Türkiye’nin sivil katliamlara yol açan Efrin’e yönelik süren saldırılarını durdurmak ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ‘uluslararası komployu’ protesto etmek amacıyla İsviçre’de büyük bir yürüyüş başlatıldı. Aralarında siyasetçi, yazar, akademisyen ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de bulunduğu 37 farklı ülkeden 200 önemli ismin de bulunduğu bini aşkın kişi tarafından Lozan kentinden başlatılan yürüyüş, Cenevre’deki Birleşmiş Milletler (BM) binası önünde son bulacak.

 

5 gün sürmesi planlanan yürüyüş, Rippone Meydanı’nda yer alan Lozan Antlaşması’nın imzalandığı binanın önünde yapılan basın açıklaması ile başladı. 

 

Efrin ile Dayanışma Platformu adına İhsan Kurt tarafından yapılan açıklamada, Türk devletinin insanlığa karşı suç işlendiğini vurgulandı. Kurt, Efrin’e dönük saldırıların DAİŞ’i güçlendirip yeni alanlar açtığını da söyledi. Bölgenin istikrarı ve güvenliğini sağlamak için Rojava sınırı boyunca uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerektiğini kaydeden Kurt, “Türkiye’nin işgal saldırılarında başta çocuk ve kadınlar olmak üzere gerçekleşen sivil katliamlardan ötürü uluslararası mahkemelerde yargılanmalıdır. Tüm demokratik kamuoyunu, BM ve tüm uluslararası kurumları sorumluluğa ve göreve davet ediyoruz” dedi. 

 

Lozan Belediyesi Başkan Yardımcısı: Kürtlere yönelik saldırılar derhal sona erdirilmeli

 

Yürüyüşe katılan isimlerden biri olan Lozan Belediyesi Başkan Yardımcısı David Payot da, Kürtlere yönelik saldırıların derhal sona erdirilmesini isteyerek, saldırıların burada yaratılmak istenen cinsiyet özgürlükçü, demokratik alternatif sisteme yönelik olduğunu ifade etti. 

 

KOÇ: KÜRTLERİN MÜCADELESİ LOZAN’I HÜKÜMSÜZ KILDI

 

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç ise, Kürtlerin vatanlarının 4 ayrı parçaya bölündüğü Lozan Anlaşması’nın imzalandığı binanın önünde olduklarını hatırlatarak, Kürtlerin mücadelesinin bu anlaşmayı hükümsüz kıldığını belirtti. 

 

DİCLE: FAŞİZM KURUMSALLAŞTIRILMAK İSTENİYOR

 

Yine Türkiye’nin Efrin’e saldırıp, buraya cihatçı grupları yerleştirerek bölgenin demografik yapısını değiştirmeyi hedeflediğine dikkat çeken Kürt siyasetçi Hatip Dicle de, Türkiye’de yaratılan savaş histerisiyle milletçi kesimlerin mobilize edildiğini ve erken bir seçimle faşizmin kurumsallaştırılmak istendiğini söyledi. 

 

Yeşiller Lozan Kent Belediyesi Meclis Uyesi Illias Panchard da, İsviçre’nin uluslararası sözleşmelere taraf olduğunu, bu nedenle de saldırılara karşı sessiz kalamayacağının altını çizdi. 

 

AVRUPA ÜLKELERİNE SESSİZLİK ELEŞTİRİSİ

 

SP Federal Parlamento Milletvekili Laurence Fhielman Rielle ise, kendi sınırları içerisindeki Kürtleri bu zamana kadar hedef alan Türkiye’nin, bugün de Efrin’deki Kürtleri hedef alındığını ifade etti. Rielle, Avrupa ülkelerinin bu konudaki sessizliğini de eleştirerek, konunun önümüzdeki günlerde İsviçre Federal Meclisi Genel Kurulu’nda gündeme alınacağını söyledi.  

 

İsviçre Yeşiller Partisi, Komünist Partisi, İspanya Bask Temsilcisi, İspanya Katalonya temsilcisi, YNK, KDP İran, Goran, PYD’nin de aralarında bulunduğu 22 kurum ve kuruluş temsilcisi de söz alarak Efrin’e yönelik saldırıları kınadığı basın toplantısının ardından grup Cenevre’ye doğru harekete geçti. 

 

Yürüyüş süresince konaklama yapılacak noktalarda çeşitli panel ve konferanslar da düzenlenecek. Yürüyüş 16 Şubat günü Birleşmiş Milletler binası önünde yapılacak bir miting ile son bulacak.