ANKARA - İktidara geldiğinden bu yana söylemde “Filistin yanlısı” tavır takınarak, İsrail’i sıklıkla “terör devleti” olarak anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 yıllık iktidarı döneminde İsrail’le olan ticari ilişkilerden hiç taviz vermedi.
İsrail devletini ilk tanıyan Müslüman ülke unvanıyla bilinen Türkiye’deki iktidarlar, İsrail’in kuruluş tarihinden bu yana siyasette “gerilim”, ekonomide ise “iyileşme” politikaları uyguladı. İktidara geldiği 2002 yılından bu yana her İsrail-Filistin krizinde “mazlumun hamisi” rolünde siyaset geliştiren AKP, İsrail ile ticaretini ise her geçen gün arttırdı. İsrail-Filistin krizinde kameralar önünde İsrail’i insanlık suçu işlemekle suçlayan AKP yönetimi, kameralar arkasında ise İsrail ile birçok ticari antlaşma yoluna giderek, Türkiye-İsrail ticaret hacmini rekor düzeye taşıdı.
2002’DEN SONRA REKOR KIRDI
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 1.4 milyar dolar olan İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, 2014 yılı itibarıyla dört katına çıkarak, 5.8 milyar dolar ile zirveye ulaştı. 2016 yılında bu rakam biraz düşerek 4.3 milyar dolar olarak gerçekleşti ancak 2017’de tekrar yükselişe geçti. 2016 Ocak-Ağustos döneminde 2.8 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2017’nin aynı döneminde yaklaşık yüzde 14 artarak 3.2 milyar dolara ulaştı. 2018 yılında da artan ticaret hacmi 5 milyar 608 milyar dolar oldu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, geçtiğimiz günlerde “Ortadoğu’ya barışı getireceği” iddiasıyla açıkladığı ancak Filistin topraklarını parçalama, eritme ve kolayca müdahale etme imkanları sunan plana dair bir kez daha kameralar önüne geçen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan “Kudüs kırmızı çizgimizdir” tepkisi geldi.
İsrail’i sıklıkla “işgalci”, “terör devleti” ve “insanlık suçu işleyen Siyonizm” gibi sert ifadelerle nitelendiren Erdoğan, gerilimin en yükseğe çıktığı dönem de dahil hiçbir zaman ticari ilişkilerini askıya almadı. “Kudüs kırmızı çizgimizdir" söylemi, Türkiye’nin İsrail ile olan ticaret hacmini bir kez daha gündeme getirdi.
Erdoğan’ın İsrail’e karşı sert söylemleri ve sonrasında ticari ilişkilere yansıyan rakamları derledik.
2004’TE 5 KAT ARTTI
İsrail, 2004 yılının Mart ve Nisan aylarında yaptığı iki hava saldırısıyla Hamas liderlerinden Abdülaziz Rantissi ile Şeyh Ahmet Yasin'i öldürdü. Hava saldırılarına tepki gösteren Erdoğan, “İsrail devlet terörü uyguluyor” dedi. Erdoğan’ın bu sözü kullandığı yıl, İsrail ile yapılan ticaret, 2000 yılına oranla 5 kat artarak 5,8 milyar dolara yükseldi.
2008’TE HIZ KESMEDİ
İsrail’in, Gazze Şeridi’nde 27 Aralık 2008’den 18 Ocak 2009'a kadar sürdürdüğü “Dökme Kurşun Operasyonu” ismini verdiği operasyon sonucu 200 Filistinli yaşamını yitirdi. Erdoğan, o dönem “İnsanlığa karşı suç işlendi. İsrail devlet terörü uyguladı” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın bu sözleri kullandığı yılın sonunda açıklanan verilere göre, 2004’te 2 milyar 29 milyon 435 bin olan İsrail-Türkiye ticaret hacmi, 3 milyar 383 milyon 154 bin dolar olarak gerçekleşti.
DAVOS ÇIKIŞINDAN SONRA ARTIŞ
Erdoğan, Davos'ta Dünya Ekonomik Forumu kapsamında gerçekleştirilen “Gazze Ortadoğu'da Barış Modeli” oturumunda, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in eleştirilerini yanıtlarken, panel yöneticisinin sürenin bittiğini gerekçe göstererek konuşmasını kesmesi üzerine salondan ayrılarak, Peres’e “Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüz, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin 2009 yılında İsrail ile olan 2 milyar 603 milyon 186 bin dolar olan ticaret hacmi, bir yıl sonra 3 milyar 439 milyon 786 bin dolara çıktı.
2010’DA ÜYELİĞE ONAY, TİCARETE DEVAM
2010’un Mayıs ayı sonunda İnsani Yardım Vakfı (İHH) öncülüğünde oluşturulan altı gemilik yardım konvoyu, Gazze ablukasını delmek için İstanbul’dan yola çıktı, İsrail deniz kuvvetlerinin ikazlarına rağmen durmayan gemiye İsrail askerleri saldırı düzenledi. 10 kişinin yaşamını yitirdiği saldırının olduğu yıl, Türkiye İsrail’in Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyeliğine olur verdiği yıl olarak tarihe geçti. Erdoğan ve dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu olaydan sonra İsrail’i bir kez daha “terör devleti” olarak tanımladı. İsrail ile olan ticaret hacmi, bir yıl sonra (2011) artış göstererek, 4 milyar 448 milyon 462 bin doları buldu.
2014’TE İKİNCİ REKOR
1 Mart 2013’te Erdoğan Viyana’da yaptığı bir konuşmada, anti-Semitizm (Yahudi karşıtlığı) ve İslamofobi (İslam karşıtlığı) yanında, İsrail’in kurucu ideolojisi olan Siyonizm’i de insanlığa karşı suçlar arasında saydı. Bu açıklama, İsrail, ABD ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından kınandı. Erdoğan’ın Siyonizm’i insanlık suçu olarak tarif ettikten bir yıl sonra ticari hacim rekor boyut kazanarak, 2014 yılı itibarıyla 5,8 milyar dolara yükseldi.
2015’TE YÜKSELDİ
2014 yılında 3 gencin kaçırılıp öldürülmesi sonrası Gazze'de kara harekatı düzenleyen İsrail ordusu, Birleşmiş Milletler verilerine göre, 7 haftada bin 462'si sivil 2 bin 251 Filistinli öldürdü. 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri öncesi Ordu’da düzenlediği bir mitingde konuşan Erdoğan, İsrail’i “soykırım” yapmakla suçladı ve Gazze’ye yapılan saldırıların “barbarlıkta Hitler’i geçtiğini” söyledi. Erdoğan’ın bu sert sözlerine rağmen İsrail ile Türkiye’nin dış ticaret hacmi yine çok yüksek seviyelerde seyretti. Ticaret hacmi 2015 yılı itibariyle 4 milyar 370 milyon 638 dolar olarak kayıtlara geçti.
2018’DE UÇTU
Şubat 2018’de ABD’nin Kudüs Büyükelçiliği’ni İsrail’in kuruluş günü olan 14 Mayıs tarihinde açacağı duyuruldu. Bunun üzerine 2018 yılının Mayıs ayında İslam İşbirliği Teşkilatı'nı İstanbul’da ağırlayan Erdoğan, “Bugün İsrailli haydutlarca katledilen Filistinliler için harekete geçmek, tüm dünyaya insanlığın halen ölmediğini göstermek demektir. Bugün Kudüs'e sahip çıkmak, barışa, insanlığa sahip çıkmaktır. Çünkü Kudüs, bütün Müslümanların onuru, izzeti, harim-i ismetidir” ifadelerini kullandı. Kudüs’ün tüm Müslümanların onuru olduğunu söyleyen Erdoğan’ın söylemlerine bağdaşmayan Türkiye-İsrail dış ticaret hacmi, aynı yıl 5 milyar 608 milyon 454 bin dolar olarak ikinci bir rekora yaklaştı.
2020’NİN ‘KIRMIZI ÇİZGİSİ’ NE OLACAK?
Erdoğan’ın Filistin’e dair en son kullandığı ifade ise “Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir” oldu. Gelinen süreçte İsrail ile yapılan anlaşmalarda herhangi bir değişikliğin olmaması, İsrail ile olan ticaret hacmindeki artışın bundan sonraki süreçlerde de devam edeceğe benziyor.
MA / Selman Güzelyüz