QSD’nin elindeki DAİŞ üyeleri Türkiye’nin yolunu gözlüyor

img

HABER MERKEZİ – ABD tarafından sorumlulukları Türkiye'ye yüklenen QSD'nin elindeki DAİŞ üyeleri, Türkiye’nin kendilerini kurtaracağı günü sayıyor. Türkiye’de Kürt ve muhaliflere yönelik katliam yapan tüm DAİŞ üyeleri zaman içerisinde tek tek serbest bırakılınca, QSD’nin elindeki DAİŞ üyeleri de, Türkiye'de yargılanmak istediğini belirtmişti. 

ABD Başkanı Donald Trump'un sorumluluğu Erdoğan’a yüklediği Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) elindeki DAİŞ’liler, Türkiye’yi gözlüyor. Türkiye’de yargılanmak istediğini birçok kez dile getiren DAİŞ’lilerden Türkiye Emiri Ebu Ubeyde kod adlı İlyas Aydın, MİT'le yaptıkları toplantıları, ticaret ve lojistik desteği ile personel geçiş güzergahlarına dair itiraflarda bulunmuştu. 
 
Aydın, MİT toplantılarında masaya taraf olarak oturduklarını ve pazarlık yaptıklarını anlatmıştı. Yaptıkları pazarlıklarda esir aldıkları TSK mensuplarının bırakılması, Musul Konsolosluk çalışanlarının bırakılması, DAİŞ'e katılmak isteyenlerin Türkiye'de serbest dolaşımını ve petrol ticaretini masaya yatırdıklarını ifade etmişti. 
 
Aydın’ın dışında da QSD'nin elinde esir olan birçok DAİŞ üyesi, Türkiye'de yargılanmak istediğini beyan etmişti. Reyhanlı saldırısının sanıklarından Mohammed Khaled Hawaslı, Ahmad Darviş, Ali Alibrahem, Ehab Haidar, Omran Alibrahem, Zafer Alshal, Zekeriya Derviş, Erkan Çapkın, Burhan Gök, Ahmet Güneş, Ökkeş Durmaz ve Mustafa Delibaşlar da neden Türkiye’de yargılanmak istediklerini mahkeme salonunda dile getirmişti. DAİŞ yöneticisi ve üyesi olmaktan yargılanan bu kişiler, intihar saldırıları, bombalı saldırıları ve benzeri suçlardan müebbet hapis istemiyle mahkemeye çıkmış olsalar da farklı zamanlarda tahliye edildiler.   
 
‘İSVİÇRE DEĞİL TÜRKİYE’DE YARGILANMAK İSTİYORUM’ 
 
Türkiye’de yargılanmak isteyen DAİŞ üyelerinden bazılarının beyanları şöyle: 
"* İnterpol’ün en tehlikeli DAİŞ üyesi olarak aradığı İsviçreli Daniel Demage, SDG güçleri tarafından esir alındı. İsviçre'ye iadesi edilmek istemeyen Demage, Türkiye’de yargılanmak istediğini beyan etti. 
 
* Türkiye’nin yakından tanıdığı ve DAİŞ saflarına katılan isimlerden Defne Bayrak, Demokratik Suriye Güçleri tarafından tutuklu. Bayrak, DAİŞ’e Türkiye’nin kapıları açması ile katıldığını dile getirerek, Türkiye'ye soracağı sorular olduğunu ve “yüzleşmek” istediğini belirtmişti. CIA belgelerinde adı geçen Defne Bayrak, Türkiye'de Hürriyet, Vakit, TimeTürk, İnkaNews, Küresel Haber gibi yayın organlarında çalıştıktan sonra DAİŞ’in yayın organlarında çalışmıştı. Türkiye'de DAİŞ ile ilişkili olduğunun devlet tarafından bilindiğini ve hatta Antep'te gözaltına alındığında da Suriye'ye geçeceğinin bilindiğini anlatan Defne Bayrak, hiçbir şekilde engellenmediğini gazetecilere anlatmıştı. 
 
* Avustralya’da aranan suçlular listesinde ilk sırada olan ve Kilis’te yakalanan DAİŞ’li Neil Christopher Prakash için Avustralya’nın iade isteği üzerine Kilis Ağır Ceza Mahkemesi’nde iade davası açıldı. Örgütten kaçıp Türkiye’ye geldiğini belirten Prakash, “Türkiye’de yargılanmak istiyorum” dedi.
 
NEDEN TÜRKİYE’DE YARGILANMAK İSTİYORLAR? 
 
" * 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır’daki HDP mitingine düzenlenen ve beş kişinin ölümüne sebep olan saldırının faillerinden Burhan Gök, 25 Temmuz 2017 tarihinde görülen davada tahliye oldu.
 
* 26 Ekim 2015 tarihinde Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde bir eve yapılan baskında, evden polise ateş açılmış, Polisler Sadık Özcan ve Gökhan Çakıcı ile yedi DAİŞ üyesi hayatını kaybetmiş, dört polis ise yaralanmıştı. Konu ile ilgili açılan davada tutuklu yargılanan DAİŞ’lilerin bir kısmı davanın ilk duruşmasında, diğerleri ise devam eden duruşmalarda tahliye oldu.
 
* 12 Ocak 2016 tarihinde Sultanahmet’e yapılan; 13 kişinin ölümüne sebep olan saldırıyla ilgili açılan davada 6 sanık 5 Eylül 2016 tarihindeki duruşmada, bir sanık da 20 Kasım 2016 tarihindeki duruşmada tahliye oldu.
 
* 19 Mart 2016 tarihinde Beyoğlu, İstiklal Caddesinde yapılan; üçü İsrailli, biri İranlı dört kişinin ölümüne sebep olan saldırıyla ilgili açılan davada, DAİŞ yöneticilerinden olmakla yargılanan ve hakkında altı kez müebbet istenen sanık Erkan Çapkın son duruşmada tahliye oldu.
* Antep’teki “terör davalarına” bakan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, 3 ayrı dosyada aralarında Türkiye vatandaşlarının da bulunduğu toplam 10 DAİŞ üyesini tahliye etti. “IŞİD terör örgütü” üyesi olmak suçundan tutuklanan sanıklar, çıkarıldıkları ilk mahkemede, suçun vasfının değişme ihtimali ve kuvvetli suç şüphesinin bulunamaması nedeniyle tahliye edildi. Mahkeme, sanıklara adli kontrol işlemi de uygulamadı. İkisi Türkiye vatandaşı 9 kişinin adli kontrol talebiyle serbest bırakılmasının ardından bir hafta içerisinde Antep’te serbest kalan DAİŞ’çi sayısı 19.
 
* Dağıstan’dan gelerek DAİŞ’e katılmak isterken Ağustos ayında Kilis sınırında yakalanan ve Adana’da cezaevinde bulunan Aliyev soyadlı çift, çıkarıldıkları ilk mahkemede serbest bırakıldı. Adana’da tutuldukları cezaevinden Kilis Ağır Ceza Mahkemesine Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlanan sanıkları adli kontrol talebi uygulamadan tahliye eden mahkeme heyeti, Aliyev çiftine tahliyeleri için bin lira kefalet ücreti belirledi. 
 
CANLI BOMBAYA TAHLİYE 
 
* Konya’da iki kardeşi Suriye’de DAİŞ saflarında öldürüldükten sonra canlı bomba olmak istediği tespit edilen F.K.’nin de bulunduğu tutuklanan 16 sanık 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, aralarında canlı bomba olmak isteyen F.K.’nin de bulunduğu dört DAİŞ üyesini serbest bıraktı. Mahkeme, serbest kalanlar hakkında adli kontrol kararıyla tahliye edildi.
 
* İngilizce yayın yapan Nordic Monitor haber sitesi, 103 kişinin hayatını kaybettiği Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör eylemi olan ve bugün yıl dönümü olan Ankara Gar Katliamı başta olmak üzere birçok kanlı eylemin planlayıcısı olan firari DAİŞ militanı İlhami Balı’nın kırmızı bültenle arandığı dönemde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından Ankara’da bir otelde misafir edildiğini ortaya çıkardı.
 
* Cumhuriyet davasını da yürüten İstanbul 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Reina Katliamı davasında DAİŞ üyeliği ile yargılanan 7 sanığı tahliye etti. Mahkeme, tahliye kararına delillerin toplanmasını ve ölçülülük ilkesini gerekçe gösterdi.