Türkiye'nin sahadaki piyonu selefi gruplar zorda!

img

İDLİB - Türkiye'nin Ortadoğu’ya yönelik politikalarında sahadaki piyonu olan selefi gruplar, İdlib'de sıkıştı. Bu grupları korumak için batıya sesini duyuramayan Türkiye, bu kez Rusya kapısında çözüm arayışında.

Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından itibaren Müslüman Kardeşler (İhvancılar) adlı oluşumlara yatırım yapıp, zamanla daha radikal selefi örgütler olan El Kaide kökenli El Nusra ve DAİŞ ile iş tutan Türkiye, Ortadoğu'da varlık-yokluk meselesine çevirdiği İdlib'te topladığı grupları artık koruyamaz bir noktaya geldi. 
 
GRUPLAR NEDEN ÖNEMLİ?
 
Türkiye’nin, daha önce varlık gösterdikleri Hama, Humus, Guta, Halep'teki alanları Rusya’nın baskısı ile Esad rejimine terk ettirip İdlib'e yığdığı selefi gruplar (başta El Nusra ve Ehrar El Şam), bugün Rusya destekli rejim saldırıları karşısında tutunamaz halde.
 
Türkiye'nin hamiliğine soyunduğu gruplar, daha önce Cerablus, Ezaz, Bab, Efrîn saldırılarında kullanılmış, yer yer adları Türkiye içindeki özyönetim direnişlerinde geçmiş, son olarak ise Girê Spî ve Serêkaniyê saldırılarında yer almıştı. 
 
LİBYA SORUNU
 
Söz konusu bu gruplar eliyle Ortadoğu politikalarını şekillendirmeye çalışan Türkiye, Rusya desteğindeki ve batının sesiz kaldığı General Hafter liderliğindeki Libya Ordusu'na karşı Trablus'a sıkışmış Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yaptığı antlaşmada da söz konusu bu grupları yine saha aktörü olarak kullanmak istediğini gizlemiyor.
 
GRUPLAR STRATEJİK
 
Bu çerçevede de Libya ve Suriye politikaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı tarafından stratejik ele alınıp, söz konusu selefi gruplar varlık-yokluk meselesine dönüşmüş durumda. Bu grupları korumak, onları sahada kullanmak Türkiye'nin Ortadoğu politikasının orjinene oturmuş durumda. 
 
İDLİB SORUNU
 
Girê Spî ve Serêkaniyê konusunda Rusya ile Türkiye arasında imzalanan Soçi mutabakatında nelerin olduğu, yerine getirilip getirilmediği bir tarafa, Türkiye'nin 12 gözlem noktası oluşturduğu İdlib mutabakatına uymadığı Rusya tarafından bu zamana kadar defalarca dile getirildi. Grupları M5 ve M4 yolundan uzak tutması görevi verilen Türkiye, İdlib'te grupların yayılmasına ön ayak oldu. Buna karşı Rusya desteğindeki rejim, şimdiye kadar kaç defa İdlib'e yönelse de ABD ve NATO desteğini arkasına alan Türkiye'yi aşamadı. 
 
KOBENÊ MİNBİC HESABI
 
Türkiye İdlib'teki grupları korurken ‘siviller’ demeye, ABD ve NATO ‘kimyasal silah’ demeye başladı. ABD ve NATO, Rusya'nın yayılmasını engelleme amacı taşırken, Türkiye'nin çantasında hamiliğine soyunduğu gruplar var. Rusya ise, Akdeniz'e inmek ve Ortadoğu'da yerleşmek için Türkiye'ye ihtiyaç duyuyor. Bu iki egemen taraf arasındaki dengeyi kullanan Türkiye, gruplarını İdlib'ten Serêkaniyê'ye kadar ki hata yaymak istiyor. Türkiye'nin Suriye'ye dair bu hedefine ulaşmasının önündeki engel, ise Minbic ve Kobanê. 
 
TÜRKİYE DUYULMUYOR
 
Rusya, Türkiye'nin Libya hamlesi ve İdlib'te yerine getirmediği sözler nedeniyle Esad rejimini yeniden harekete geçirdi. İdlib'te 50'ye yakın köy selefi gruplardan temizlendi ve Türkiye'nin üssünün bulunduğu Maret El-Numan kuşatıldı. Türkiye, yeniden ‘siviller’ kartına oynamaya başlasa da, ABD ve NATO güçleri Türkiye'nin çığlıklarını bu kez eskisi kadar hızlı duymadı.
 
'AÇIK KAPI' POLİTİKASI İFLASMI ETTİ?
 
Yıllardır ‘açık kapı’ politikası ile yönünü Türkiye'ye çeviren her Suriyeliyi ülkesine alan Türkiye, 2018 yılı Efrin operasyonundan beridir bu politikasını devre dışı bıraktı. 4 milyonu aşkın Suriyeliyi topraklarına alıp, bir taraftan ekonomik destekle ayakta durmaya ve yeri geldiğinde ‘serbest bırakma’ tehdidi ile Avrupa'ya ayar vermeye çalışan Türkiye, şimdi İdlib'ten gelen sivilleri kendi topraklarına almıyor. Nitekim Erdoğan da, "İdlib, uluslararası bir sorundur. Sığınmacıların yükünü tek başımıza kaldırmayız" diyerek, Avrupa'yı yeniden tehdit etmeye başladı. 
 
RUSYA NE YAPAR?
 
Ancak bu tehditleri Avrupa ve ABD duymayınca, Rusya'ya gönderilen heyet ile İdlib'teki selefi gruplarla ateşkes imzalanması istendi. Rusya, her ne kadar ‘Türkiye ile uzlaştık’ açıklaması yapsa da, İdlib operasyonu henüz durmuş değil. Bu da Türkiye ile Rusya arasında Libya ve Kobane ile Minbic konularında yeni bir antlaşma olasılığını ortaya çıkarıyor.
 
Tüm bunlar ve devam eden İdlib operasyonu, Suriye'de egemenlerin hesaplarının bitmediğini gösteriyor. Bu çelişkiler de Suriye'deki savaşın bir süre daha devam edeceğin işareti. 
 
MA / Nazım Daştan