluk Koyu, Cumhurbaşkanı yazlık konutu nedeniyle tahrip ediliyor.  Duruma tepki gösteren MUÇEP Yönetim Kurulu Üyesi Şamil Beştoy, "Gökova körfezi bütün doğal zenginlikleri ile Saraya kurban ediliyor" dedi.  
 
Muğla’nın Marmaris ilçesi Okluk Koyu’ndaki 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın yazlık konutu Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan için yıkılarak yeniden inşa çalışmaları devam ediyor. 4 oda ve 1 salondan oluşan 230 metrekarelik Okluk Konutu’nun yerine  300 odalı yazlık yapılıyor. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde bulunan doğal SİT alanı olarak koruma altına alınan Okluk Koyu’na yazlık saray için art arda plan değişiklikleri yapılarak, inşaat alanı 20 hektardan 65 hektara çıkarıldı. Gökova Körvezi, Marmaris, Ula, Merteşe bölgesi Bakanlar Kurulu kararı ile imara açılan Birinci Derece Doğal SİT Alanı ise 34 bin 162 hektarlık alan, 12 bin 544 hektara düşürüldü. Bu alanın 2 bin 447 hektarı ise denizde yer alıyor. 
 
‘HALKA SORULMADI’
 
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Yönetim Kurulu Üyesi Şamil Beştoy Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde bulunan Okluk Koyu’nun Başkanlık yazlık sarayı için kurban edildiğini belirterek, tepki gösterdi. Gökova cennetinin rant saldırısına kurban edildiğini belirten Beştoy, Gökova’da ekoloji talanının büyük olduğunu dile getirdi. Beştoy, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlatılan 4 mevsim temeli ekolojik rapor adı altında, imar politikalarının hayata geçirildiğini söyledi. SİT alanlarının derecelerinin düşürülmesinde yöre halkına sorulmadığını ifade eden Beştoy, Muğla genelinde toplam 32 pafta üzerinde çalışmalar olduğunu söyledi. 32 paftadan 17’nci Gökova paftasının apar topar onaylandığını belirten Beştoy, Cumhurbaşkanının sarayının yapıldığı alanın tamamen SİT alanı olmaktan çıkarıldığına dikkat çekti. 
 
‘BÜTÜN ZENGİNLİKLER SARAYA KURBAN EDİLİYOR’
 
Cumhurbaşkanlığı yazlığı için denizden kum çekildiği ve yine denize dolgu yapıldığını kaydeden Beştoy, denizden daha büyük teknelerin kıyıya yanaştırılmasını olanaklı hala getirildiğini ifade etti. Beştoy, “Tamamen çevredeki ağaçlar kesilmiş durumda. Köylüler ses çıkaramıyorlar. Acil kamulaştırma ile arazileri ellerinden alınmış. Yol genişletilmiş durumda şimdi stabilize çalışması tamamlandıktan sonra asfalt dökülecek. İnşaat çalışması sürüyor. Gökova körfezi bütün doğal zenginlikleri ile Saraya kurban ediliyor durumda" dedi.
 
Sarayın yapıldığı koyun özellikleri olduğunu söyleyen Beştoy, "Sarayın yapıldığı koy taraflarında boncuk koyunca Akdeniz köpek balıklarının yumurtlama alanları var. Ticari balıkçılığa kapalı bu alan. Sadece basit olta balıkçıları burada balık avlayabiliyorlar. Gece belirli bir saatten sonra koyda dolaşmak yasak. Hemen ihbar ediliyor. Sahil güvenlik korumaları GBT kontörlü yapıyor. Çevreden kuş uçurtulmuyor. Saraya gidilen yol gözetim altında izin verilmiyor. Doğa yürüyüşçüleri engellenmiş durumda. Orada yaşayanların yaşamları engellenmiş durumda” şeklinde tepki gösterdi.
 
‘MUĞLA CENNET KALSIN’
 
Gökova’da yaşanan ekolojik olaylara tepki göstermek amacıyla protesto etmek isteyenlerin önlerinin Jandarma, Polis ve  Jandarma Özel Harekat tarafından kesildiğine dikkat çeken Beştoy, MUÇEP’in her türlü talana karşı mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Canı isteyen herkesin istediği şekilde doğayı talan edemeyeceğini vurgulayan Beştoy şunları söyledi: “Bizde halk için bir sorun varsa tam karşısında duracağız. Nereye gidersek gidelim bize hep söylenen ‘evet haklısınız ama emir büyük yerden geliyor’ Yani Cumhurbaşkanlığı ile ilgili konuda olduğu gibi burada da emir büyük yerden geliyor sonuçta. O zaman ne yasa ne yönetmenlik ne de yürütmelik kalıyor. Daha önce Muğla’da RES’ler için ruhsat anlıyordu. Şimdi JES’ler içinde ruhsatlar alınmaya başlandı. Muğla genelinde bin 420 tane RES pervanesi yapılması planlanıyor. Datça ilçesinde dikilen paneller bitti. JES’lerin Datça bölgesinde yapılması planlanıyor. Mimarlar odasının açtığı davalar var devam ediyor. Değişiklikler var devam ediyor. Muğla cennet kalsın bizi rahat bırakın.”
 
MA / Ruken Demir - Zuhal Atlan