GİRÊ SPÎ – Mart 2011'den bu yana süren Suriye iç savaşı, ABD ve Rusya'nın çıkar çatışmasında kullandıkları Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırısıyla birlikte iyice derinleşti. ABD, bölgedeki petrol sahaları, Rusya ise enerji merkezleri üzerinde hakimiyet kurmak isterken, Türkiye’nin saldırılarına karşı duran QSD ve Özerk Yönetim ise, kurulan sistemi korumak için bir çok Avrupalı güç ile ilişki halinde.
Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik 9 Ekim'de başlattığı saldırılar devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ve Suriye Milli Ordusu (SMO) adı altında toplanan paramiliter grupların saldırıları, Eyn Isa'dan Til Temir'e kadar M4 uluslararası karayolu üzerinde yoğunlaşmış durumda. Son saldırısıyla birlikte Girê Spî ve Serêkanîyê gibi kentler TSK ve SMO gruplarının eline geçerken, buralarda yaşayan yüz binlerce kişi yerlerinden edildi.
Her iki kentin Türkiye'nin eline geçmesi Suriye iç savaşını farklı bir aşamaya taşıdı. Uluslararası ve bölgesel güçlerin Ortadoğu’ya yönelik yeniledikleri planları izdüşümünde attıkları adımlarla mevcut dengeler değişirken, sahadaki savaşla birlikte Suriye krizi daha da derinleşti.
ABD ve Rusya başta olmak üzere diğer güçlerin onayı ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldıran Türkiye, hakimiyet alanını genişletme amacında. Bu doğrultuda saldırıları yoğunlaştırıldığı Eyn İsa ve çevresi ile birlikte Fırat bölgesinin tamamı hedefte.
TÜRKİYE’NİN YPG HESABI
Londra'da 3-4 Aralık'ta yapılacak Kuzey Atlantik Paktı (NATO) Zirvesi ile Almanya, Fransa, ve İngiltere ile yakın zamanda Berlin'de yapılması planlanan toplantıya hazırlanan Türkiye, bu toplantılarda YPG'nin terör örgütleri listesine dahil edilmesi için diplomatik çalışma başlattı. Türkiye, bu adımla Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik operasyonu meşrulaştırmayı amacında. Ancak Fransa başta olmaz üzere bazı güçlerden olumsuz yanıt aldığı belirtilen Türkiye, hem siyasi hem de ekonomik zorluklarla karşı karşıya.
SALDIRILAR SÜRÜYOR
Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar ABD'nin öncülük ettiği uluslararası koalisyon güçlerinin konumlandıkları bazı bölgelerden çekilmesiyle başlamıştı. Türkiye’nin saldırısı ile birlikte Kuzey ve Doğu Suriye Özerk yönetimi ile yapılan görüşmeler sonucu Suriye rejim güçleri Türkiye-Suriye sınırının belirli noktaları ile saldırıların sürdüğü hatlara konuşlandı. Özerk Yönetim’in Türkiye’nin saldırılarını durdurmasını beklediği rejim güçleri, bu güne kadar bu beklentiyi karşılamadı. Türkiye ve bağlı gruplar, bölgedeki Suriye rejimi ve Rus güçlerine rağmen saldırılarına ara vermedi.
ABD VE RUSYA’NIN PAY KAPMA
Sahada oluşan yeni duruma göre Demokratik Suriye Güçleri (QSD), Cizire Bölgesi’nde Derik, Rimelan, Girkê Legê, Qamişlo'dan Hasekê'ye oradan da Dêra Zor'a kadar uzanan hatta koalisyon ile birlikte hareket ediyor. Fırat Bölgesi’nde bulunan Minbiç, Kobanê, Eyn İsa ve Rakka'nın bir bölümünde ise Rusya ile ilişkili.
Bu ilişkiye göre, ABD bölgedeki petrol sahalarında, Rusya ise barajların yer aldığı merkezlerde pay kapma çabasında.
SURİYE REJİMİ İLE KURULAN İLİŞKİLER
Askeri bir anlaşma doğrultusunda Kuzey Suriye’ye gelen Suriye rejimi ile Özerk Yönetim arasında ise rejim askerlerinin konumlandıkları bölge ve kentlerdeki statü, idari yapı, meclis, iç güvenlik ve benzeri konular halen masaya yatırılmış değil. İlerleyen zamanlarda tartışılması beklenen bu başlıklara dair özellikle Özerk Yönetim diyalog yollarını zorluyor. Daha önce yapılan kimi görüşmelerde bölgenin statüsünün tanınması, yeni anayasa yapımına katılım ve idari yapının nasıl şekilleneceği gibi bir çok konu tartışıldı.
RUSYA’NIN HESAPLARI
Bugüne kadar yapılan görüşmelerin başarıya ulaşmamasında rejimin yaklaşımının yanı sıra Rusya'nın politikalarının belirleyici olduğu belirtiliyor. Rusya, Kuzey ve Doğu Suriye'de yakaladığı pozisyon ile QSD ve Türkiye arasında dengeci bir yaklaşım sergiliyor. Soçi anlaşmasının gereklerini yerine getirmeyip, Türkiye'yi NATO’dan uzaklaştırabilmek için bölgeye yönelik politikalarına göz yuman Rusya, QSD'ye istediklerini kabul ettirmek için de yine Türkiye'yi tehdit olarak kullanıyor.
YENİ ANAYASA GÖRÜŞMELERİ TIKANDI
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi dahil edilmeden Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında yürütülen Suriye Anayasa Komitesi çalışmaları da Türkiye’nin bölgeye yönelik süren işgal saldırıları dolayısıyla tıkandı. Selefi grup temsilcilerinin davet edildiği toplantılarda Suriye Hükümeti heyeti, masayı terk ederek görüşmelerden çekildi.
QSD’NİN HAMLELERİ
Suriye'de derinleştirilmek istenen savaşa karşı hazırlıklarını sürdüren QSD ve Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ise, bölge halklarının direnişi ile planları boşa çıkarma çabasında. Dünya genelinde tüm demokrasi güçlerinin sahip çıktığı Kuzey ve Doğu Suriye sistemi, verdiği direnişin yanı sıra yeni denge ve ittifaklar kurmak için diplomatik ve siyasi çalışmalar içerisinde. Bu doğrultuda bir çok Avrupalı güç ile ilişki kurulduğu belirtiliyor.
MA / Nazım Daştan