Serhat’ta kuraklık alarm veriyor

img

VAN - Serhat bölgesindeki kentlerde bu yıl yağış oranında ciddi azalmanın yaşandığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası Van Şubesi Başkanı Engin Işık, “Kuraklık salgından daha tehlikeli bir boyuta gelir” uyarısında bulundu. 

Doğa talanı ve yanlış politikalar iklim krizini her geçen gün daha da derinleştiriyor. Buna bağlı gelişen küresel ısınmadan kaynaklı dünyadaki kuraklık ve kıtlık riski de büyüyor. Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü, geçtiğimiz Kasım ayında Afrika başta olmak üzere birçok ülke için kıtlık uyarısı yaparak, 22 milyon insanın kıtlıktan etkileneceğini duyurdu. Uzmanlar, kıtlık riskinin Türkiye ve Ortadoğu ülkeleri için de geçerli olduğunu belirtirken, açıklanan raporlar da bu durumu doğruluyor.
 
Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün 2019 yılı raporuna göre, Türkiye, 164 ülke arasında su kıtlığı riskinin en fazla olduğu 32’nci ülke konumunda. Raporda, su kıtlığına neden olan etken olarak, yağış oranlarının azalması, bilinçsizce yapılan Hidroelektrik Santralleri (HES) ve dere ıslahları gösteriliyor. Hem muhalefet hem de hükümet tarafından hazırlanan raporlarda da benzer tehlikelere dikkat çekiliyor. 
 
ARTAN SICAKLIK UYARISI
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, geçtiğimiz günlerde birçok ilde “olağanüstü kuraklık” olarak tanımlanan bir kuraklık yaşandığı uyarısında bulunarak, buna göre bir politika belirlenmesini istedi. Tarım ve Orman Bakanlığı ise “İklim Değişikliği ve Tarım” adlı raporunda aynı tehlikeye dikkati çekerek, raporunda artan sıcaklıkların baz alınması gerektiğine yer verdi. 
 
SERHAT ALARM VERİYOR
 
Kuraklık riskinin "şiddetli derecede" yaşanacağı bölgelerin başında gelen Serhat bölgesinde, geçtiğimiz yıllara oranla yağış oranında ciddi bir azalma yaşanırken, bu durum barajlardaki su oranına da yansıyor. Van’da barajların doluluk oranları yüzde 50’nin altında. Enerji Piyasa İşletme A.Ş.'nin son verilerine göre, kentte bulunan Sarımehmet Barajı'nın aktif doluluk oranı yüzde 0,7, Zernek Barajı'nın aktif doluluk oranı ise 49,4 düzeyinde. 
 
TARIMSAL KURAKLIK UYARISI
 
Bölgenin son durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Van Şubesi Başkanı Engin Işık, ülkenin tam kurak bir duruma geçiş yaptığına dikkati çekerek, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de tarımsal kuraklıkla karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. Tarımsal kuraklığa karşı eylem planlarının hazırlanması, komitelerin kurulması ve çalışma gruplarının oluşturulmasının önemine değinen Işık, “Sadece tüketime bağlı bir üretimden bahsetmek sorunları çözmüyor. Basit sulama işlemlerine geçiş bunları çözüme kavuşturmuyor. Küresel ısınmayla birlikte kuraklıkla yüz yüzeyiz. Dünyayı etkisi altına alan bir salgınla karşı karşıyayız ve kuraklık daha da tehlikeli. Salgına karşı aşı bulabilirsiniz. Ama tarımsal kuraklık ile ilgili bir çözüm geliştirilemez ve önlemler alınmazsa, salgından daha tehlikeli bir boyuta gelir. Bölge ve il bazlı çalışmalar yürütülerek, tarımsal kuraklıkla ilgili çalışmalar yürütülmesi gerekiyor” dedi. 
 
SU KITLIĞI RİSKİ
 
Türkiye'nin su fakiri bir ülke olmadığını ancak gelecekte bu durumun değişebileceğine belirten Işık, "Türkiye’de 57 milyar metreküp su kullanılıyor. Bunun yüzde 70’i tarımsal sulama alanında kullanılıyor. Yüzde 70’ini tarımsal sulamada kullanıyorsak ve bunun hazırlığını yapamazsak, sulama göletleri, barajlar ve gerekli yerlerde önlem alınmazsa, elbette Türkiye için de su kıtlığı sorunu olacaktır” diye konuştu. 
 
Yıl içerisinde beklenen yağışların gerçekleşmediğini değinen Işık, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yağış indeksi raporlarına ve oluşturduğu haritalara göre Van’da yoğun bir kuraklığın söz konusu olduğunu söyledi. Işık, “Beklenen kar yağmadı ve kış mevsimindeyiz. Kar yağmazsa ve yağmur da ilkbaharda istenilen düzeyde yağmazsa, Van’daki üreticiler büyük bir ihtimalle önemli kayıplar ve verim düşüklüğü yaşayacak. Kuraklıkta alınan en önemli tedbirlerden biri suyu tasarruflu bir şekilde kullanmaktır. Eğer su tasarrufundan bahsediyorsak ve barajlarda da suyumuz yoksa, nasıl bir verim alacağız” şeklinde konuştu. 
 
SOSYO-EKONOMİK KURAKLIK
 
“Eğer üretim düşerse, 1 TL’ye aldığımız ekmeği 3 TL’ye almak zorunda kalacağız" diyen Işık, şöyle devam etti: "Fiyatlarda bir artış olacaktır. Barajlarda su olmadığı zaman enerji üretimi de düşecek. Böyle olursa enerjide de yüksek fiyatlar verip kullanacağız. Burada da sosyo-ekonomik dediğimiz sorun ortaya çıkacaktır. Son aşama olarak sosyo-ekonomik kuraklık ortaya çıktığı zaman kıtlık dediğimiz şey ortaya çıkmış olacak. Umuyoruz ki beklenilen miktarda kar yağar ve üreticilerimiz de üretimlerine devam eder."
 
MA / Özlem Yayan