SÜLEYMANİYE - KDP’nin Zînî Wertê hamlesi, bölgede gerilimi tırmandırdı. Tepkilere rağmen geri adım atmayan KDP, birçok noktada yeni karakollar yaptı, eskilerini yeniledi, pêşmerge sayısını artırdı. ABD planlı ve Türkiye destekli hamleden KDP’ye “devlet” vaadi çıktı.
Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde PKK’nin “Medya Savunma Alanı” olarak tanımlayıp kontrolünde tuttuğu Balekayetî’ye bağlı Kandil ve Karox bölgeleri ile Süleymaniye ve Hewler kentlerini birbirine bağlayan, PKK ile YNK arasında fiili bir tampon bölge olan stratejik önemdeki Zînî Wertê boğazına KDP tarafından çok sayıda pêşmergenin yerleştirilmesi gündemdeki yerini koruyor. Kürt sanatçıların, aydınların, yazarların, partilerin, sivil toplum örgütlerinin ve halkın tepkisine rağmen KDP bölgeden hala çekilmedi.
KORONA BAHANESİ
İran’a sınır olan bölgeye güç kaydırmayı koronaya bağlayan KDP’nin amacının bu olmadığı bölgedeki pêşmerge komutanlarının itirafları, halkın kontrolden geçirilmemesi ve hiçbir önlemin alınmamasıyla ortaya çıkmıştı. Bu sürede İran’dan bölgeye giriş yapan 7 kişi virüs şüphesiyle HPG tarafından Gocar ve Qesrê nahiyelerinde bulunan KDP’ye ait asayiş güçlerine, 22 kişi de Qeledizê ve Sengeser nahiyelerinde bulunan YNK’ye ait asayiş birimlerine teslim edildiği bilgisine ulaşıldı. Süleymaniye Valisi, valilik binasında tüm basın yayın organları karşısında HPG’ye teşekkür etmişti.
TASFİYE KONSEPTİ
Kandil’in eşiğindeki bölgeye pêşmergenin konuşlandırılması, ABD-Türkiye-KDP üçlüsünün “tasfiye konseptinin” bir parçası olarak görülüyor. Bunun için tüm taraflara, özellikle de PKK, KDP ve YNK’ye “Çatışmalardan uzak durun, birlik olun” çağrıları yapılıyor. Birinci Dünya Savaşı’nda birlik olmayan Kürtlerin kaybettiğine dikkat çekilerek, Üçüncü Dünya Savaşı olarak tanımlanan bugünkü süreçte ise Kürtlere kazandıracak olanın “birlik” olduğu vurgulanıyor.
1996 BENZETMESİ
Bölge halkı, bu dönemi 1996’daki KDP-YNK savaşı sürecine benzetiyor. KDP’nin bugünkü yaklaşımını, o dönem YNK’ye karşı Saddam’ı Hewlêr’e davet eden tavrıyla özdeş tutarak, “1996’da YNK’ye karşı Irak’ın Baas iktidarını davet eden KDP, şimdi PKK’ye karşı Türkiye’yi davet ediyor” şeklinde değerlendiriyor. Özellikle de “brakujî” (kardeş katli) uyarıları yapılarak, KDP’den “Türkiye’nin oyununun farkına varmasını ve hatasından dönmesini” bekliyor.
WERTÊ TRAFİĞİ
“Tasfiye konsepti” kapsamında son bir ayda AKP-MHP iktidarı, Cumhurbaşkanlığı üst yetkilileri ile MİT yetkililerinden oluşan iki heyet, son bir ayda Federe Kürdistan Bölgesi ve Irak’ta, KDP ve hükümet yetkilileriyle birçok görüşme ve toplantı gerçekleştirdiği iddia edildi. Bu toplantıların bazılarının koronavirüs salgını nedeniyle telekonferans aracılığıyla yapıldığı belirtilirken, çoğu görüşme ve toplantıda Zînî Wertê’ye güç kaydırılması ve karakol yapılmasının konuşulduğu bölge kaynakları tarafından aktarıldı.
İSTİHBARAT TOPLANTILARI
Bölgede peş peşe toplantıların yapıldığı kaydedildi. Yerel güvenlik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Diyana Bapiştiyan Peşmerge Eğitim Merkezi’nde 17-22 Nisan günleri arasında KDP Helgurd Güçleri korumasında MİT ile KDP yetkilileri arasında iki toplantı yapıldı. Toplantılara, 5 kişilik MİT heyeti ile KDP adına Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’nin kardeşi Barzan Ailesi Güvenliği Özel Güçleri Komutanı Rewan İdris Barzani öncülüğünde Hewlêr Genel Asayiş Sorumlusu, Diyana Asayiş Müdürü, Xelifan Bölge Asayişi Müdürü, Helgurt Güçleri Sorumlusu ve daha önce PKK saflarından kaçan kişiler katıldı.
İlk toplantıda bir MİT yetkilisinin, daha önce vardıkları anlaşma çerçevesinde arkalarında olduklarını ve her türlü desteği sunacaklarını belirttikleri KDP’den, PKK’nin güçlerini bölgeden çekmesi için “Zînî Wertê’de gerilimi tırmandırmasını” istedi. PKK’nin çekilmesi durumunda bölgeye KDP ile birlikte yerleşeceklerini söylediler.
İkinci toplantıda ise aynı yetkilinin plana uyulmadığı için kızgın bir üslupla “Gerginliğin düşürülmesi yerine daha da tırmandırılması gerekiyor. Buna YNK engel olmaya çalışıyorsa onların da bu gerginliğe dahil edilmesi için baskı yapılmalıdır” dediği kaydedildi.
320 KİŞİLİK ÖZEL GÜÇ
Zînî Wertê’deki gelişmeler bu toplantılarla da sınırlı kalmadı. Cumhurbaşkanlığı yetkilileri ile KDP Politbüro Sözcüsü Fazıl Miranî arasında 24 Nisan’da telekonferansla görüşme yapıldığı belirtildi. Bu görüşmeyle ilgili edinilen bilgilere göre, görüşmede geçtiğimiz yıl Türkiye ve KDP’nin üzerinde anlaştığı plan hatırlatıldı. Geçen yılın “tasfiye konseptinin” geçerliliğini koruduğu ve gereği için desteğin süreceği vurguları yapıldı. Görüşmeden sonra Habur Sınır Kapısı’ndan otobüslerle 320 kişilik özel bir operasyon gücü Duhok kentine götürüldü. Türkiye, ihtiyaç halinde takviye için sınırda operasyon gücünü tutmayı sürdürüyor. Bu operasyon gücüne destek için de KDP’den bin 200 pêşmerge istendi. Ancak KDP şu ana kadar Duhok’a sadece 600 pêşmerge gücü gönderdi.
PLANIN AŞAMALARI
Planın aşama aşama uygulanması için harekete geçirildi. Planın ilk aşamasının Garê, Barzan ve Kandil bölgelerinin geçiş noktalarını tutmak ve geçişleri engellemek için stratejik askeri üs kurmak olduğu belirtildi. Planın devamında, Karox Dağı’ndan yani Zînî Wertê’den Hacı Umran sınır hattının geçiş noktalarını tutmak, buralara stratejik askeri noktalar kurmak olduğu kaydedildi. Yine bu planla bağlantılı olarak Zap’ın ele geçirilmesi için Çemço hattında alan tutarak, stratejik operasyon üssü kurmak olduğu vurgulandı.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, KDP’nin Zêrewani güçlerinden oluşan çok sayıda özel birlik Rewanduz bölgesine bağlı Gerewan beldesine kaydırıldı. Bu birlikler, krizin derinleşmesi durumunda Zînî Wertê bölgesine dağıtılacak. Wertê’ye giden yeni yol ve nokta yapımı için çok sayıda iş makinası da burada hazır edildi. Zînî Wertê boğazına yerleştirilen peşmerge güçlerinin de, Karox’ta bulunan Halamund Tepesi’ne sürekli gözetim için kamera yerleştirdiği belirtildi.
HAVADA KEŞİF KARADA KARAKOL
Türkiye, uzun süredir havadan keşif uçakları desteğiyle ve KDP’nin karakol yapımıyla PKK’nin hakimiyetindeki bölgeleri kontrol altına almak istiyor. KDP, 1997 yılında PKK’ye karşı yürüttüğü savaşta boşalttığı karakolları yenilemek için de harekete geçti. KDP, Türkiye’nin operasyonlarıyla eş zamanlı olarak Bradost hattı ve Sidekan çevresinde yeni karakollar yaptı. Xakurkê’de bulunan Hesen Beg Tepesi’ne de gözlem noktası kurdu. Bu tepe telsizleri dinleme merkezi olarak kullanılıyor.
KDP, Qesrêye bağlı Xuşkan köyü yolu üzerine düşen Helgurt Dağı ve Haci Umran’da da gözlem noktası ve karakol kurmak için harekete geçti. Xakurkê ve Bradost bölgesini sınır boyunca çembere almak isteyen pêşmerge, bunun için Hesaari Sekran Dağı, Memixan yolu üzeri ve Dola Alana sınırı, Rayat ve Berde Zerdê’de yeni karakollar kurdu. Ayrıca Gundejor, Gelejêr ve Şoreye’de de kontrol noktaları kuruldu.
Kandil’den Qesrê’ye kadar olan Belekati bölgesinde bulunan Dêlze ve Berdebokşan’daki karakollar yenilenerek, pêşmerge sayıları artırıldı. Bu karakollara, KDP istihbaratı Parastin’a bağlı Zerewan güçleri gönderildi. Qesrê, Gocar, Xaneqa, Koliter, Mamerut, Pişt Mergê ve Balayan yolu üzerindeki karakollar da yenilenerek, pêşmerge sayıları artırıldı.
KANDİL’İ ÇEMBERE ALMAK
En son Rewanduz ilçesi çevresinde bulunan ve Kandil’e hakim olan Zînî Wertê’deki Helemond Tepesi üzerine pêşmerge güçleri yerleştirildi ve ağır silahlı büyük bir güç Gerwani Xiwaru köyüne götürüldü. KDP’nin tekrar pêşmerge yerleştirip konuşlanmak istediği Zînî Wertê’deki karakol, 1990’lı yıllarda PKK ve YNK’ye karşı yürütülen savaşta Türkiye tarafından obüs ve havan atmak için kullanılmıştı.
Gerwan bölgesindeki bu geçiş noktalarının kontrol altına alınmasıyla, Ranya’nın Rewanduz’dan koparılması, PKK’nin hareket bölgesi olan Sêwek, Zin, Bêrîş ve Karox yaylalarında istihbaratın cirit attığı bölgelere dönüştürülmesi ve Kandil’in çembere alınması amaçlanıyor. Kandil’e yönelik bu harekat için Pêşmerge Komutanlığı, 20 Nisan’da Qaraçox Dağı’nda DAİŞ’e karşı konumlanmış pêşmerge güçlerini çekerek, Belekati bölgesine gönderdi. Bu çekilmeyle DAİŞ’e yeniden kapı açıldığı belirtiliyor.
‘DEVLET’ VAADİ
Yeni karakolların kurulması ve eskilerinin yenilenmesi için KDP’nin Türkiye’den ekonomik destek aldığı kaydediliyor. Petrol ihracatında bölge hükümetine borçlanan Türkiye’nin bu borcunu KDP’ye “karakol kurdurtarak” ödediği belirtiliyor. ABD planlı, Türkiye destekli KDP’ye küçük bir devlet kurdurma planı olduğu artık birçok kesim tarafından dillendirilmeye başlandı. KDP’nin de tüm bunları, “devletleşme” karşılığı yapması Kürt kamuoyunda eleştiriliyor.
ABD’nin tüm bu hesap ve planları, eli kulağında olan İran’a karşı geliştirilecek bir müdahale için yaptığını bölgede bilmeyen yok. Türkiye’nin işin içinde olması başka bir hesaba işaret ediyor. Federe Kürdistan’da etkisini artırmak isteyen Türkiye, “PKK’nin bastırılması, Kandil’e bayrak dikilmesi” amacıyla Zînî Wertê’deki gelişmeleri yakından takip ediyor ve gerektiği anda da devreye giriyor. Türkiye’nin amaçlarını ve politikalarını tarihten örnekle yakından bilen bölge halkı, Türkiye’nin yerleştiği bölgelerden asla çıkmadığı ve o bölgeleri “Türkleştirmek” için elinden geleni yaptığı kaygısını taşıyor.
Kürt halkından ve birçok çevreden tepki toplayan KDP, Kandil’den başlayarak Hemrin, Harir, Ezmer, Korek ve Barzan’ın tüm dağlarına, vadilerine ve ovalarına “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazdırmasına neden olur mu? Hewler, Süleymaniye, Zaxo, Duhok ve Kerkük’teki Kürt çocuklarına “Andımızı” okutur mu?
MA / Erdoğan Altan