ABD-AKP ilişkilerinde gerilim tırmanıyor: Karar zamanı

img

ANKARA - ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'un ziyareti öncesi Ankara-Washington hattında gerginlik tırmandırılıyor. AKP yönetiminin yüksek tonlu açıklamaları, "Türkiye’yi idare eden" pozisyondan çıkan ABD’yi bu kararından vazgeçirmeye dönük çırpınışlar olarak yorumlanıyor. 

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un yarın yapacağı Ankara ziyareti öncesinde Washington-Ankara hattındaki gerilim AKP yönetimi tarafından tırmandırılıyor. AKP'nin uzun süredir ABD'ye yönelik "Tutumunuzu netleştirin" dayatmasında ziyaret ile birlikte yeni bir evreye girilecek. Ziyaret öncesi ABD ve Tillerson'dan gelen mesajlar, ABD'li yetkililerin yaptığı Ankara temaslarının yarattığı izlenim, ABD'nin Türkiye ile ilişkilerine dair tutumunu netleştirdiğini ve Tillerson ziyaretiyle bunun resmi deklere edileceğinin işaretleri beliriyor. 
 
ABD TUTUM DEĞİŞİKLİĞİNİN GÜÇLÜ İŞARETLERİNİ VERİYOR
 
ABD Türkiye'yi bölgede jeo-stratejik konumu ve NATO üyesi bir ülke olması nedeniyle önemsiyor. Özellikle ABD'nin İran'a yönelik hamlelerinde Türkiye halen önemli bir partner ve ortak olarak görülüyor. Şimdiye kadar da ABD bu nedenle AKP yönetimine her türlü desteği verdi ve halen Türkiye’ye yönelik bu destek çeşitli düzeylerde sürdürülüyor. Son dönemlerde AKP yönetiminin kimi politik yönelimleri ABD yönetimini rahatsız etse de ABD Türkiye'yi "idare eden" bir çerçeve içerisinde tutmaya çalıştı. Ancak ABD'nin tutumunun değiştiğini gösteren çok sayıda örnek ortaya çıkmaya başladı. 
 
AKP ABD'NİN TUTUM DEĞİŞİKLİĞİNİ GÖRDÜ
 
Ankara'dan yapılan açıklamaların satır aralarında da Türkiye yönetiminin bu durumu gördüğünü ve buna karşı "Kararınızı verin, ya biz ya onlar" pozisyonundan, "Aldığınız bu karara pişman olursunuz" pozisyonuna geçtiğini gösteriyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kimi ABD'li yetkilileri kastederek grup toplantısında yaptığı, "Bunlar Osmanlı tokadı yememiş herhalde" açıklaması ve ABD'nin çökmüş bir imparatorluk üzerinden tehdit edilmesi bunun en önemli göstergesi oldu. Yine AKP-MHP ittifakının fiili başkan yardımcısı misyonunu sürdüren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin işi ABD'ye Vietnam'ı hatırlatmaya kadar vardırması, Başbakan Binali Yıldırım'ın "ABD aklını başına alsın" açıklamaları, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun "İlişkiler ya bozulacak ya düzelecek" sözleri Tillerson ziyareti öncesinden AKP'nin durumu fark ettiğine işaret ediyor. 
 
MANŞETLERİN DİLİ: RESTE REST 
 
Bütün bunlar bugün iktidar medyasının manşetlerine de çıktı. Türkiye Gazetesi manşetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Osmanlı Tokat'ını", Milliyet, Başbakan Yıldırım'ın "Aklını başına topla" mesajını, Akit, Güneş, Aydınlık ve Millat gazeteleri Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun "Ya düzelecek ya bozulacak" sözlerini, Ortadoğu gazetesi Bahçeli'nin "Vietnam'ın 5 katını yaparız" sözlerini gördü. Haber Türk "Pazarlık yapmayız" sözlerini manşetine taşırken, Hürriyet konu bağlamında "ABD'ye rest" manşetini tercih etti. Bütün bunları AKP yönetiminin, "ABD'nin restine rest" olarak nitelendirmek mümkün. 
 
TRÜBÜNLERE MESAJ
 
Bununla birlikte atılan manşetlerin ve sarf edilen ABD karşıtı sözlerin bir yanıyla iç kamuoyuna yönelik puan toplama girişimleri olduğu da görülüyor. Zira bütün kritik dönemlerde AKP yönetimi iç ve dış karşıtlık üzerinden politika kuruyor ve özellikle söz düzeyinde ABD-İsrail karşıtlığı üzerinden hareket ediyor. 7 Haziran seçimlerinden başlayarak bugüne kadar atılan "Haçlı İttifakı" manşetleriyle bu yönlü söylem oluşturma girişimleri hep bunun bir parçası oldu. Ancak gününde sonunda ABD ve İsrail ile ilişkilerini sürdüren AKP, "Haçlı İttifakı" iddialarına rağmen Vatikan'a 58 yıl sonra en üst düzeyde ziyaret gerçekleştiren tek iktidar olma unvanını da koruyor. 
 
DURUMU TOPARLAMAK ZORLAŞTI
 
Fakat AKP'nin içeriye yönelik sert sözlerinin kapalı kapılar ardında diplomatik nezaketle yumuşatılması, ilgili muhataplar nezdinde artık karşılığını yitirmiş durumda. Çünkü ABD başta olmak üzere kimi uluslararası güçler AKP'nin bu söylem ve siyaset tarzının artık kendilerinin bölge siyasetini tehdit edecek düzeye ulaştığını ve bunun önünün alınması gerektiğini düşünmeye başladı. ABD'de düşünce oluşturan önemli merkezler Rusya ve Kore'nin yanı sıra, AKP'nin bu yönetim tarzını da ABD açısından "tehdit sıralaması" içine almaya başladı bile. 
 
AKP'YE EFRİN DESTEĞİ TERSİNE Mİ DÖNÜYOR?
 
AKP'nin Efrin'e yönelik başlattığı saldırıya karşı başlangıçtan nötr kalarak zimmi onay veren ABD yönetimi, Efrin'e yönelik saldırının gittikçe bölge dengelerini değiştirmeye başladığını, DAİŞ ile mücadeleyi olumsuz yönde etkilediğini ve harekatın gittikçe ABD'ye yönelen boyutları olduğunu da fark etmeye başladı. O yüzden Minbic tehdidine karşı net bir tutum sergileyen ABD yönetimi, Tillerson ziyaretiyle de Türkiye'ye net bir mesaj vermeyi amaçlıyor. Verilecek mesaj içerisinde Efrin'e yönelik saldırıyla ilgili bir sınırlama talebinin olacağı da belirtiliyor. Böylesine net bir tutum karşısında Türkiye'nin fazla bir itiraz ve karşı çıkma koyma şansının olacağına ihtimal verilmiyor. Ancak bu AKP yönetiminin gerginlik siyasetinden vazgeçeceği anlamına gelmiyor. Ege ve Kıbrıs ile birlikte son dönemlerde girişilen kimi hamleler, Efrin'in yanı sıra dışarıda gerginlik siyasetinin başka yöntemlerle sürdürüleceğini gösteriyor. 
 
MA / Kenan Kırkaya