Suriye'de kurulan yeni ittifaklar ve stratejileri

img

HABER MERKEZİ - Türkiye'nin ABD ve Rusya’nın onayıyla Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik giriştiği saldırı, sahadaki dengelerini değiştirdi. Özerk Yönetim, oluşan yeni dengede Şam rejimi ile birlikte Suriye'nin geleceği konusunda adımlar atarken, anlaşmış görünen ABD ile Rusya'nın açmazları ise petrol ve İran başlıkları. 

ABD Başkanı Donald Trump'un askerlerini ‘geri çekme’ kararı ile Türkiye'ye verdiği saldırı izni, Kuzey ve Doğu Suriye'deki dengelerin yeniden şekillenmesine yol açtı. ABD, Serêkaniyê ile Girê Spî kentleri arasındaki güçlerini çekerek, Türkiye'nin 9 Ekim günü himayesindeki Suriye Milli Ordusu (SMO) ile birlikte bölgeye saldırmasına zımmen onay vermiş oldu.
 
Bu onayın Rusya ile varılan bir antlaşma sonucu verildiği, ABD kontrolündeki hava sahasının Türk savaş uçaklarına açık tutulması ve Türkiye'nin yönünü Rusya'ya çevirmesiyle anlaşıldı. 
 
Saldırıya verilen onayla TSK ve SMO güçleri, iki kent merkezi dahil olmak üzere sivil asker ayrımı yapmadan bölgeyi ağır bombardımana tabi tuttu. Beklenmedik durum ise Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) direnişi oldu. QSD direnişi sınır hattının tamamına yayarak askeri hesaplarını bozarken, dünya insanlığı da Türkiye’ye karşı DAİŞ'i yenilgiye uğratan bu güçlerin yanında durdu. 
 
AKP’Yİ KURTARMA ARAYIŞINA GİRDİLER
 
Dünyada savaş suçlusu olarak anılmayan başlayıp, ekonomik yaptırım uygulanması istenen, yine silah satışlarının durdurulması yönünde büyüyen küresel tepkiler sonucu ABD ve Rusya, ayrı ayrı yaptıkları ateşkes antlaşmaları ile AKP iktidarını kurtarma arayışına girdi. 
 
İlk olarak ABD Başkanı Donald Trump'la varılan uzlaşı doğrultusunda her iki kentin arası TSK ve SMO'ya bırakıldı. Sonrasında Putin üzerinden Dêra Zor, Rakka ve Tabqa hariç tutulmak üzere Rejim ve Rus askerlerinin tüm sınır hattına yayılması sağlandı. Türkiye’nin bu bölgede kalıcılaşma çabaları üzerine Kuzey Suriye güçleri de, Şam rejimi ile ilişki kurma yoluna gitti.
 
RUSYA VE REJİM SINIRDA
 
Özerk Yönetim, QSD ve MSD Şam ile ilişkilenerek sınırların korunması noktasında ilk adımı attı. Sahaya gelen rejim güçleri, TSK'nin denetime aldığı bölgenin haricindeki sınır hattına Rus askerleri ile yayıldı. Rejim, Rus askerleri ile Minbic'ten Irak'a kadarki sınır hattında 80-85 nokta kurdu. Sadece Kobanê sınırına 2 bin rejim askeri ve 2 bin 200 Rus askeri konumlanmasını tamamladı. Her ne kadar rejimden QSD'ye ‘siyasi af’ ve ‘orduya katılma’ çağrısı yapılsa da, bu çağrı saha güçlerinin sert tepkisiyle karşılaştı. QSD yaptığı açıklamada, öncelikle siyasi uzlaşının gerekliliğini vurgulayıp, bu durum resmiyet kazandıktan sonra konuşulacak konular olduğunu belirtti.
 
 
ÖZERKLİK KURUMLARI OLDUĞU GİBİ KALACAK
 
Saha güçleri, ilk anlaşmada öngörüldüğü üzere bölgede kurum, kuruluş ve idari yapının aynen kalması gerektiğini, sınırların rejim tarafından korunması gerektiğini, QSD'nin özerk yapısını koruyarak bu aşamadan sonra ordu ile irtibatlandırılabileceğini belirtiyor. Bu konulardaki görüşmelerin yoğun bir şekilde sürdüğü ifade edilirken, saha güçleri Efrîn'e de ayrı bir başlık açarak Efrîn'in eski yapısına kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
 
Türkiye'nin şuan hakimiyetine aldığı Cerablus, Ezaz, Bab, Girê Spî ve Serêkaniyê'ye durumu henüz masaya gelmezken, İdlib sorunun nasıl çözüleceği de belirsiz. Yine anlaşma dışında kalan Dêra Zor, Rakka ve Tabqa'nın da şu aşamada mevcut yapısı ile devam edeceği belirtiliyor. 
 
RUSYA VE ABD’NİN AÇMAZLARI
 
ABD, attığı adımlar ile Suriye sahasını petrol bölgeleri hariç Rusya'nın denetimine bırakırken, Rusya ve Rejim ABD'yi halen işgalci olarak tanımlamaya devam ediyor. Her ne kadar belli başlıklarda uzlaşma olsa da, ABD ve Rusya'nın çıkarlarının çatıştığı herkesin üzerinde uzlaştığı bir gerçek.
 
Astana garantör ülkeleri olan Rusya, İran ve Türkiye ile batılı egemen güçlerin Suriye rejimi ve muhaliflerden oluşturduğu Anayasa Komitesi, Cenevre'de ilk toplantısını yapsa da, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne masada yer verilmemesi çözümü güçleştiriyor.
 
ABD, Suriye sahasını bitirip Tahran, Bağdat, Akdeniz hilalini tamamlamak isteyen İran'a odaklanmak isterken, Rusya ise İran konusunda tavır göstermekten uzak. ABD'nin Suriye sahasını yarım bırakarak açmak istediği İran cephesi sahadaki dengeleri belirsiz kılıyor.  
 
MA / Nazım Daştan